Expression and display rules of basic and self-conscious emotions among turkish children: Role of age, gender, socio-economic status and context
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Duygu sergileme kuralları, duyguların sosyal olarak kabul görecek biçimde ifade edilmesi için toplum tarafından belirlenmiş örtük kurallardır. Bu çalışmanın amacı; yaş, cinsiyet, sosyo-ekonomik statü (SES) ve duygunun ifade edildiği bağlamın (anne, baba, arkadaş), çocukların temel ve öz-bilinç duygularını sergileme kuralları üzerindeki rollerini incelemektir. Çalışma, 9 ve 11 yaşlarındaki 3. ve 5. sınıf ilkokul öğrencilerinden oluşan 123 çocukla (62 erkek, 61 kız) gerçekleştirilmiştir. Çocuklarda SES farklılıklarının sağlanması için, çalışma yapılan okullar bulundukları semtlerin SES özelliklerine göre seçilmiştir. Çocukların duygu sergileme kuralları, 5 varsayımsal senaryodan, ve bu senaryoların çocuklarda uyandırdığı duygusal tepkileri inceleyen sorulardan oluşan yapılandırılmış mülakatlarla değerlendirilmiştir. Her bir senaryo, çocuklarda belirli bir duyguyu (öfke, utanç, mutluluk, hayal kırıklığı ve suçluluk) uyandırmak için tasarlanmıştır. Senaryolar çocuklara sesli olarak okunduktan sonra, çocuklara böyle bir durumda olsalardı nasıl hissedecekleri, hissettikleri duyguyu gösterip göstermeyecekleri ve bu davranışlarının nedenlerine ilişkin sorular sorulmuştur. Yapılan lojistik regresyon analizlerine göre; çocuklarda suçluluk ve utanç uyandıran senaryolarda, çocukların SES ve cinsiyetlerinin, çocukların hissettikleri duyguları ifade etme olasılıklarını tahmin etmede anlamlı bir etkileşimli rolü olduğu bulunmuştur. Her iki senaryo için de, yüksek SES erkek çocukların duygularını ifade etme olasılıklarının, düşük SES erkeklere göre daha fazla olduğu bulunmuştur. Ancak kız çocuklarında, SES ve duygularını ifade etme arasındaki ilişki anlamlı bulunmamıştır. Suçluluk ve utanç uyandıran senaryolarda, ikinci olarak, yaşın rolü saptanmıştır. Buna göre, 5. sınıf öğrencilerinin duygularını ifade etme olasılıklarının 3. sınıf öğrencilerine göre daha fazla olduğu bulunmuştur. Öfke uyandıran senaryoda, SES'in çocukların duygularını ifade etme ihtimalleri üzerinde anlamlı bir rolü olduğu saptanmıştır. Tahmin edildiği gibi, öfke uyandıran senaryoda, yüksek SES çocukların duygularını ifade etme olasılıklarının düşük SES çocuklara göre daha fazla olduğu bulunmuştur. Bulgular, Türk kültüründe ebeveynlerin çocuk yetiştirme ve duyguların sosyalleştirilmesine ilişkin değer ve inançlarının, gelişimsel, cinsiyete ilişkin ve sosyo-kültürel kriterler de göz önünde tutularak, çocukların duygu sergileme kuralları üzerindeki belirleyici rolü kapsamında tartışılmıştır. Emotion display rules are the prevailing expectations that prescribe socially acceptable forms of emotion expression in a given context. The aim of the present study was to examine the unique and interactive roles of children?s socioeconomic status (SES), gender, age, and emotion communication context (father, mother, friend) on the use of emotion display rules for both basic and self-conscious emotions in Turkish culture. The sample included 123 children (62 boys, 61 girls) from third and fifth grade. Schools were selected based on the neighborhood characteristics to ensure variability in the SES of the participating families. Children?s reactions to emotion eliciting situations were assessed by a structured interview that consisted of five hypothetical scenarios. Each scenario was designed to elicit a specific emotion, namely happiness, anger, guilt, shame, and disappointment. After each scenario was read out loud, children were asked about how they would feel if they were in such a situation and whether they would show or not show their felt emotion. All children were interviewed individually in their school. Logistic regression analyses revealed the interactive role of the SES and gender on the probability of children?s decision to express or not to express their emotion in the situations designed to elicit shame and guilt. In each of these situations (shame and guilt scenarios), the odds of emotion expression was less likely for low SES boys than high SES boys. On the other hand, the relation between children?s report of emotion expression and SES was non-significant for girls in these two scenarios. Secondly, for those shame and guilt scenarios, grade was revealed to have a predictive role on emotional expression such that, fifth graders were found to be more likely to express their emotions in those scenarios than third graders. For anger scenario, SES uniquely predicted children?s emotional expression. The odds of emotion expression of high SES children were higher than low SES children. The findings were discussed in light of the child rearing values and beliefs of Turkish culture by highlighting the variations of gender and sociocultural differences in emotion socialization.
Collections