Developmental relations between Turkish preschool children`s theory of mind skills and their ability to track character references in narrative discourse
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmanın amacı okul öncesi dönemde çocukların anlatılarındaki kişi gönderimlerinin dinleyici açısından anlaşılabilirliği ile zihin kuramı gelişimi arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma İstanbul'daki anaokullarında 3-6 yaş arası Türkçe konuşan tek dilli 75 çocuk (35 kız, 40 erkek) ile yapılmıştır. Çocuklardan üç farklı yöntemle anlatı elde edilmiştir: i) sözel olarak sunulan bir hikâyeyi tekrar etme, ii) resimlerle sunulan tek ana karakterli ve iki ana karakterli hikâyeleri anlatma, iii) resimlerle sunulan iki ana karakterli hikâyenin dinleyen tarafından oyuncaklarla canlandırılmasını sağlamak amacıyla anlatma. İşlem belleği için düz ve ters sözcük dizisi testleri yapılmıştır. Zihin kuramı ise Wellman & Lui (2004)'nin skalasını oluşturan yedi ayrı işlem ile ölçülmüştür. Anlatılardaki kişi gönderimlerinin anlaşılabilirliği her cümlede bahsedilen kişinin kim olduğunun açık olup olmadığının değerlendirilmesi yoluyla yapılmış ve her çocuk için anlaşılabilirlik puanı elde edilmiştir Anlaşılabilirliğin yaşla birlikte artacağı ve zihin kuramı gelişimi ile aralarında pozitif bir korelasyon olacağı öngörülmüştür.Çok değişkenli varyans analizi sonuçları, farklı hikâye türlerindeki kişi gönderimlerinin dinleyicinin anlayabileceği şekilde kullanılmasında yaşın anlamlı etkisi olduğunu göstermiştir. Sözel hikâye tekrarı dışındaki hikâye türlerinde yaşla birlikte kişi gönderimleri kullanımında anlaşılabilirlik artmış, dört ve beş yaşındaki çocuklar üç yaşındaki çocuklardan daha başarılı olmuşlardır. Yinelenmiş ölçüler tasarımı ile yapılan varyans analizi, hikâye türünün etkisinin anlamlılık düzeyine yaklaşan bir eğilim gösterdiğini ortaya koymuştur. Üç yaşındaki çocukların tek ana karakterli hikâyedeki kişi gönderimlerinin diğer türlerdekilere kıyasla daha anlaşılabilir olduğu bulunmuştur. Zihin kuramı ve işlem belleği başarı düzeylerinde de yaşın anlamlı etkisi bulunmuştur. Düz sözcük dizisi hikaye tekrarında anlaşılabilirliği yordarken, zihin kuramı yetisi kişi gönderimlerinin anlaşılabilirliğini tek ana karakterli resimli hikâyelerde anlamlı iki ana karakterli resimli hikayelerde ise anlamlıya yakın bir biçimde yordamıştır.Karakterin tanıtımı, aynı karaktere atıfa devam ve bir karakterden diğerine geçiş durumlarında Türkçe'de kullanılan dilbilgisel yapılar incelenmiştir. Yaşın ve hikaye türünün farklı dilbilgisel yapıların kullanılmasını etkilediği görülmüştür. Üç yaşındaki çocuklar henüz belirsiz yapıları kullanamazken, daha çok sıfır gönderim ve bazı durumlarda sadece ad kullanmışlardır. Yalın ad kullanımı yaşla birlikte artmıştır ve hikaye tekrarı dışında tüm hikaye türlerinde çocukların yaklaşık %50'si ilk karakterin tanıtımında yalın ad tercih etmiştir. Belirsiz adlar ise 4 ve 5 yaşından itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Aynı karaktere atıfa devam ederken tüm yaş gruplarındaki çocuklar sıklıkla sıfır gönderim kullanmayı tercih etmişlerdir. Bir karakterden diğerine geçişte ise belirli yapılar yerine çocuklar yine sıfır gönderimden faydalanmışlardır ve belirli yapıların kullanımında yaşla birlikte bir artış gözlemlenmemiştir. This thesis investigates the developmental relationship between young children?s theory of mind (ToM) abilities and their competence in organizing narratives through character references, to see how ToM contributes to the emergence of the narrative skills. For this purpose, narrative competence of 75 Turkish speaking children (ages 3;0 to 6;0) was assessed; focusing on how adequately they refer to characters in different discourse contexts where mutual knowledge was blocked: i) story-retelling, ii) picture-elicited stories with 1MC and 2MC, iii) picture-elicited story acted out with toys. For the assessment of ToM skills, children were presented with the tasks scaled by Wellman & Liu (2004). In addition, working memory (WM) measures were included as control variables. It was hypothesized that children?s adequate use of referential expressions in all types of discourse would increase with age and ToM development would be positively related to referential adequacy.A one-way MANOVA revealed that except for the story-retelling, referential adequacy performances in different story contexts increased with age; 4 and 5-year-olds performed better than 3-year-olds. Also, children refer more adequately to characters in stories with 1MC than in stories with 2MC. Hierarchical regression analyses show that forward word span performance was positively associated with referential adequacy in story-retelling. ToM skills were also positively associated with referential adequacy in 1MC stories while the association between ToM skills and referential adequacy in 2MC stories was marginally significant. Finally it has been found that WM performance was positively and strongly associated with ToM skills.Following the adequacy analyses, the specific linguistic forms Turkish children are using in their narratives for introduction, maintenance and reintroduction functions were examined. Age and story type affected the patterns for using different linguistic forms. Three-year-old children were not yet capable of using indefinite forms for introducing characters; instead, they mostly used zero pronouns and on some occasions bare noun phrases. The use of bare noun phrases increased with age and almost 50% of children used bare noun phrases for the first character introductions in all story types except story retelling in which the proper name was used as it was given when the story was first told. The use of indefinite noun phrases began to appear at ages four and five. When maintaining reference to the same character, children in all age groups preferred using zero pronouns. In addition, children mainly used zero pronouns for character reintroductions and age-related increase in the use of definite forms for reintroduction function was not observed in any of the story types.
Collections