Understanding oppression and exploitation through disability: Intersectionality, surplus populations, and radical needs

Abstract

Baskı nedir? Sömürü nedir? İkisinin arasındaki ilişki nedir? Bu sorulara verilen cevaplar bir siyasi kuramın kapsamını ve özgürleştirici potansiyelini belirleyebilir. Örneğin baskı kavramını önceleyen ve sömürü kavramını arka plana atan (sömürüyü baskının alt kümesi yapan) kuramlar ekonomik gerçekleri ve sınıf politikalarını göz ardı edebilirken, sömürü kavramını önceleyen ve baskı kavramını arka plana atan (baskıyı sömürünün alt kümesi yapan) kuramlar sınıf dışındaki (ırk, cinsiyet, sakatlık, vb.) önemli baskı kategorilerini göz ardı edebilir. Bu tezde, bu iki yaklaşımı birbirlerinin alt kümesi yapmaksızın üretken bir diyalektik ilişki içine sokmayı amaçlıyorum. İki tür yaklaşımda da henüz yeni yeni yer bulmaya başlamış olan sakatlık çalışmaları paradigması baskı ve sömürü arasındaki ilişkiyi anlamamıza yardımcı olabilir. İlk olarak, baskı ve sömürünün, daha sonra değiştirilmek üzere, geçici birer tanımı yapıyorum. İkinci olarak, sakatlık kavramını iki perspektiften inceliyorum: önce baskı-önceleyen bir paradigma olan Kesişimsellik üzerinden, sonra da sömürü-önceleyen bir paradigma olan Artı Nüfuslar kuramı üzerinden. Bu iki inceleme iki farklı cevap ortaya çıkarıyor: Sömürü içermeyen bir baskı kategorisi olarak sakatlık ile baskıcı bir na-sömürü kategorisi olarak sakatlık. Son olarak, Radikal İhtiyaçlar kuramını kullanarak baskı ve sömürünün dinamik bir tanımına ulaşabilmek için bu iki cevabı diyalektik bir ilişki içine koyuyorum.

What is oppression? What is exploitation? What is the relationship between the two? How a theory answers such questions may determine its scope and emancipatory politics. An answer that prioritizes oppression and makes exploitation its subset may sidestep class issues and economics. Whereas an answer that prioritizes exploitation and makes oppression a subset thereof may focus on class at the expense of other important parameters of oppression (such as race, gender, disability, etc.). In this thesis, I aim to put these two approaches into a productive dialectical relationship without losing sight of one or subsuming one under the other. Disability, relatively under-theorized under both types of approaches until recently, can be one paradigm that can help us understand the relationship between oppression and exploitation. I begin by offering a very provisional definition of oppression and exploitation. Next, I examine disability from two perspectives: First through the lens of an oppression-prioritizing paradigm such as intersectionality, and second, through an exploitation-prioritizing paradigm such as the theory of surplus populations. The two examinations yield two different answers: disability as non-exploitative oppression and disability as oppressive (non)exploitation. Finally, I put these two answers into a dialectical relationship through the theory of radical needs in order to arrive at a dynamic understanding of exploitation and oppression.