İnsizyon şekillerine göre solunum kapasitesindeki değişiklikler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışmanın amacı, insizyon şekillerinin solunum fonksiyonlarını ve arterial kan gazlarını nasıl etkilediğini araştırmaktır. Olgular torakotomi, sternotomi ve laparatomi olarak üç gruba ayrıldı. Her grupta 10 hasta olmak üzere 30 hastada çalışıldı. Solunum fonksiyon testleri ve arterial kan gazları ölçümleri preoperatif, postoperatif erken (24-48 saat) ve postoperatif geç (3-15 gün) dönemlerde uygulandı. Bu testlere göre preoperatif dönemde yüksek risk taşıyan hasta yoktu. Postoperatif erken dönemde; tüm gruplarda FEVı, FVC, Pa02 PaCÜ2 ve O2 satürasyonu azaldı, solunum sayısı ve pH arttı. Artma ve azalmalar en fazla torakotomi grubunda olmakla birlikte laparatomi grubu ile birbirine yakındı. Fakat postoperatif iyileşme laparatomi grubunda daha kısa sürede oldu. Sternotomi grubunda, postoperatif geç dönemde PaCC^'de azalma, pH'da artma devam etti. PaCC^'de postoperatif geç dönemde daha yavaş düzelme oldu. Yukarıdaki bulgulara göre, bu üç majör insizyon şeklinde de solunum fonksiyonlarının etkilendiği görülmektedir. Uygun analjezi ve rutin göğüs fizyoterapisi ile iyileşme daha kısa sürede sağlanabilmektedir. SUMMARY The purpose of this study was to investigate the effects of different incisions on pulmonary functions and arterial blood gases. Patients were classified into three groups as thoracotomy, sternotomy and laparatomy. Each group included 10 patients. Pulmonary function tests and arterial blood gases were obtained before the operation, right after the operation (24-48 hours) and late period of postoperative stage (3-15 days). None of the patients were under hig risk preoperatively according to these test results. Forced expiratory volume in Is (FEVi), forced vital capasity (FVC), PaÖ2 PaC02 and Sa02 (O2 saturation %) were decreased, breathing frequency and pH were increased in all the groups on the immediate postoperative period. Most of the decreases and increases in the pulmonary functions and arterial blood gases were observed in the thoracotomy group; in addition, changes were similiar in both thoracotomy and laparotomy groups. However, period of postoperative improvement was shorter in laparotomy group.' The decrease in the PaC02 and the increase in the pH continued in the sternotomy group on late postoperative period. The improvement in the Pa02 was much slower in thes period. The results above show that pulmonary function are affected by all three major incisions. Improvement can be achieved in a shorter period of time by an appropriate analgesic therapy and a routine chest physiotherapy.
Collections