Sağlıklı ve koroner arter hastalığı olan kişilerde serum ve paraoksonaz düzeyleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Koroner arter hastalığı (KAH), yağlı proteinlerin oluşumuna bağlı olarak koroner arter duvarlarının kalınlaşıp, damarların daralması ile karakterizedir. KAH, genetik ve çevresel faktörler ile gelişen kompleks bir olgudur. Koroner arterlerdeki daralma, ateroskleroza veya arter sertleşmesine bağlıdır. Son yıllarda, PON' un aterogenez patogenezinde yer aldığı belirtilmiştir. PON, lipid peroksitlerini hidroliz eden HDL' ye bağlı bir enzimdir. Bu nedenle lipoproteinleri oksidasyondan korur. İnsan serumunda HDL' ye bağlı bulunan PON, LDL' nin peroksidasyonla biyolojik olarak aktif ateroj enik transformasyonunu sınırlandırır. Bu çalışmada, PON aktivitesi ile beraber çeşitli lipid parametrelerinden olan trigliserit (TG), total kolesterol (TK), yüksek-dansiteli lipoprotein-kolesterol (HDL- K), düşük-dansiteli lipoprotein-kolesterol (LDL-K), çok düşük-dansiteli lipoprotein- kolesterol (VLDL-K), apoprotein A-I ve B' nin yanında, lipid peroksidasyonu ürünlerinin (konjuge dien (KD) ve malondialdehit (MDA)) konsantrasyonlarım, 60 sağlıklı (30 kadm, 30 erkek, yaşlan 33 ile 79 arasında) ve 100 (KAH) hasta (20 kadın, 80 erkek, yaşları 32 ile 79 arası) bireylerde ölçtük. PON aktivitesinin, sağlıklı kontrollere göre KAH hastalarında belirgin olarak düştüğünü bulduk (ortalama değerler : KAH hastalarında 66.56 IU/1 ve kontrollerde 90.20 IU/1). Antalya bölgesindeki sağlıklı kişiler için serum PON' unun referans aralığım ortalama + SEM ( 90.20 ± 0.80 IU/1) şeklinde belirlendik. Serum TG, TK, LDL-K ve VLDL-K konsantrasyonları KAH hastalan ile kontroller arasında farklılık göstermedi. Bununla birlikte, KAH hastalan, kontrollere göre düşük konsantrasyonlarda HDL-K ve apo A-I ve yüksek konsantrasyonlarda apo B, KD ve MDA ya sahiptiler. TK, HDL-K, LDL-K, apo A-I ve apo B konsantrasyonlan kadınlarda erkeklere göre belirgin olarak daha yüksekti. PON, TG, VLDL-K, KD ve MDA konsantrasyonlan bakımından kadınlar ve erkekler arasında belirgin bir fark görülmedi. Bu bulgulara dayanarak bazı lipit parametreleri ve apolipoproteinlerle ilgili laboratuvar bulgulan değerlendirilirken, deneklerin cinsiyetlerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini söyleyebiliriz. PON aktivitesinin değişiminin, HDL düzeyi ve apo A-I konsantrasyonunun azalmasına mı bağlı olduğunu belirlemek için, enzim aktivitesini HDL ve apo A-I konsantrasyonlan için standardize ettik. Bu amaçla, PON/HDL-K ve PON/apo A-I oranlarım belirledik. Standardize enzim aktivitesini, kontrol grubuna göre KAH hastalarında daha düşük bulduk. PON/HDL-K ve PON/apo A-I oranlarının azalması, HDL nin antioksidan kapasitesinin azalmasına, buna bağlı olarak da KAH hastalarında aterosklerozun gelişiminin hızlanmasına yol açabilir. Bunlara ek olarak, diğer biyokimyasal koroner ateroskleroz parametreleri (TK/HDL-K ve LDL-K/HDL- K oranlan) arasındaki olası ilişkileri inceledik. TK/HDL-K ve LDL-K/HDL-K oranlan kontrollere göre KAH hastalarında belirgin olarak daha yüksek bulundu. Sonuç olarak diyebiliriz ki, PON güçlü bir antioksidandır veya daha büyük bir olasılıkla LDL oksidasyonunun inhibitörüdür ve arteriyal duvarda LDL oksidasyonunu engelleyerek aterosklerozu önlemede önemli bir role sahiptir. Bu çalışma, PON aktivitesindeki azalmanın KAH riski oluşturabileceğini göstermiştir. 111 ABSTRACT Coronary artery disease (CAD) is characterized by a thickening of the walls, narrowing of the coronary arteries due to the buildup of fatty proteins. CAD is a complex trait caused by a number of genetic and environmental factors. Coronary artery narrowing is usually due to atherosclerosis or hardening of the arteries. Recently, paraoxonase (PON) has been implicated in the pathogenesis of atherosclerosis. PON is a high-density-lipoprotein (HDL)-associated enzyme capable of hydrolysing lipid peroxides. Thus it might protect lipoproteins from oxidation. The human serum HDL-linked PON enzyme limits the LDL peroxidation by preventing transformation of LDL into biologically active atherogenic particles. In this study, we measured the activity of serum PON together with serum concentrations of a variety of lipid constituents-triglicerides (TG), total cholesterol (TC), high-density lipoprotein-cholesterol (HDL-C), low-density lipoprotein- cholesterol (LDL-C), very low-density lipoprotein-cholesterol (VLDL-C), apoproteins A-I and B-and lipid peroxidation products (conjugated dienes (CD) and malondialdehyde (MDA)) in 60 healthy subjects (30 women and 30 men, ages 33 to 79 years) and 100 (CAD) patients (20 women and 80 men, ages 32 to 79 years). We found that the PON activity was significantly reduced in CAD patients compared with 60 healthy controls (mean values:66.56 HJ/1 in CAD patients and 90.20 IU/1 in controls). We determined reference values of PON activity in serum of healthy subjects from Antalya region. Thus, reference interval for PON activity was determined as mean ±SEM (90.20±0.80 IU/1). The serum concentrations of TG, TC, LDL-C and VLDL-C showed no difference between the CAD patients and controls. However, CAD patients had significantly lower concentrations of HDL-C and apo A-I, and higher concentrations of apo B, CD and MDA than controls. TC, HDL-C, LDL-C, apo A-I and apo B concentrations were significantly higher in women than in men. No significant differences for PON, TG, VLDL-C, CD and MDA concentrations between women and men were observed. We conclude that sex of the subjects must be considered in interpreting laboratory results for some lipid parameters and apolipoproteins. To assess whether the altered PON activity was due to a decrease HDL level and apo A-I concentration, we standardized the enzyme activity for the HDL and apo A-I concentrations. We found that the standardized enzyme activity was lower in the CAD patients when compared to controls. We conclude that the decrease in PON/HDL-C and PON/apo A-I ratios may lead to a reduction in the antioxidant capacity of HDL, which might contribute to the accelerated development of atherosclerosis in CAD patients. In addition, we have also studied the possible relationship between other biochemical parameters of coronary atherosclerosis (TC/HDL-C and LDL-C/HDL-C ratios). TC/HDL-C and LDL-C/HDL-C ratios were significantly higher in CAD patients than in controls. We conclude that PON is a powerful antioxidant or more probably inhibitor of LDL oxidation and may play an important role in preventing atherosclerosis by inhibiting LDL oxidation in the arterial wall. A decrease in PON activity could become a risk factor for CAD. IV
Collections