Kronik hemodiyaliz programında olan tip II diabetik olgularda oksidatif stres ve antioksidan sistem dengesi değişiklikleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Serbest radikaller ve reaktif oksijen türleri (ROS) ile antioksidatif sistemler arasındaki dengenin kaybı olarak tanımlanan oksidatif stresin, karbonhidratlar, lipidler ve proteinler üzerinde negatif etkileri vardır. Oksidatif stres, çeşitli kronik hastalıkların gelişimiyle de ilişkilidir. Diabetes Meilitus (DM), kronik böbrek yetmezliği (KBY) gibi hastalıklara çeşitli biyokimyasal mekanizmalarla oluşan yüksek oksidatif stres düzeyleri eşlik eder. Bununla beraber, diyabet, üremi ve diyalizin oksidatif strese etkileri kesin olarak ortaya konamamıştır. Oksidatif stres, ateroskleroz ve diğer kronik diyabet ve diyaliz komplikasyonlarının patogeneziyle de ilişkilidir. Bu hastalarda artan oksidan durum ve azalan antioksidan savunma sistemi, ateroskleroz görülme sıklığını artırmaktadır. Bu hastalarda kardiyovasküler sebepli ölüm oranı artmaktadır. Çalışmamızın amacı, diyabet, KBY ve hemodiyalizin, oksidatif stres üzerinde ayrı ayrı ve beraberce oluşturduklan etkileri belirlemektir. Bu değişiklerin ve mekanizmalarının, açık ve kesin olarak ortaya konulması, diyabet, KBY ve hemodiyalizin oluşturduğu komplikasyonların önlenmesinde ve bu amaçla oluşturulacak stratejilerin belirlenmesinde temel oluşturacaktır. Bu amaçla diyabetîk, diyalize girmeyen KBYMi, diyabetik olan ve olmayan hemodiyaliz hastalarında (diyalize giren hastalarda diyaliz öncesi ve sonrası), (1) Lipid peroksidasyon göstergesi olarak tiobarbitürik asid reaktif maddeler (TBARS, MDA); (2) Oksidatif protein hasarının göstergesi olarak karbonil düzeyleri; (3) Nitrit ve nitrat düzeyleri; (4) Antioksidan enzim düzeyleri; süperoksid dismutaz (SOD), katalaz (KAT) ve glutatyon peroksidaz (GSH- Px); (5) Redükte glutatyon (GSH) düzeyleri; (6) C ve E Vitamin düzeyleri; (7) Sülfidril düzeyleri ölçülmüştür, sonuçlar yaş ve cinsiyet uyumlu sağlıklı bireylerin sonuçlarıyla karşılaştırılmıştır. Bulgularımıza göre diyabet, KBY ve hemodiyaliz hastalarında lipid peroksidasyonu, protein oksidasyonu ve nitrik oksit seviyeleriyle gösterilen oksidatif durum artmakta, enzimatik olan ve enzimatik olmayan antioksidanların oluşturduğu antioksidan sistem zayıflamakta ve artan oksidatif stres bu hastalarda hastalık seyrini kötüleştirmektedir. Biyouyumlu membranların kullanımı, ultra saf diyalizat, antioksidan vitamin takviyesi, reaktif oksijen türlerinin ve oksidatff modifikasyona uğrayan maddelerin uzaklaştırılması gibi önlemler, uzun süreli diyaliz hastalarında komplikasyonların azaltılmasında etkili olabilir. ABSTRACT Oxidative stress has been defined as a loss of counterbalance between free radical or reactive oxygen species (ROS) production and antioxidant systems, with negative effects on carbohydrates, lipids, and proteins. It is also involved in the progression of different chronic diseases. High levels of reactive oxygen species production via different biochemical mechanisms accompany diseases like Diabetes Mellitus (DM) and End Stage Renal Disease (ESRD). However, the effects of diabetes, uremia and dialysis on oxidative stress have not been well defined. Oxidative stress is releated with atherosclerosis and pathogenesis of DM and dialysis complications. Elevated oxidative status and reduced antioxidant defense systems in patients with DM and ESRD increase the prevalence of atherosclerosis. The overall risk of cardiac death in the uremic population is increased by a factor of 5 to 20. We have determined the levels of lipid peroxidation expressed as thiobarbituric acid-reactive substances. We assessed oxidative protein damage by carbonyl content, nitric oxide levels by end products; nitrite, nitrate and activities of antioxidant enzymes including superoxide dismutase (SOD), catalase (CAT) and glutathione peroxidase (GSH-Px) in diabetic, predialysis uremic patients and in end-stage renal disease (ESRD) patients before and after hemodialysis (HD). Vitamin E and vitamin C levels, reduced glutathione (GSH) and sulfhydryl content were also studied. We found enhanced oxidative stress in ESRD patients undergoing HD and in predialytic uremic and diabetic patients. This was mostly due to defective antioxidant enzyme levels. Preventive modalities, including use of biocompatible membranes, ultrapure dialysate, exogenous supplementation with antioxidant vitamins, extracorporeal removal of reactive oxygen species and oxidatively modified substances, would appear highly desirable to reduce complications in the long-term dialysis patients.
Collections