Uluslararası ilişkiler düşüncesinde insan ve sosyo-politik topluluk sorunu: Eleştirel teori ve Immanuel Kant
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma, normatif anlamda uluslararası fikrinini tanımlayan insanlık ve sosyo-politik topluluk ilişkisini sorunsallaştırır. Hakim uluslararası fikrinin egemen-devlet temelinde tikel bir ontoloji üzerinden kurduğu evrensellik-tikellik ilişkisinin Habermasçı eleştirel teori ve Immanuel Kant'ın kozmopolitan siyaset düşüncesinden hareketle yeniden kurulumunun imkanının koşullarına bakar. Ana akım uluslararası ilişkiler teorileri tarafından egemenlik-anarşi kavramları üzerinden yapılan kaba maddeci, tarihdışı ve asosyal bir gereklilik alanı olarak uluslararası tanımı, aslında, belirli tarihi-toplumsal koşullara yerleşik bir özne, sosyo-politik topluluk ve insanlık fikrini içerir. Tarihi-toplumsal bir yapı olarak uluslararasına içkin bu kavramları sorunsallaştıran eleştirel uluslararası siyaset teorisi; intersubjektif olarak kurulmuş özne, kapsayıcı, eşitlikçi ve adil bir sosyo-politik topluluk fikri ve farklılığı tanıyan kozmopolitan bir küresel siyaset düşüncesini amaçlar. Bununla birlikte modernitenin özne, ahlak ve siyaset hakkındaki temel yargılarını devam ettirdiğinden farklılığı, tikellikleri ve tarihsel-toplumsal tecrübeleri hakkıyla tanıyan bir küresel siyaset düşüncesi için yetersiz kalır. Kant'ın uluslararası fikri ise ahlaki bir ilke olarak insanlığı küresel siyasetin temel tanımlayıcı ilkesi olarak görmekteyken ve bu anlamda uluslararasının normatif anlamda yeni kavramsallaştırmalarına olanak tanırken farklılığı/çeşitliliği bu insanlık fikri içinde karartabilmektedir. Sonuç olarak bu iki perspektif, insanlığın ahlaki gerekçelendirmesinde ve farklılık ve çeşitliliğin tanınmasında önemli imkanlar sunsa da köklü sorunlar ve yapısal gerilimlere sahiptir. Bu saptamalardan hareketle tez, uluslararasının imkanının bir şartı, insanlık ve dolayısıyla evrensel ahlâki bir duyarlılıksa bir diğer şartının tikel tüm farklılıkları, tarihi-toplumsal tecrübeleri ve somut ötekilerin tanınması zorunluluğuna dikkat çeker. This thesis problematizes the relationship between humanity and socio-political community that underlies the international. It investigates promises of Critical Theory and Immanuel Kant?s cosmopolitan political orientations to go beyond the particularistic ontology by which the conventional conception of the international defines the relationship between humanity and socio-political community on the basis of the sovereign-state. Ahistorical, unsocial and mechanical definition of the international, which is conceptualized by mainstream international relations theories through the dichotomy of anarchy and sovereignty, in fact draws upon a particular conception of the subject, humanity and socio-political community within certain historico-social conditions. Problematizing these concepts critical international relations theory defends the ideas of intersubjectively constructed subject, just and inclusive political community and cosmopolitan political thought that recognizes difference and multiplicity. However due to its modernist bias in relation to humanity, morality and politics it is inadequate to develop a global polical theory that recognizes differences, particularities and historico-cultural traditions and experiences. While Kant?s idea of the international perceives humanity as the moral law to realize a global legal and political order that determines transcendental conditions of the peaceful co-existence of multiple socio-political communites, it likely covers multiplicity and difference in global politics under the name of universality and humanity. This thesis argues that if the first condition of the possibility of the international is to take humanity as the moral law and thereby ethical universality the second condition is to recognize all particularities, historical-cultural forms and concrete others.
Collections