Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçu (TCK. madde 256)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Devlet olmanın en önemli özelliklerinin başında, yasal güç kullanma tekelini elinde bulundurma gelmektedir. Devlet bu gücü emrindeki kolluk kuvvetleri vasıtasıyla kullanır. Başta Polis ve Jandarma olmak üzere diğer kolluk kuvvetlerinin, görevlerini yapabilmeleri için, yasalar kendilerine zor kullanma yetkisi vermiştir. Ancak bu yetkilere en son çare olarak başvurmak ve orantılı olarak kullanmak zorundadırlar. Kolluk kuvvetleri orantısız olarak kuvvet kullanmaları halinde, Türk Ceza Kanunu'nun 256. maddesine istinaden, kasten yaralama suçlarının nitelikli hallerine göre cezalandırılması hüküm altına alınmıştır. Bu çalışmada; konu detaylı olarak incelenmiş ve orantısız güç kullanma hallerinde, faillere uygulanacak cezalar incelenmiştir. Konu ile ilgili eleştiri ve önerilerimizi de kapsayan sonuç bölümü ile çalışma bitirilmiştir. One of the main important features of being a State is to have a legal monopoly to recourse to force. States enjoy this power through the law enforcement agencies which are organized under their mandates. In order to carry out their duties the law enforcement agencies in particularly police and gendarmerie are given power through relevant laws to recourse to force at some certain conditions. However, this power must be applied as a last resort and also proportionately. Article 256 of the Turkish Penal Code stipulates punishment of the law enforcement agencies for intentional physical assault (which is of the aggravated forms of it) when they are found to use excessive force. This subject is dealt with in detail in this thesis. Moreover types of applicable punishments with regard to use of excessive force (imprisonment/fines, deferment of a ruling) are also examined. The thesis ends with a conclusion which contains, among others, our critiques and also proposals concerning the matter.
Collections