N.hypoglossus`un epinöral pencere ile minimal hasarı sonrası aorta `Y` tüpünün uç-yan hypoglossal fasiyal sinir tamirinde kullanımı: Vibrisseal fonksiyon, kollateral aksonal dallanma ve motor son plak poliinnervasyon paterninin kombine analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Periferik sinirler çeşitli travmatik nedenlere bağlı olarak hasarlandıklarında sinir tamiri sonrası fonksiyonel iyileşme genellikle suboptimal düzeyde olmaktadır. Fasiyal sinir hasarı sonrası cerrahi tedavi için pek çok yöntem kullanılmaktadır. Fasiyal sinirin tek başına onarılamadığı durumlarda hypoglossal-fasiyal sinir koaptasyonu bir tedavi seçeneğidir. Çalışmamızda fasiyal sinir hasarı sonrası reanimasyon tekniği olarak 'Y'tüp yardımıyla terminolateral hypoglossal-fasiyal sinir anastomozu (HFA) gerçekleştirdik. Cerrahi sonrası, lezyon alanındaki kollateral dallanma, vibrisseal motor performans, kasların reinnervasyonu, dil kası performansı üzerindeki etkisini araştırdık.Çalışmamızda 48 adet dişi 24 adet erkek Wistar türü rat kullanılmıştır. 24 denek aorta Y tüp için sakrifiye edilmiştir. Cerrahi prosedür olarak Y tüp HFA ve Y tüp uç-yan HFA teknikleri uygulanmıştır. Y tüp HFA'da hypoglossal sinir tamamen kesilmiş ve Y tüpünün uzun koluna, zygomatik ve bukkal dal ise tüpün kısa olan kollarına koapte edilmiştir. Uç-yan HFA'da ise hypoglossal sinir minimum düzeyde (yaklaşık %30'luk lif) hasarlanmıştır. Hasarlanan bölüm tüpün uzun kolunda kalacak şekilde koapte edilmiştir. Bukkal ve zygomatik dal ise tüpün kısa kollarına entübüle edilmiştir. Y tüp HFA grubunda lezyon alanındaki kollateral aksonal dallanma oranı %13 ± 1 iken Y tüp uç-yan HFA grubunda ise %3 ± 1 olarak hesaplandı. Y tüp uç-yan HFA grubunda lezyon alanındaki kollateral aksonal dallanma oranının istatistiksel olarak düşük olduğu tespit edildi. M. levator labii superioris'in (LLS) reinnervasyon paterninin tespitinde ise her iki tip HFA sonrasında çok sayıda poliinnerve motor son plak gözlemlendi. LLS'nin Y tüp HFA grubunda poliinnervasyon oranı %23±5 iken ve Y tüp uç-yan HFA grubunda poliinnervasyon oranı %22±4 olarak tespit edildi. Her iki onarım şeklinin poliinnervasyon oranları üzerine anlamlı bir etkisi (p<0.05) tespit edilmedi. Her iki HFA tamirinde vibrisseal kıl hareketlerinde fonksiyonel bozulma gözlemlendi. Her iki gruba uygulanan cerrahi rekonstrüksiyon modelinin vibrisseal kıl hareketlerinde bir iyileşme sağlayamadığı tespit edildi. Dil performansının değerlendirilmesi için uygulanan ölçüm yönteminde dilin deviyasyon seviyesi Y tüp HFA 41±6 derece ve Y tüp uç-yan HFA grubunda ise 6± 4 derece olduğu tespit edildi.Bu çalışmada lezyon alanında kollateral aksonal dallanmanın azaltıldığı, hypoglossal sinirin epinöral pencere ile hasarlanması sonucu dil hareketlerinde anlamlı düzeyde fonksiyon kaybının olmadığı; sinir fonksiyonlarının kollateral aksonal dallanma ile paralel olmayan şekilde fonksiyon kazanımı olarak yansımadığı tespit edildi. İleriki yapılacak çalışmalarda bu durumun fonksiyonel iyileşmeyi engelleyen mekanizmaların aydınlatılması ve yeni tedavi yöntemlerinin ortaya çıkarılmasıyla giderilebileceğini düşünmekteyiz. Peripheral nerves may be damaged due to variety traumatic conditions. In these cases requiring surgery, functional recovery is suboptimal. Various surgical repair methods have been used in order to repair the facial nerve injury. Hypoglossal-facial nerve neurorraphy is a surgical tecnique when the facial nerve stump is not accessible. In our study, we performed terminolateral hypoglossal-facial coaptation with `Y` tube conduit after facial nerve injury. We investigated the effect of the collateral sprouting at the lesion site, vibrisseal motor performans, muscle innervation and tongue muscle performance.Fourty eight adult female and twenty four male (for the `Y` tubes) wistar rat were used. As surgical procedure, Y tube HFA and end-to-side Y tube HFA were applied. In the Y tube HFA group, proximal stump of the hypoglossal nerve were cut and sutured into the long arm of a Y tube. Zygomatic and buccal facial branches were entubulated and sutured into the short arms of the Y tube. In the end-to side coaptation, epineurial window was opened to the hypoglossal nerve. This nerve were damaged minimum level (30% fiber approximately) and sutured into the long arm of the Y tube. Zygomatic and buccal facial branches were entubulated and sutured into the short arms of the Y tube.We determined collateral sprouting in the Y tube HFA group and ETS HFA group as %13 ± 1, %3 ± 1 respectively. We determined statistically significant differences between each groups. Determining LLS muscle, we observed poli-innervated motor endplates each groups ( %23±5 in the Y tube HFA group and %22±4 ETS HFA group). We didn't determined significant differences in the poli-innervation pattern. Analysis of the vibrisseal motor performance showed functional impairment. The evaluation of the tongua muscle performance analysis revealed the 41±6 and 6± 4 degrees deviation of the tongue in in the Y tube HFA and ETS HFA group, respectively. In this study, collateral axonal sprouting at the lesion site were reduced by end-to-side caoptation. However, it didn't improve functional outcome. Hypoglossal nerve injury by creating epineural window caused moderate functional deficit in the tongue muscle functions. Although collateral axonal sprouting were reduced with this technique, it did not lead to functinal recovery. We think that it is necessary the elucidation of the underlying mechanism for the functional recovery and discovering new surgical methods in future studies.
Collections