Hanefi usûl düşüncesinde delâlet çeşitleri arası teâruz ve çözüm yolları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kur'an ve Sünnet naslarının şerʻî ahkâmı anlamada aslî kaynaklar olması nedeniyle bu naslardaki lafız ve mana arasındaki irtibatı ve lafzın hükme delâleti büyük önem arz etmektedir. Nasları doğru bir şekilde yorumlamak, lafzın manaya delâletini anlamakla sıkı bir şekilde bağlantılıdır. Bu nedenle usul âlimleri, eserlerinde lafızlar konusuna öncelik vermiş ve detaylı bir şekilde tartışmışlardır. Bu tartışmalarla hukukta subjektiflikten kaçınıp dil ve mantık kuralları çerçevesinde objektif bir hukuk metodolojisi ortaya koymaya çalışmışlardır. Ancak çeşitli ilmî tutumları nedeniyle lafızların taksiminde mütekellimîn, fukaha (Hanefî) ve memzûc metod lafızları kendi doktrinleri çerçevesinde incelemişlerdir. Hanefî usûlcüleri lafızlar taksiminin son kısmı olan lafzın manaya delâlet şekilleri ibarenin delaleti, işaretin delaleti, nassın delaleti ve iktizanın delaleti şeklinde dört kısma ayrılmaktadır. Bunlar, anlama aynı düzeyde delâlet etmemektedir. Bu nedenle herhangi iki tür arasında teâruz söz konusu olduğunda manaya delâleti kuvvetli olan, diğerine tercih edilir. Her bir türün manaya ne derecede delâlet ettiğini gösteren bir takım özellikleri vardır.Bu çalışmada Hanefî usûlcülerinin yapmış oldukları tanımlar ve verdikleri örneklerden hareketle bu dört delalet şekli etrafında gerçekleşen tartışmalar incelenecektir. Ayrıca bunların arasındaki temel farklardan yola çıkarak, teâruz durumunda hükme delaleti hususunda hangisinin daha öncelikli olduğunu, bu önceliğin tanınmasında etkili olan kriterlerin tespit edilmesi hedeflenmektedir. Since the Qur'an and the Sunnah are the main sources of the shar'ah, it is of utmost importance that the relation between the text and the meaning of the Qur'an and the Sunnah are discussed. The correct interpretation of words is closely related to the understanding of the meaning of the textual implications. For this reason, scholars in their works have given priority to the types of alfaz and discussed them in detail. In these discussions, they attempted to avoid subjectivity in law and to establish an objective legal methodology within the framework of language and logic rules. However, due to their various scientific attitudes, the methods of mutakellimin, of fukaha (Hanafi) and the memzûc method have been examined.Hanafi scholars divided textual implications into four parts: The explicit meaning (ibarah al-Nass), the alluded meaning (isharah al-nass), the inferred meaning (dalalah al-nass) and the required meaning (ıqtida' al-nass). They do not indicate the same level of understanding. For this reason, when there is a conflict between any two species, the stronger one is preferred to the other. There are a number of features that tell you how far each types points to the subject.In this study, the discussions that take place around these four textual implications, will be examined from the examples that the Hanafi scholars have done and given. It is also aimed to determine the criteria which are effective in recognizing this priority, by taking the path from the main differences between them, in the case of conflict.
Collections