Evrâd okuma geleneği içerisinde Rifâî evrâdı (İstanbul ve Rumeli mukayeseli örneği)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tekke mûsikîmizde yüzyıllardır her tarikat âyininin başında yer alan ve dervişlerin zikre rûhî olarak hazır olmalarına yardımcı olan besteli evrâd-ı şerîfler günümüzde çok az bilinen ve henüz çoğu tespit edilememiş bir dinî musiki formudur. Dini mûsikîmizdeki bu gelenek çeşitli sebeplerle kesintiye uğramıştır. 1950-60'lı yıllardan sonra dergâhlardaki yüksek mûsikî zevkini tatmış olan ehil zâtların kişisel gayretleri ile sonraki nesillere aktarılarak günümüze ulaşmıştır. Toplu evrâd-ı şerîf okuma geleneği üzerine yaptığımız bu çalışmada öncelikle evrâd literatürü ve tekke kültürümüzdeki yeri hakkında bilgi verdik ve Rifâî Evrâdı'nın metin olarak ana hatlarını sunduk. Çalışmamızın müzikal kısmını İstanbul ve Üsküp'te okunan Rifâî evrâdları ile sınırlandırdık. Her iki coğrafyada okunan evrâd icrâslarını notaya aldık ve müzikal analizlerini yaptık. Daha sonra beste olarak ne gibi etkileşimleri olduğunun izini sürmeye çalıştık. Sonuç olarak her iki ekolün benzerlik ve farklılıklarını incelediğimizde her iki icrânın da kadîm İstanbul Tekke Mûsikîsi'nden doğduğu ve beslendiği düşüncesi ortaya çıkmaktadır. Composed mass-invocations `evrad-ı sharif` is a religious music form that is hardly known today and mostly undiscovered, which used to take place at the beginning of all dervish order rituals and helped the dervishes prepare for the invocations (`zikr`) spiritually. For a variety of reasons, this tradition in our religious music was interrupted. After 1950-60s, with personal efforts of competent personages who have experienced this high musical pleasure in dervish lodges, it was passed on to later generations, all the way to present day. In this study we have conducted on the tradition of mass-chanting of éevrad-ı sharif`, first we presented the data about the literature of evrad and its place within our tradition of lodges and then outlined Rifai's Evrad as a text. We limited the musical aspect of our study with Rifai evrads chanted in İstanbul and Skopje only. We notated evrad performances from both locations and conducted musical analysis. Next, we tried to trace any possible compositional interactions between the two. As a result, after studying the similarities and differences of these two schools, a conclusion about both manners being born and nurtured from the ancient İstanbul Lodge Music can be drawn.
Collections