Yirmi kayısı çeşidinin Antalya koşullarında gelişmesi, fenolojisi ve meyve kalitesinin tespiti üzerinde bir araştırma
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Akdeniz Bölgesi' nde kayısı yetiştiriciliği giderek önem kazan maktadır. Ancak önceki yıllarda çeşit seçiminde yapılan hatalar verim ve kalite düşüklüğüne neden olmuştur. Bu nedenle erkenci kayısı yetiş tirilen yörelerimizde mutlaka bir çeşit planlamasının yapılması zorun ludur. Akdeniz'in belirli kesimlerindeki ekolojik koşullar bakımından uygun alanlarda yüksek verim ve kalitede yetişebilecek kayısı çeşitle rinin saptanması ve yetiştiriciye aktarılması, sadece iç satım değil, dış satım bakımından da özel bir önem taşıyacaktır. Bu araştırmada 1990 yılında Antalya ekolojik koşullarında 20 yerli ve yabancı kayısı çeşidi ile çalışmış, çeşitler ürün, meyve iriliği, albeni, erkencilik ve ağaçların yıllık büyümelerine göre incelenerek, elde edilen sonuçlar istatistiksel analize tâbi tutulmuş lardır. Bu değerlendirmelere göre; 1. Yıllık büyüme bakımından (hem taç hacmi, hem de gövde kesit alanı olarak) en zayıf çeşitlerin Silistre Rona ve 07 K 02 olduğu; buna karşın en fazla büyümenin taç hacmi olarak Precoce de Colomer, Labib, 01 K 11 ve Cafona, gövde kesit alanı olarak Cafona, 07 K 09, J.Foulon, Baya ve Precoce de Colomer çeşitlerinde olduğu, 2. Precoce de Colomer, Joubert Foulon ve Cafona 'nın gösterdik leri yüksek gelişmeyle birlikte aynı zamanda bölgemiz için verimli çeşitler oldukları, 3. Ağaç başına ortalama verim bakımından en iyi durumda olan çeşitlerin; Precoce de Colomer, J.Foulon, Cafona, Silistre Rona ve Canino İTA çeşitleri olduğu, 4. Erkencilik açısından Silistre Rona, 33 K 09, 07 K 02 ve Precoce de Colomer 'in dikkate değer oldukları, XI5. Meyve ağırlığı bakımından Canino FRA, Precoce de Colomer, Canino İTA, J.Foulon ve Cafona gibi çeşitlerin, meyve etinin çekirdek ağırlığına oranı bakımından Canino FRA, Precoce de Colomer, Sakıt 2 ve Canino İTA çeşitlerinin iyi durumda oldukları, 6. Suda çözünebilir kurumadde miktarı en yüksek çeşitler Sakıt 7, 07 K 09, Sakıt 2, 01 K 11, 07 K 03 ve Labib'ken, en düşük kurumaddenin Sancastrese ve Ambrosia çeşitlerinde olduğu, 7. Çeşitler arasında en yüksek asitliğih Labib, Canino FRA ve Canino İTA çeşitlerinde, en düşük asitliğin ise 07 K 09 ve 07 K 02 çeşitlerinde olduğu, 8. Pazarlanabilir (1. Kalite) meyve yüzdesinin en yüksek J.Foulon, 07 K 02, Canino FRA ve Precoce de Colomer çeşitlerinde olduğu, bunları Canino İTA ve Cafona çeşitlerinin izlediği, 9. Renk, sululuk, sertlik, tad ve posalılık bakımlarından Cafona, 07 K 03, Canino FRA, 07 K 02, J.Foulon ve 33 K 09 çeşitlerinin önemli oldukları bulunmuştur. Sonuçta; Precoce de Colomer, J.Foulon, Silistre Rona, 07 K 02, Cafona, Canino İTA ve Canino FRA çeşitleri incelenen özellik ler yönünden, Antalya koşulları için ümitvar görülmektedir. XII SUMMARY Apricot growing is steadily getting more important in the Mediterranian Region (of Turkey). Nevertheless, the mistakes of the past years in cultivar selection resulted in low productivity and quality. For this reason, variety planning is absolutely needed for the regions where early apricot is grown. It is especially important not only for the domestic market but also for export markets to determine apricot cultivars which would prodive high productivity and quality in the ecologically suitable areas of the Mediterranian Region and to inform the growers about these varieties. For this research, 20 domestic and foreign apricot cultivars were studied under the ecological conditions of Antalya in the year 1990. These cultivars were compared according to their yield, fruit sizes, attractivness, earliness and annual growth rate of the trees. The results were analysed statistically. According to the analysis, it has been determined that: 1. With respect to the annual growth (both of the crown volume and cross section area of the trunk) the least favorable cultivars were Silistre Rona and 07 K 02. The best growth rates were obtained with Precoce de Colomer, Labib, 01 K 11 and Cafona and with Cafona, 07 K 09, J.Foulon, Baya and Precoce de Colomer with respect to cross section area. 2. Precoce de Colomer, J.Foulon and Cafona had high produc tivity as well as high growth rates. 3. With respect to average productivity per tree, the best cultivars were Precoce de Colomer, J.Foulon, Cafona, Silistre Rona and Canino ITA. XIII4. With respect to earliness Silistre Rona, 33 K 09, 07 K 02 and Precoce de Colomer were notable varieties. 5. With respect to fruit weight, Canino FRA, Precoce de Colomer, Canino ITA, J.Foulon and Cafona, and with respect to the ratio of the fruit flesh to the weight of the seed, Canino FRA, Precoce de Colomer, Sakıt 2, and Canino ITA gave good results. 6. Sakıt 7, 07 K 09, Sakıt 2, 01 K 11, 07 K 03 and Labib had the highest content of water soluble dry-matter; Sancastrese and Ambrosia had the lowest. 7. Labib, Canino FRA and Canino ITA had the highest acidity; 07 K 09 and 07 K 02 had the lowest. 8. J.Foulon, 07 K 02, Canino FRA and Precoce de Colomer had the highest percentage of marketable (1st grade) fruit. Canino ITA and Cafona were close contenders. 9. With respect to color, juiciness, firmness, taste and sedimentation, Cafona, 07 K 03, Canino FRA, 07 K 02, J.Foulon and 33 K 09 were noteworthy. As a conclusion, Precoce de Colomer, J.Foulon, Silistre Rona, 07 K 02, Cafona, Canino ITA and Canino FRA were seemed promising with respect to the analysed features for the conditions of Antalya. XIV
Collections