Çok kültürlü toplumlarda değer yargıları, vatandaşlık ve demokrasi eğitimi: Türkiye örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çoğulculuk, günümüz toplumlarının doğal bir özelliği haline gelmiştir. Çokkültürlülük olgusu, her anlamda gelişen ortam ve şartların beraberinde getirdiği kolaylıklar sonucunda günlük tartışılan konular haline gelmiştir. Bu konu özellikle Avustralya ve Kanada gibi ülkelerin 1970'li yıllardan sonra farklı kimlikleri tanıma ve sisteme entegre etme politikalarından sonra dünya gündemine daha çok oturmuştur. Bu konunun dünya genelinde konuşulur olmasının aslında çok şaşırılacak bir mesele olmadığını anlamak için dünyadaki farklı milletler, diller ve etnik gruplar üzerinde yapılmış olan çalışmalara bakmak yeterli olacaktır. Örneğin 1995 yılında yapılmış olan bir çalışma, dünya genelinde 600'e yakın yaşayan dil olduğunu ve toplamda 5000 civarında etnik grup olduğunu göstermiştir.Türkiye genelini kapsayacak şekilde farklı kimlik gruplarının değer yargılarını Vatandaşlık ve Demokrasi eğitimi müfredatı ile birlikte ele alan bir çalışma bulunmadığından dolayı yapılmış olan bu çalışma bir ilk olma özelliğini taşımaktadır. Böylelikle alanda bulunan boşluğu doldurmaya yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmesi beklenmektedir. Araştırmanın başta ülkemizin eğitim sistemi olmak üzere siyasi kurumlara da yol gösterici bir çalışma olması beklenmektedir. Toplumsal barışın tesis edilmesi yolunda doğru adımların atılması için gerekli olan doğru bilgilerin ancak bu tür bilimsel çalışmalarla elde edilebileceği gerçeğinden yola çıkarak, bu çalışmanın ülkedeki toplumsal barışın sağlanmasına ve ayrımcılıktan ziyade birlik-beraberlik duygularını ön plana çıkarılmasına katkı sağlayacağı umulmaktadır.'Çok Kültürlü Toplumlarda Değer Yargıları, Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi: Türkiye Örneği' başlıklı çalışmamızın amacı Türkiye'de yaşayan çeşitli etnik kimlikleri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bir arada tutan ortak değerlerin neler olduğunu ve bu değerlerin Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi dersi müfredatıyla ne derece örtüştüğünü tespit etmektir.Araştırmada nitel araştırma yöntemi benimsenmiş, bireysel ve toplumsal davranış, yapı, işleyiş, değerler ve normlar gibi kültürel öğelerin tanımı ve analizinde kullanılan kültür analizi deseni kullanılmıştır. Çalışma grubu seçilirken nitel araştırma örneklem yöntemlerinden olan maksimum çeşitlilik örneklemesi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın verileri mevcut Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi ders kitabı ve ders programının döküman analizi yapılarak ve Türkler, Kürtler, Araplar, Balkan Muhacirleri ve Kafkas Muhacirlerinden oluşan dörder kişilik odak grup görüşmeleriyle elde edilmiştir. Görüşmeler sırasında herkesin kendine ait yaşam öykülerinin bulunabileceği gerçeği göz önünde bulundurularak, görüş ve düşüncelerini özgürce ve samimi olarak paylaşabilmelerine özellikle dikkat edilmiştir. Bu doğrultuda önceden belirlenmiş veya kapalı uçlu anket tarzı sorular sormak yerine, çerçevesi açık uçlu sorularla belirlenmiş bir sohbet ortamında görüşmelerin gerçekleşmesine dikkat edilmiştir. Görüşme verilerinin analizinde betimsel analiz yöntemi benimsenmiştir. Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi ders kitabı ve ders programı doküman analizi yöntemi ile analiz edilmiştir.Çalışma sonucunda mevcut Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi ders kitabı ve ders programının araştırmaya katılan bireylerin değer ve yargılarını kısmen içerdiği, fakat özellikle kültürel farklılıkları tanıma ve tanıtma konularında ihtiyaca cevap vermediği belirlenmiştir. Bunun yanında bu araştırma kapsamında ülkemizde yaşayan ve farklı etnik ve kültürel yapıdan gelen kesimlerin en çok şikâyetçi oldukları konunun başında önyargı geldiği tespit edilmiştir. Çoğu katılımcı insanların birbirlerini anlamadan, dinlemeden ve başkalarının referansını göz önüne alarak değerlendirdiğini belirtmiş, bunun da doğal olarak toplumsal huzur ve barış adına istenmedik sonuçlar doğurduğuna değinmişlerdir. Önyargıyı bir kenara bıraktığımızda aslında çoğu konuda uzlaşmanın çok da zor olmadığı söylenebilir. Araştırmanın etnik kimlik, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı, değerler ve eğitim boyutunda katılımcıların aslında değindikleri temel nokta önyargı olmuştur. Araştırmanın katılımcılarla yapılan görüşmeler kısmında ortaya çıkan ortak değer ve yargılar dikkatlice incelendiğinde, ortaya çıkan sorunların çoğunun önyargının bir sonucu ya da başlangıcı olduğu fark edilecektir. Pluralism has been one of the common features of societies in our World. Multiculturalism takes its place among the concepts discussed by ordinary people as a result of developments in all areas. This subject has increasingly taken place especially in countries, like Australia and Canada, after 1970s where integration and assimilation of different ethnicities were on agenda. In order to understand that the popularity of this subject in the World is not a surprise, one should look at the research conducted on different nations, languages and ethnic groups in the World. According to study, there are almost 600 living languages and about 5000 ethnic groups in the World.This study might be considered the first one in this area for Turkey since there is not any research in Turkey looking at the different values of various ethnic groups and the Citizenship and Democracy education together. It is clear that this study will fill an important gap in this area. This study will guide both political and educational institutions in Turkey in creating appropriate policies. It is also hoped that this study will create the atmosphere of unity in Turkey by looking at the various values of the society.This study aims at finding the different value judgments of different ethnic groups in Turkey that hold them together as Turkish citizens. It also aims at to look at how those values overlap with the values given in the Citizenship and Democracy Education course.Qualitative research method is used in this research. In order to define and anlyze the cultural items like individual and social behavior, structure, function, values and norms, cultural analysis was conducted by the researhcer. While chosing the sample of this study, maximum variation sampling method was adopted. The data comes from three sources, which are document anaylsis of Citizenship and Democracy education course book and programme, and five focus groups each of them consisting of four members from following ethnic groups; Turks, Kurds, Arabs, Balkan emigrants and Caucasian emigrants. During the interviews the researcher paid attention to the reality that each participant might have his/her own story. It was the priority of the researcher to create an environment where the participants could share their ideas freely and sincerely. In this regard, instead of asking close-ended survey questions to the participants, the researcher asked open-ended questions that made it possible to have sincere conversations among the participants. Descriptive analysis was conducted to analyze the data from interviews and document analysis was used to analyze the Citizenship and Democracy Education course book and programme. The study finds that while the Citizenship and Democracy education course book and programme cover some of the values and priorities of the participants, they lack the fundamental points which are recognizing cultural differences and presenting them to the society. The findings tell us that the major point that different ethnic groups in Turkey complain about is bias towards their values and characteristic features. Most of the participants have stated that people usually do not listen to the other people in order to understand what is said or intended and decide based on what others say about them that results in undesirable situations in terms of social peace and serenity. It could be stated that most of the problems in the society can be solved upon leaving bias aside. The themes occured in all the dimensions of the study tell us that most of the problems stated by the participants are whether the cause or the result of bias.
Collections