Atherosklerozlu hastalarda fibrinojen, lipid, kolesterol, kanama zamanı, pıhtılaşma zamanı, protrombin zamanı, antitrombin-lll, aPTT, FDP ve kan şekeri düzeylerinin kontrol grubu ile mukayesesi

Abstract

ÖZET Dicle üniversitesi iç hastalıkları kliniğinde yaptığımız; çalışmada 36-86 yaşları arasındaki -ortala ma yaş:58«48 - olan 48 değişik formdaki atherosklerotik hastanın plasma fibrinogen, kanama zamanı, pıhtılaşma- zamanı, protrombin samanı, aPOT^ FDPt antitrombin III, total lipid, kolesterol, açlık kan şekeri sevyeleri ölçülerek bu faktörlerin ortalamalarının sağlıklı kont rol grubunda ölçülen aynı faktör ortalamaları ile `eş- leştirilmemiş student~t testi` kullanılarak karşılaş tırmaları yapıldı. En önemli farklılığın FÎBRÎNOJEN faktörüne ait olduğu(P 0*001 ), bunu lipid ve koles terolün takip ettiği görüldü® Kanama zamanındaki uza ma ve pıhtılaşma zamanındaki kısalmanmda önemli(P 0,01) olduğu saptandı « Protrombin, aPTT, kan şekeri, antitrom- bin-III sevyelerinde önemli bir farklılık gözlenmedi, FDP vakaların tümünde negatif bulundu® Çalışılan vakaların dışında myokard infafektüsü ile gelen 18 vakananhepsinde normalin enaz iki katına yükselmiş saptanan fibrinogen düzeyleri, fibrinojenin `akut fas reaktanı` olduğunun bilinmesi (4) nedeniyle bu hastalar çalışmaya dahil edilmedi. Hasta kadın grubunun hasta erkek grubu ili ve sigara içen hasta grubu ili içmeyen hasta grubu arasın daki farklılıklar istatistik! karşılaştırmada önemsiz bulundu* Bu bize şunu açıkça gösteriyordukiş hastaların yaşı ve cinsi n@ olursa olsun, sigara içimi olsun veya olmasın atherosklarozun gelişmeye başladığı hastalarda fibrinogen sevyeleri yükselmiş bulunmakta idi® Birlikte kolesterol ve lipid sevyelerininde yükselmiş olması, bu iki faktörün atherogenezisde birlikte rol oynadıkları intibaını uyandırmaktadır «81 Literatürdü atherosklerotik lejyonlarda fibrinogen depol lanması olmadan LDL depolanmasının olmadığının gösterilmesi (46) ve heterosigot familial hiperkolesterolemili hastalarda arasında koroner kalp hastalığı olanlarda olmayanlara göre enbüyük farkın fibrinogen sevyes indeki yükselme olduğunun gösterilmesi, f ibrinojenin GÜÇLÜ BÎR RÎSK FAKTÖRÜ olduğunu ve PÎBRÎNOJENSÎZ ATHEROSKLEROZ OLUŞUMUNUN DÜŞÜNÜLEMÎYECE?ÎNÎ göstermektedir. Çalışmamızda atherosklerotik hastalardaki fibrinogen sevyelerindeki önemli yükselmeyi gösterdik. Fib- rinojenin etki mekanizmasının kan viskozitesini arttırması, trombotjenez.is ve SMC stimülasyonu yapması hususundaki görüş ler biscede uygun görünmektedir »İleriye yönelik tedavilerin fibrinogen sevyesini düşürmeye yönelik olacağı bir gerçek tir. Ticlopidine(TÎKLÎDR ) in 5 ay süreyle ?50mg/gün veril mesiyle fibrinogen sevyelerinde yaptığı önemli düşüşün yanında, antiagregan etkisininde saptanması(ADP nin birinci ve ikinci dalgasını ve kollagen nedeniyle. olan agregasyonu in hibe etmesi) gelecekteki ideal tedavi şekillerine ışık tut maktadır.