Tomografi ile saptanan talamik hemorajilerde klinik bulguların analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
-70- SONUÇ VE ÖZET Çalışmamızda kliniğimize talamik hemorajl tanısı ile yatan ve tanıları tomografi ile kesinleştirilen 50 vakanın, klinik analizleri, tomografi ve klinik korrelasyonları incelenmiş, literatürlerle karşılaştırılmış, tartışılmış, dikkat çekici paralellikler ve farklar tespit edilmiş tir. Çalışmamıza dahil edilen 50 olgunun yaş ortalaması 56 bulundu. 44 vakada {% 88) hipertansiyon, 32 vakada (% 64) kusma, 8 vakada (% 16) kon- vülsiyon tespit edilmiştir. Vakaların hepsinde hemiparazi veya hemipleji, tek veya çift taraflı babinski müspetliği, değerlendirilebilinen 38 va kanın 32' sinde (% 92) hemihipoestezi bulunmuştur. Yukarıda bahsedilen ` tüm değerler literatürlerle uygunluk göstermektedir. Baş ağrısı 30 hastada (% 60) tespit edilmiştir. Pupil muayenelerinde, izokorik pupillalar 22 vakada (% 44), miyotik pupillalar ise 20 vakada.(% 40) tespit edilmiştir. İzokorik pupillalarm küçük hematomlarda, mi yotik pupillalarm ise büyük hematomlarda çoğunlukta bulunması ile tala- musa sınırlı hematomlarda pupil patolojisinin sık bir bulgu olmayacağı görüşü edinilmiştir. Göz küresi hareketlerinin muayenesinde vertikal bakış kısıtlılığı başta olmak üzere, lateral konjuge bakış ve skew deviasyon tespit edil miş, bulunan yüzdeler literatürlerle uyumlu bulunmuştur. Konuşma testi uygulanabilen, hematomu dominant hemisferde olan 22 vakanın 21' inde (% 95,5) afazi bulunmuş, yine konuşma testi uygulana bilen ve hematomu nondominant hemisferde olan 17 vakanın 10' unda di- sartri bulunmuş, 6' sı normal değerlendirilmiştir. Sonuç itibariyle do minant hemisf erdeki talamik hematomlarda afazi, nondominant hemisferdeki talamik hematomlarda ise konuşmanın normal veya disartrik olduğu saptanmıştır. Hematom volümü ile kliniği karşılaştırdığımızda, volüm büyüdükçe-71- hastanın bilinç düzeyinin kötüleşeceğini tespit ettik Ayrıca baş ağrısı ve kusma sıklığı volümle paralellik gösteriyordu. Hastaların tansiyon erteriyellerinin, hematom volümü ve bilinç düzeyi ile ilişkili olduğunu, aynı zamanda talamik hemorajilerte sistolik kan basıncının yüksekliğinin daha önemli olduğunu tespit ettik. Ölüm oranımız % 24 bulunmuş, bu değer diğer çalışmalardan daha düşük bulunmuştur. Çalışmamızda dünyada ve yurdumuzda üzerinde yeterli çalışma bulun mayan talamik hemoraj ilere değişik açılarla yaklaşılmış ve çarpıcı nok talar bulunmuştur. Bu çalışmanın talamik hemoraj ilere ve bu konu üzerinde çalışma yapacak meslekdaşlarımıza katkıda bulunacağı inancındayız.
Collections