Pre ve Postmenopozal dönemdeki romatoid artritli kadın hastalarda serum cinsiyet hormon düzeyleri

Abstract

ÖZET Romatoid artrit (RA)'in etyopatogenezinde üzerinde durulmakta olan konulardan biri cinsiyet hormonlarının rolüdür. Bu çalışmamızda romatoid artritli kadınlarda cinsiyet hormon düzeylerini değerlendirmeyi amaçladık. Elli dört RA'lı bayan hasta çalışma kapsamına alındı. Aynı yaş grubunda yirmi sekiz bel ağnlı bayan kontrol grubu olarak seçildi. Cinsiyet hormonlan östradiol (E2), progesteron, folikül stimüle edici hormon (FSH), lüteinizan hormon (LH) ve testosteron düzeyleri değerlendirildi. RA'lı hastalar premenapozal, postmenapozal ve hastalık aktivitesi durumlarına göre alt gruplara ayrıldı. Yaş ortalaması romatoid artritli kadınlarda (22-70 ) 45.68 (±12.5) ve kontrol grubunda ( 22-62) 42.39 (±12.45) idi. Tüm RA'lı kadınlarda tüm hormon düzeylerinde kontrol grubuyla karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı değişiklik saptanmadı (P>0.05). Premenapozal RA'lı kadınlarda aynı yaş grubundaki premenapozal kontrollerle karşılaştırıldığında LH düzeyi; postmenapozal RA'lı kadınlarda aynı yaş grubundaki postmenapozal kontrollerle karşılaştırıldığında FSH düzeyi istatistiksel olarak anlamlı düşüktü (P<0.05). Diğer hormonlarda ise anlamlı farklılık saptanmadı (P>0.05). Aktif hastalığı olan RA'lı bayanlarda kontrollerle karşılaştırdığında FSH düzeyi istatistiksel olarak anlamlı düşük bulunurken(p<0.05); diğer tüm hormonlarda anlamlı değişiklik saptanmadı (P>0.05). Sonuç olarak, RA'lı kadınlarda cinsiyet hormonları etkilenmektedir. Menapozal durumun ve hastalık aktivitesinin bu konuda önemli rolü olabilir ve yapılacak geniş populasyon çalışmaları bu durumun aydınlatılmasına katkı sağlayabilir. 50

ABSTRACT There has been considerable interest in the role of sex hormones in the aetiopathogenesis of rheumatoid arthritis (RA). In this study we aimed to evaluate sex hormone levels in women with RA. Fifty-four women with RA were taken in the interest of the study. Age matched twenty- eight women with low back pain were used as control group. The levels of sex hormones such as estradiol (E2), progesterone, follicle stimulating hormone (FSH), luteinizing hormone (LH) and testosterone were evaluated. The patients with RA were subdivided into sub-groups according to their premenopausal and postmenopausal status, and their disease activation conditions. Age average (aged 22-70) was 45.68 (±12.5) in women with RA and 42.39 (±12.45) in control group (aged 22-62). In all patients with RA, there were not obtained any statistically significant difference in all the hormones observed, when compared with control group (p>0.05). As the premenopausal patients with RA and the postmenopausal patients with RA, compared with their control groups as the same age, the lower concentrations of the LH and FSH were statistically meaningful respectively (P<0.05), but no differences were found for all other hormones studied (P>0.05). There was lower concentration of FSH in women with active RA when compared with controls (P<0.05), whereas no differences were observed for all the other hormones (P>0.05). In conclusion sex hormones were influenced in women with rheumatoid arthritis. There may be an important role of menopausal status and disease activity in this subject, and to carry out wide population studies may contribute to clarify this issue.