Akut respiratuar distress sendromunun tedavisinde pentoksifilin ve metilprednizolonun etkinliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Çalışmamızın amacı akut respiratuar distress sendromunun (ARDS) tedavisinde pentoksifüin ve metilprednizolonun etkisini araştırmak. ARDS; Hidrostatik pulmoner ödemin olmadığı ve değişik etyoloj ilerle birlikte olan hipokseminin olduğu yüksek mortalite ve morbidite taşıyan bir proçestir. ARDS'li hastaların tedavisi için üç odak noktası vardır, birincisi duruma maruz kalınması, fizyolojik manuplasyonlar, ikincisi; pozitif end ekspiratory pressure (PEEP) ile mekanik ventilasyon ve üçüncüsü aralıklarla ilaç tedavisi verilerek canlandırılmasının sağlanması veya pato fizyolojinin geri dönderilmesi. Kortikosteroidler ile ilaç tedavisi yaygın bir şekilde kullanılmaktadır, yine pentoksifüin inflamatuar nötrofillerin aktivitesini inhibe etmesiyle ARDS'nin ilaçla tedavi edilmesinde adaydır. Oleik asit, endotoksin gibi hayvanlarda pulmoner vasküler permeabilite artışına, pulmoner ödem ve hipoksiye yol açarak akut akciğer injurisini oluşturur. Bizde buradan yola çıkarak oleik asiti kullandık. Çalışmamız Dicle Üniversitesi Sağlık Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi bilimsel komitesi tarafından onaylandıktan sonra aynı merkezde çalışmaya başladık. Yeni Zelanda beyaz tavşanları çalışmada kullanıldı. 28 adet tavşan ile 4 grup halinde çalıştık, l.grup kontrol grubu (n=7), II grup pentoksifilin grubu (n=7), III. Grup metilprednizolon(n=7), IV. grup oleik asit grubu (n=7). Kontrol grubu dışındaki diğer üç gruba da akut akciğer injurisi oluşumu için oleik asit verildi. Tüm denekler monitörize edildi. Kan gazlan ölçüldü. Denekler daha sonra mekanik ventilatöre bağlanarak 10 ml/kg tidal volum ve %100'lük O2 ile 3 saat takibe alındı. Periferik lökosit sayımları için arterial kandan kan örnekleri alındı, ortalama arterial basınçların seri ölçümleri, bronkoalveolar lavaj sıvısında lökosit miktarı, yaş/kuu akciğer ağırlık oranlan, patolojik değişikliklerin değerlendirilmesi yapıldı. Deneyin 3. saati sonunda hayvanlara 6 Meq KCL IV verilerek sakrifiye edildi. Göğüs kafesi açıldı ve her bir pulmoner hilus çiftli olarak klemplendi ve transeksiyon yapıldı. Bizim gözlemlerimizde Pa02, PaC02 ile arterial basınç gibi fizyolojik parametrelerin takibinde, oleik asit alan her üç grup pentoksifüin, metilprednizolon ve oleik asit gruplarında kontrol grubuna göre PaO2de anlamlı düşüş olduğu görüldü. Ancak bu düşüş oleik asit grubunda daha fazla idi. Oleik asit alan gruplar arasında anlamlı bir fark yoktu. Her üç grupta PaC02 düzeyinde kısmi bir yükselme görüldü. Ortalama arterial kan basıncı; oleik asit alan gruplarda düşüş kaydedildi, ancak kontrol grubuna göre anlamlı düşüş sadece oleik asit grubunda saptandı (p<0.01). 37Ortalama kalp atım hızında kontrol grubu dışındaki diğer üç grupta da düşüş kaydedildi. Ancak istatistiki olarak anlamlı düşüş sadece oleik asit grubunda tesbit edildi (p<0.01). BAL lökositleri incelendiğinde pentoksifilin ve metilprednizoion grubuna, kıyasla oleik asit grubunda belirgin ölçüde arttı. PTX ve MP gruplarındaki lökosit sayılan şalin kontrol grubundaki BAL lökosit sayısından belirgin bir farklılık göstermedi. Deney boyunca periferik lökosit sayılan incelendiğinde oleik asit alan her üç grupta da düşüş anlamlı idi (p<0.03). Ancak bu düşüş sadece oleik asit alan grupta daha derindi. Sadece oleik asit alan grupta yaş/kuru akciğer ağırlık oranında önemli artışların olduğu kaydedildi (p<0.01). Metilprednizoion ve pentoksifilin gruplarında da artış oldu, ancak kontrol grubuna göre bu anlam ifade etmedi. Sonuç olarak tavşanlarda oluşturulan akut akciğer injurisi modelinde pentoksifilin ve metilprednizoion tedavisinin akciğerlerde nötrofil toplanmasını ve akciğer hasarını engellediği saptandı. 38
Collections