İleri yaş akut iskemik stroklu hastalarda serum hormon profili

Abstract

VIII. ÖZET - Çalışmamızda serebral infarktlı yaşlı 58 hasta incelendi. Bunların 30'u erkek 28'i kadındı. Bu hastalarda serumtriiodotronin (T3), troksin (T4), kortizol, follikül stimulan hormon (FSH), Luteinizan hormon (LH)/ testosteron; estradiol (E2) ve progesteron hormon sonuçlarını; aynı sayıda benzer kontrol grubu ile karşılaştırdık. Erkek hastaların yaş ortalaması 66,4 yıl idi. 28 kadın hastanın yaş ortalaması, 65,7 yıl idi ve bunların tümü post menapozal dönemde idi. Aşağıdaki istatistiksel sonuçlar elde edildi. Erkek Hastalarda: Serum T3 düzeyi (0,905 ± 0,09 ng/mL) kontrollerde (1,325 ±0,10 ng/mL) daha düşük idi. (p<0,05) Serum T4 düzeyi (6,10 ± 1,07 ug/d1) kontrol grubundan (11,48 ± 1,46 ug/dl) daha düşük idi. (p<0,05) Serum kortizol düzeyi (28,95 ± 4,83 ug/dl), kontrollerden (10,38 ± 3,01 ug/dl) daha yüksekti (p<0,05) Serum FSH düzeyi (Ş.547 ± 0,913 mlu/mL) kontrollerden (5,128 ± 0,736 mlu/ml) daha düşüktü (p<0,05) Serum testosteron düzeyi (3,693 ± 0,560 ng/ml) kontrollerden (4,79 ± 0,73 ng/ml) daha düşük idi. Serum Estradiol düzeyi hasta grupta (55,00 ± 4,24 pg/ml) kontrol grubundan (25,72 ± 4,04 pg/ml) daha yüksek idi. (p<0,05) Serum progesteron ve Luteinizan hormon düzeyleri sırasıyla (0,663 ± 0,06 ng/ml, - 7,69 ± 1,88 mlu/ml) kontrollerden sırasıyla (0,616 ± 0,03 - 6,679 ± 0,614) (p>0,05) farksız idi. Kadın Hastalarda: Serum T3 düzeyi menapozlu hastalarda (0,915 ± 0,09 ng/ml) kontrollerden (0,995 ± 0,095 ng/ml) farksız idi. (p>0,05) Serum T4 düzeyi (6,184 ± 1,80 ug/dl) kontrol grubundan (7,70 ±2,10 ug/dl) farksız idi. (p>0,05) Serum kortizol düzeyi (28,28 ± 6,07 ug/dl) kontrol grubundan (8,71 ± 3,31 ug/dl) yüksek bulundu (p<0,05) Serum FSH düzeyi (37,07 ± 4,98 mlu/ml), kontrollerden (54,1 ± 15,0 mlu/ml) daha düşük bulundu. (p<0,05) 46Serum Luteinizan hormon düzeyi (25,81 ± 4,47 mlu/ml) kontrollerden (44,2 ± 1 7,3 mlu/ml) düşük bulundu. (p<0,05) Serum testosteron düzeyi (0,183 ± 0,047 ng/ml) kontrollerden (0,28 ± 0,060 ng/ml) daha düşük bulundu. (p<0,05) Serum estradiol düzeyi (1,752 ± 0,849 pg/ml) kontrollerden (1,590 ± 0,770 pg/ml) farksız görüldü. (p>0,05) Serum progesteron düzeyi (1,835 ± 0,746 ng/ml) kontrollerden (1,766 ± 0,58 ng/ml) farksız görüldü. (p>0,05). Bizim sonuçlarımız göstermiştir ki; 1- Yüksek serum estradiol düzeyi ileri yaş erkeklerde serebral infarkt için risk faktörü olabilir. 2- özellikle Tiroksin olmak üzere düşük serum T4 ve T3 düzeyleri ileri yaş erkeklerde risk faktörü olabilir. 3- Serum testosteron kortizol, FSH ve LH düzeyleri serebral infarktlı ileri yaş erkek ve menapozlu hasta gruplarının her ikisinde de strese duyarlılıkları sonuçların güvenirliğini azaltmaktadır. Sonuç olarak risk faktörlerini önleyen veya azaltan farmakolojik stratejilerin geliştirilmesi için detaylı, geniş kapsamlı ve uzun süreli endokkronolojik tetkik ve takiplerin yapılması, beyin iskemisi sonucu gelişen olayların önlenmesinde yararlı olabilir. 47

SUMMARY SERUBfl HORRHONE PROFILES OF ELDERLY ISCHEMIC SITROKE PATIENTS Fifty-eight elderly patients (30 male, 28 female) with cerebrâi infatet have been included in the presem study. Serum hormone leveis of triiodotironin (T3), thyroxine (T4), Cortisol, follicle stimulant hormone (FSH); luteinizing hormone (LH); testosterone; estradiol (E2) and progesterone were examined and compared with age and sex matched control group (maie, female). The mean age of male patients were 66.4 years whereas the mean age for 28 female patients (ali were in post menopausal period) was 65.7 years, The serum leveis of T3 (0.91 ±0,09 ng/ml) T4 (1.33±0.10 ng/nl), FSH (6.1±L1 mlU/ml)H testosterone (3.7 ± 0.56 ng/ml), estradiol(55 ±4.3 pg/ml) of male patients in study group were significantly lower than serum levels of male patients in control group (T3:1.32±0.10 ng/ml; T4:l 1.5±1.5ug/dl; FSH:5.1±0.8 mlU/ml; testosterone: 4.8 ± 0.73 ng/ml;E2: 25.7 ± 4.1 pg/ml). On the other hand serum leveis of Cortisol in male patiens of study group (28.9 ± 4.8 ug/dl) were significantly higher than the male patients in control group (10.3 ± 3.1 ug/dl). No significant differences could be found between the male patients of study and control group with regards to serum progesterone and LH leveis (for study and control groups respectively; progesterone leveis: 0.67 ± 0,06 ng/ml, 0.62 ± 0.03 ng/ml: LH leveis: 7.6 ± 1.9 mlU/mL 6,7 ± 0.61 mlU/ml). The serum leveis of FSH (37.1 ±4.9 mlU/ml);LH (25.8±4.5 mlU/ml) and testosterone (0.18 ± 0.04 ng/ml) of female patients in study group were significantly lower than serum leveis of female patients in control group (FSH:54.1±15.0 mlU/ml; LH: 44.2 ± 17.3 mlU/ml; testosterone: 0,29 ± 0.06 ng/ml). On the other hand serum leveis of Cortisol in female patiens of study group (28.3 ±6.1 ug/dl) were significantly higher than the female patients in control group (8.7 ±3.3 ug/dl). No significant differences could be found between the female patients of study and control group with regards to serum T3, T4, E2 and progesterone leveis (for study and control groups respectively; T3 leveis: 0.91 ± 0.09 ng/ml, 0.99 ± 0.09; T4 leveis: 6.2 ±1.8 ug/dl 7,7 ± 2.1 ug/dl; progesterone levels: 1.83±0.75 ng/ml, 1.76 ± 0.58 ng/ml; E2 leveis: L75±0.85 pg/mL L59±0.77 pg/ml). The results of present study have revealed that; 1.Increased serum estradiol leveis could be a rsik factor for cerebrai infacts in elderly male patients. 482. Decreased serum leveis of serum T3 and T4 might be risk factors for cerebrai infarcts in elderly male patients. 3.The sensitivity of serum testosterone, Cortisol, FSH and LH leveis to stressful conditions might decrease the reliability of our findings in elderly male and postmenopausal female patient populations with cerebrai infarct. As a conclusion, in the process of development of specific pharmacological strategies to avoid ör reduce risk factors for cerebrai infarcts and following events, long term, succinet endocrinological investigations and follow-up are warranted. 49