Çocuk kliniklerinde çalışan hemşirelerde merhamet düzeyi ve merhamet yorgunluğunun belirlenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu araştırma, çocuk kliniklerinde çalışan hemşirelerin merhamet düzeyi ve merhamet yorgunluğunun belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini Konya il merkezinde bulunan ve kurum izni alınan hastanelerde çocuk kliniklerinde çalışan araştırmaya katılmayı kabul eden 192 hemşire oluşturmuştur. Veriler 15 soruluk `Bilgi Formu`, `Merhamet Ölçeği` ve `Çalışanlar İçin Yaşam Kalitesi Ölçeği'nin `Merhamet Yorgunluğu Alt Ölçeği` ile toplanmıştır. Veriler `Mann Whitney U`, `Kruskal Wallis-H` ve `Post-Hock Çoklu Karşılaştırma Testi ile analiz edilmiştir. Anlamlılık p<0,05 olarak kabül edilmiştir.Hemşirelerin %53,1'i 15-25 yaş arasında, %90,1'i kadın, %45,3'ü lisans mezunu, %51,6'sı bekâr, %60,4'ü çocuk sahibi değil ve %65,6'sının herhangi bir madde kullanmamaktadır. Hemşirelerin %44,3'ü üniversite hastanelerinde, %47,4'ü yoğun bakım ve yenidoğan servislerinde çalışmakta %44,8'i 0-4 yıl arası hizmet yılına sahip, %64,1'nin şu anda çalıştığı servis/ünitedeki hizmet süreleri en çok 0-4 yıl çalışmış olup, %80,2'si mesleğini ve %75,0'ı çalıştığı servis/üniteyi isteyerek seçmiştir. Hemşirelerin merhamet düzeyi puan ortalamasının 98,55±11,44 ve merhamet yorgunluğu puan ortalamasının 14,09±8,79 olduğu ve aralarında negatif yönlü, zayıf düzeyde ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur (r=-0,179; p<0,05). Merhamet düzeyi ile değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmazken (p>0,05), merhamet yorgunluğu ile hemşirelerin ve şu an çalıştıkları servis arasında istatiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0,05). Bu bulgular doğrultusunda çocuk kliniklerinde hemşirelerin merhamet düzeylerinin yüksek, merhamet yorgunluğu düzeylerinin düşük olduğu sonucuna varılmıştır. Merhamet ile merhamet yorgunluğu arasında ters bir ilişki olduğu, hemşirelerin merhamet düzeyi artıkça merhamet yorgunluğu düzeyinin azaldığı tespit edilmiştir. This study was carried out as a descriptive study to determine the level of compassion and compassion fatigue of nurses working in child clinics. The sample consisted of 192 nurses who agreed to participate in the study in the hospitals in Konya province. Data were collected with 15 questions from `Information Form`, `Scale of Compassion` and `Employees Compassion Fatigue Subscale` from Quality of Life Scale for Employees. The data were analyzed by `Mann Whitney U`, `Kruskal Wallis-H` and `post-Hock multiple comparison test`. Significance was evaluated as p < 0.05.90,1% of nurses are female, 53,1% between the ages of 15 and 25, 45,3% are bachelor graduates, 51,6% are single and 60,4% have no children and 65,6% do not have any drug use. 44,3% of nurses work in University Hospitals and 47,4% of nurses work in intensive care and newborn services, 44,8% have a service year of 0-4 years, 64,1% have currently worked in the service/unit for the most 0-4 years, 80,2% of nurses willingly chosed their profession and 75% of them willingly chosed the service/unit they worked. The mean score of the nurses' level of compassion was 98,55 ±11,44 and the compassion fatigue score averaged 14,09 ±8,79 and it was found that there is a negative, weak, and statistically significant relationship between them (r=-0,179; p<0,05). While there is no statistically significant difference between compassion level and variables (p> 0.05), there is a statistically significant difference between compassion fatigue and nurses and the service they currently work (p <0.05).In line with these findings, it was found that nurses level of compassion is high level of compassion fatigue is low in children's clinics. It was found that there is an inverse relationship between compassion and compassion fatigue also nurses compassion fatigue level decreased as the compassion level increased.
Collections