Malign ve benign akciğer hastalıklarında bal ve serumda tümör belirteçlerinin düzeyi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Akciğer kanseri gelişmiş ülkelerde kanserler içinde en sık görülenidir ve kanser ölümlerinin başında gelir. Bronş kanseri tanısında kulanılan yöntemler erken tanı açısından zaman zaman yetersiz kalmaktadır. Klinik ve radyolojik olarak malignite şüphesi bulunan olgularda benign ve malign hücreleri ayırdetmekte, akciğer kanseri için ideal bir tümör belirteci henüz olmadığı için, tümör belirteçlerinin akciğer kanseri erken tanısında yeri hala araştırılmaktadır. Bizde çalışmamızda, serum ve BAL'da eş zamanlı bakılan, çoklu tümör belirteçlerinin düzeyinin, akciğer kanseri tanısındaki değerini araştırmayı amaçladık. Prospektif olarak yapılan bu çalışmaya, çeşitli yöntemlerle tanı konulan malign (n=29) ve benign (n=26) akciğer hastalıklı toplam 55 hasta alınmıştır. Olgular, küçük hücreli akciğer kanseri (n=7), küçük hücre dışı akciğer kanseri (n=17), benign akciğer hastalığı (n=26), akciğer dışı kanser (n=5), şeklinde gruplara ayrıldı. Hastalardan eş zamanlı alınan serum ve BAL sıvısı örneklerinden, ECLIA yöntemi ile CA 19-9, CA 125, CA 15-3, CEA, NSE, CA 72-4 ve CYFRA 21- 1'in düzeylerine bakıldı. Tümör belirteçlerinin serum ve BAL düzeyinin, olgu gruplarına göre karşılaştırmaları ANOVA tek yönlü varyans analizi ile grup ortalamaları farklı bulunan değerler için ileri testlerden, Post-Hock Comperition testleri uygulandı. Her bir tümör belirtecinin `cut-off` değerleri ile malign ve benign akciğer hastalıklı olguların karşılaştırılmasında Ki- kare testi kullanıldı. Serum ve BAL düzeyi anlamlı kabul edilen tümör belirteçlerinin, çoklu belirleyici kombinasyonlarının tanısal etkinliği, ileriye yönelik lojistik regresyon analizi ile değerlendirildi. Çalışılan tümör belirteçlerinden, serum-NSE düzeyi KHAK'de, serum- CYFRA 21-1 düzeyi ise KHDAK'de anlamlı yüksek bulundu (p<0.05). Tümör belirteçlerinin BAL düzeyi, genel olarak serum düzeyine göre yüksek olmasına rağmen, aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Lojistik regresyon analizinde, serum-NSE, serum- CYFRA 21-1 ve BAL-CA 72-4 düzeyi kombinasyonunun malign akciğer hastalığını %84 doğrulukta saptayabildiği 75bulundu. Ayrıca serumdaki NSE, CYFRA 21-1 CA 15-3, CA125 düzeyi kombinasyonunun %93; BAL'daki NSE CYFRA 21-1, CA 15-3, CA 125 düzeyi kombinasyonun ise %89 doğrulukta KHAK tanısını saptayabildiği bulundu. Sonuç olarak, çalışmamızda tümör belirteçlerinin serum düzeylerinin değerlendirilmesine ilave olarak, BAL düzeylerininde ölçülmesinin tanıya katkı sağlamadığı saptandı. Ancak serum-NSE'nin KHAK'de, serum-CYFRA 21-1 'in KHDAK'i tanısında kullanılabilir bir parametre olduğu görüldü. Anahtar kelimeler: Akciğer kanseri, tümör belirteçleri, bronkoalveoler lavaj, 76 SUMMARY Lung cancer is among the malignancies the most common one in seen developed countries and it is first cause in cancer deaths. The methods used for the diagnosis of bronchial carcinoma are occasionally inadequate. Patients who has a suspicion of malignancy by clinic and imaging scans, the information from the tumor marker is not enough to determine the benign or malign nature the disease. The tumor markers in lung cancer is still under investigation for early detection. In our study we tried to determine the usefulness of multiple tumor marker levels in serum and BAL fluid in the diagnosis of lung cancer. This prospective study includes malign (n=29) and benign (n=26) total 55 patients of lung disease which have diagnosed with different methods. The cases were grouped as small cell lung cancer (n=7), non-small cell lung cancer (n=17), benign lung disease (n=26), extrapulmonary cancer (n=5). The serum and BAL samples from the patients which was obtained at the same time was identified by ECLIA method looking the levels CA 19-9, CA 125, CA 15-3, CEA NSE, CA 72-4 and CYFRA 21 -1. The serum and BAL levels of the tumor markers have been compared in the groups by ANOVA one way variance analylsis and for different groups average values were tested by the Post-Hock Comperition tests. For each tumor markers `cut-off` values and benign and malign lung disease differentition, the X2 test was used. The diagnostic effectiveness of multiple combinations of tumor markers in serum and in BAL fluid which has been accepted as meaningful, have been evaluated by prospective logistic regression analysis. From the researched tumor markers; the serum-NSE level in small cell lung cancer and the serum-CYFRA 21-1 level in non-small cell lung cancer were founded significantly high (p<0.05). Despite the BAL levels of the tumor markers were higher than the serum levels, the difference was not statisticaly different. In the logistic regression analysis the serum-NSE, serum-CYFRA 21-1 and BAL-CA 72-4 level combinations determined that these ascertains malign 77lung disease with %84 accuracy. In addition, the serum NSE, CYFRA 21-1, CA 15-3, CA 125 level combinations with %93; the BAL NSE, CYFRA 21-1, CA 15- 3, CA 125 level combinations with %89 ascertains the small cell lung cancer diagnosis. In conclusion, according to our results, BAL fluid levels of tumor markers were not significantly as additional diagnostic methods. The serum NSE levels for small cell lung cancer and serum CYFRA 21-1 for non-small cell lung cancer can be useful as diagnostic marker. Key words: Lung cancer, tumor markers, bronchoalveolar lavage. 78
Collections