Antiaritmik ilaçların etkilerinin izlenmesinde hemşirenin rolü

Abstract

Ritm bozukluğu kalp hastalıkları arasında önemli morbidite nedeni olup takip ve tedavisi gereken bir sağlık sorunudur. Ritm bozukluğu olan hastalar koroner yoğun bakım ünitelerinde takip edilmektedir. Tedavide uygulanan antiaritmik ilaçların etkileri uzman hemşireler tarafından ritm takibi yapılarak değerlendirilmiştir. Kardiyak ritm bozukluğu nedeniyle hastaneye yatan ve antiaritmik ilaç tedavisi uygulanan olgularda, antiaritmik ilaçların etki ve yan etkilerinin izlenmesi amacı ile planlanmış olan bu araştırma Haziran 2000 - Ocak 2001 tarihleri arasında İstanbul Kardiyoloji Enstitüsü, İstanbul Memorial Hastanesi ve International Hospital'da yapılmıştır. Örneklem grubu kardiyak ritm bozukluğu olan, antiaritmik ilaç kullanılan 100 hastadan oluşmuştur. Veriler, kardiyak ritm bozukluğu olan hastalar ile görüşülerek ritm takibi içeren ve sosyodemografik özelliklerini belirlemek amacıyla 31 sorudan oluşan ön bilgi formunun doldurulmasıyla elde edilmiştir (Ek 1). Elde edilen verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde SPSS (statistical pachage of social sciena) paket programı kullanılmış olup verilerin arasındaki ilişki ki kare, tek yönlü varyans analizi, student t testi, kruskal-wallis tek yönlü varyans analizi, pearson korelasyon analizi ile belirlenmiştir. Araştırma sonunda kardiyak ritm bozukluğu olan 100 hastanın % 90'ının ritmi normal sinüs ritmine dönmüştür. Hastaların ritminin sinüse dönmesinde sosyodemografik özelliklerin etken olmadığı saptanmıştır. Normal sinüs ritmine dönen 90 kişinin % 55.5'inin 1- 48 saat arasında, % 44.5'nin ise 49 saatin üstünde döndüğü saptanmıştır. Araştırma sonunda antiaritmik ilaç gruplarından Diltizemi kullanan toplam % 21 hastadan % 17'si sinüs ritmine dönmüş, % 4'nün ise dönmediği saptanmıştır. Aynı şekilde Rytmonormu kullanan toplam % 22 hastadan % 20'si sinüs ritmine dönmüş, % 2'si dönmemiştir. Cordarone kullanan % 44 hastanın % 41 'i sinüs ritmine dönmüş, % 3'ü dönmemiştir. Aritmal kullanan % 13 hastadan % 12'si sinüs ritmine dönmüş, % l'i ise dönmemiştir. Normal sinüs ritmine dönmesinde ilaçların dozları da etken olmuştur. Ritm bozukluğu atriyal fibrilasyon olan toplam % 62 hastanın % 56'sı antiaritmik bir ilaç kullanılarak sinüs ritmine döndürülmüş, ancak % 6'sı tedaviye rağmen sinüs ritmine dönmemiştir. Ritmi ventriküler fibrilasyon, ventriküler taşikardi ve sinüs taşikardisi olan toplam % 14 hastanın % 13'ü antiaritmik bir ilaçla sinüse dönmüş, % l'iise tedaviye rağmen sinüse dönmemiştir. Subraventriküler taşikardisi olan % 9 hastanın % 7si sinüse dönmüş, % 2'si ise dönmemiştir. Aynı şekilde ventriküler erken atımı olan % 15 hastadan % 14'ü antiaritmik bir ilaçla sinüs ritmine dönmüş, % l'i ise tedaviye rağmen sinüs ritmine dönmemiştir. Atriyal fibrilasyonu olan hastalarda senkop geçirme oranının daha yüksek olduğu saptanmıştır (X^ 2.593, p<0.05). Araştırma sonunda, hastaların % 90'ının kardiyak ritm bozukluğunun antiaritmik ilaçlarla düzeldiği ve aritmi komplikasyonları yönünden daha sıkı hemşirelik takibi yapılması gerektiği belirlenmiştir.

Arrhythmia is an important cause of morbidity cardiological diseases and a health problem that needs to be treated. Patients with arrhythmia are observed in coronary intensive care units. The effects of antiarrhythmic drugs used for the treatment, are observed by expert nurses tracking rhythm. This research is made at Istanbul Cardiology Institute, Istanbul Memorial Hospital and International Hospital on dates between June 2000- January 2001. The aim of the research was to determine, the effects and the side effects of the Antiaritmic medicines used on patients with cardiac rhythm disorders. Sample group was chosen among 100 patients with cardiac rhythm disorder who used Antiaritmic medicine. Data have been collected by one by one rhythm tracking of patients with cardiac disorder. First of all the chosen patients were informed about the research and their permissions were taken. During the process of data collection, in order to determine the sociodemographic characteristics of the patients, pre-information forms consisting of 31 questions were answered.._ During the statistical evaluation of the collected data ki square, one way variant analysis, student t test, kruskal-wallis one way variant analysis, pearson correlation analysis were used. At the end of the research the rhythms of 90 % patients out of 100 patients with cardiac disorder returned to normal sinus rhythm. It has been detected mat the sociodemographic characteristics had no effect on the return of the rhythms of the patients to sinus rhythm. Among the patients who returned to normal sinus rhythm 55.5 % patients out of 90 patients returned under 48 hours and 44.5 % patients returned to sinus rhythm over 49 hours. At the end of the research it has been detected that 17 % patients, except for 4 %, out of 21 % patients who have used Diltizemi, from the Antiaritmic medicines group, have returned to sinus rhythm. Likewise 20 % patients, except for 2 %, out of 22 % who used Rytmonormu have returned to sinus rhythm. 41 % patients, except for 3 %, out of 44 % who have used Cordarone have returned to sinus rhythm. 12 % patients, except for 1 %, out of 13 % who have used Aritmal have returned to sinus rhythm. The dosage of the medicine has also been a factor to the return to normal sinus rhythm.56 % patients out of 62 % who had atriyal fibrilation ihythm disorder have been returned to the sinus rhythm by the use of an antiaritmic medicine, but 6 % of the patients have not returned to me sinus rhythm in spite of the treatment 13 % patients out of a total of 14 % patients who had ventricular fibrilation, ventricular tachycardia and sinus tachycardia rhythms have been returned to sinus by the use of an antiaritmic medicine, but 1 % has not returned to sinus in spite of the treatment 7 % patients, except for 2 %, out of 9 % who had subraventricular tachycardia have returned to sinus. Likewise 14 % patients out of 15 % who had ventricular early beats have returned to sinus rhythm by an antiaritmic medicine, but one has not returned in spite of the treatment. The patiens with atrial fibrillation have been deteced the higest sencope rate ( X*= 2.593, p<0.05). At the end of the research it has been detected that, 90 % of the cardiac rhythm disorders have been cured by antiaritmic medicine and nurses equipped with the knowledge of rhythm had primary effect on the application of medicine to the patients and the tracking of rhythm.