Preeklampsi ve eklampsili gebelerde faktör V leiden, protrombin G20210A ve MTHFR gen mutasyonları gibi herediter trombotik risk faktörlerinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
8.ÖZET Gebelik sırasında çoğunlukla nullipar kadınlarda gelişen ve etyopatogenezi tam olarak aydınlatılamayan, preeklampsi ve eklampsi, günümüzde de maternal morbidite ve mortalitenin en önemli nedenlerinden biridir. Preeklampsi erken tanısı ve mümkünse ortaya çıkmadan önlenilmesi, birçok organ sistemindeki yetmezlikten dolayı hayatı tehdit edici komplikasyonları da önleyecek, böylece maternal ve fetal sonuçlarda belirgin bir düzelmeyi beraberinde getirecektir. Günümüzde preeklampsi için risk faktörlerinin erkenden belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınmasını temel konu edinen koruyucu hekimlik yaklaşımları dikkat çekmektedir. Maternal morbidite ve mortaliteye neden olan birçok komplikasyonun, materno- fetal dolaşımda yetersizliğe yol açan plasental vasküler anormalliklere, hemostaz bozukluklarına ve trombozlara bağlı olduğu savunulmaktadır. Kalıtsal trombofîlilerin prokoagülan etkileri bu mekanizmaları etkileyebilir ve utero-plasental yetmezliği ortaya çıkarabilir. Çalışmamızda morbidite ve mortalite hızı yüksek olan preeklamptik ve eklamptik gebelerde herediter risk faktörlerinin hastalık üzerine etkilerini araştırmak ve toplumdaki sıklığı konusunda ışık tutacak sonuçlan yayımlamak ve ayrıca vasküler tromboz riskini artıran herediter koagulasyon anormalliMerinin, bu hastalık gelişiminde rolünün olup olmadığını belirlemek amaçlanmıştır. Çalışmaya Eylül 2003 ve Ağustos 2004 tarihleri arasında preeklampsi-eklampsi tanısı alan 100 hasta ve kontrol grubu olarak 74 sağlıklı gebeliği olan kadın dahil edildi. Hasta ve kontrol grubunun sosyal ve fiziksel yönden benzer olmasına dikkat edildi. Çalışma prospektif vaka-kontrol düzeninde gerçekleştirildi. Değişkenlerin ortalamaları için student's t testi, çapraz tablolarda değişkenler arası ilişki ise Khi-kare ile analiz edildi. p<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Hasta ve kontrol grubunun ele alman tüm değişkenleri karşılaştırılarak test edildi. Neticede Protein S, faktör 2, faktör 5, faktör 7, faktör 8, folik asit, B12 vitamini, homosistein, lökosit-trombosit sayılan, total kolesterol, TG, total protein, albumin, aPTT, d-dimer yönünden, grublar arasında önemli bir fark olduğu belirlendi (p<0.05). Bunun yanı sıra yaş, boy, hemoglobin, HDL, LDL, PTZ, ÎNR, AT III, fibrinogen, protein C, faktör 12, CRP, Faktör V Leiden, Protrombin G20210A ve MTHFR gen mutasyonu yönünden, grublar arasında anlamlı bir fark olmadığı belirlendi (p>0.05). 66Preeklamptik ve normal gebelerde Homozigot Faktör V Leiden mutasyonu saptanmadı. Heterozigot Faktör V Leiden saptanan preeklamptik gebelerden birinin MTHFR yönünden heterozigot, birinin de homozigot olduğu belirlendi. Preeklamptik gebelerde homozigot Protrombin G20210A saptanmadı, ancak normal gebelerin biri homozigot bulundu. Heterozigot Protrombin G20210A saptanan preeklamptik gebelerin üç tanesi MTHFR yönünden heterozigot birininde homzigot olduğu; normal gebelerden birinin de heterozigot olduğu belirlendi. Sonuç olarak, preeklampsi ile Faktör V Leiden, Protrombin G20210A, MTHFR C677T mutasyonları arasında tam bir ilişki olmadığı tesbit edilmiştir. Bu gen mutasyonlarının preeklampsi gelişimi konusunda genetik bir risk faktörü olabileceği düşüncemizi tam olarak bu çalışmamızda gösteremedik, ancak daha çok çalışmalarla desteklenmesi gerektiği kanısındayız. 67 9.SUMMARY Preeclampsia and eclampsia, mostly developing in nullipar women during pregnancy, with unklear ethiopathogenesis, is one of the most significant reasons of mortality and morbidity. Early diagnosis and, if possible, prevention of preeclampsia before it develops will prevent life-threatening complications due to failure in most organs, thus leading to a remarkable improvement in maternal and fetal cosequences. Currently, it is meintained that many complications leading to maternal morbidity and mortality are due to thrombosis, homostasis disorders and plasental vascular anomalies that cause failure in maternofeutal circulation. In the study, our aim is to investigate the effects of hereditary risk factors on the disease in preeclamptic and eclamptic pregnant women having high morbidity and mortality rate, to publish the results that are to shed light as regards its prevalance in society and to defermine whether hereditary coagulation anomalies increasing vascular thrombosis risk have any role in the development of this disease. We included info the study 100 patients diagnosed with preeclampsia and eclampsia between September 2003 and August 2004, and as control, 74 women who had healthy pregnancy. Much attention was paid to the fact that both patient and control groups should be similar. The study was carried out on a basis of case-control.Student-t test was used for means of variables, and Chi-square for the relattionship between variables in cross- tables. The value p<0.05 was accepted to be statistically significant. All of the variables dealt with regarding the patients and controls were compared and analyzed. As a result, a ssignificant difference was determined between the groups in terms of Protein S, Factor 2, Factor 5, Factor 7, Factor 8, Folic acid, vitamin B12, Homosistein, Leucocyte-thrombosit counts, Total Cholesterol, TG, Total Protein, Albumin, aPTT, d-Dimer (p<0.05).However, no significant difference was dtermined between the groups in view of Age, Height, Hemoglobin, HDL, LDL, AT in, PTZ, ESfR, Fibrinogene, Protein C, Factor 12, CRP, Factor V Leiden, Prothrombin G20210A, and MTHFR gene mutation (p>0.05). In preeclamptic and normal pregnants, homozigot Factor V Leiden mutation was not defected. Of the preeclamptic pregnants in whom heterozigot Factor V 68Leiden mutation was defected,one was defermined to be heterozigot and one to be homozigot in terms of MTHFR. In preeclamptic pregnants, homozigot Prothrombin G20210A was not defected, but one of the normal pregnants was found to be homozigot. Of preeclamptic pregnants in whom heterozigot Prothrombin G20210A was defermined, it was found that three were heterozigot, one was homozigot in terms MTHFR, and that one of the normal pregnants was heterozigot. In conclusion, it was determined that there was not a complete relationship between preeclampsia and Factor V Leiden, Prothrombin G20210A, MTHFR C677T mutations. In this study, we have been unable to establish exactly our view that these gene mutations could be a genetical risk factor in the development of preeclampsia, there fore, we are of the opinion that it needs to be suppoted through further studies. 69
Collections