Preeklampsi ve eklampside kalıtsal trombofilinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışmanın amacı, kalıtsal trombofilinin preeklampsi, eklampsi ve diğer gebelik komplikasyonları (intrauterin mort fetus, intrauterin gelişme geriliği, dekolman plasenta) ile ilişkisinin olup olmadığını araştırmaktır. Son yıllarda kalıtsal trombofıli, obstetrikte yüksek riskli olgularda giderek artan bir önem kazanmıştır. Kalıtsal trombofıli, sadece gebelik ve puerperiumda artmış tromboemboli riski ile ilişkili değil, aynı zamanda artmış preeklampsi, plasental ablasyon ve kötü neonatal sonuçlarla da ilişkili olduğu ileri sürülmektedir. Kalıtsal trombofıli ile preeklampsi ve eklampsi ilişkisini araştırmak amacıyla Eylül 2003 ile Temmuz 2004 tarihleri arasında, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalına başvuran 100 preeklampsi ve eklampsi olgusu grup 1 olarak, 74 sağlıklı gebe kontrol grubu grup 2 olarak araştırmaya alındı. Tüm olgulardan doğumdan hemen önce alınan venöz kanda, protein C, protein S ve antitrombin III aktivite tayini, faktör V Leiden mutasyonu ve protrombin (G 20210 A) gen mutasyonu çalışıldı. Verilerin analizinde bağımsız t, eşleştirilmiş t ve X2 testleri uygulandı. İstatistiksel analizlerde SPSS 10.0 for Windows bilgisayar programı uygulandı. Preeklampsi ve eklampsi grubunda %6, kontrol grubunda ise%5.4 faktör V Leiden mutasyonu (heterozigot) saptandı (p>0.05). Yine grup 1'de %4 ve grup 2'de ise %1.4 protrombin gen mutasyonu (heterozigot) saptandı (p>0.05). Protein C aktivitesi grup 1'de %9 ve grup 2'de %12.2 olarak saptandı (p>0.05). Protein S aktivite değeri grup 1'de %14'ünde ve grup 2'de %16.2 olarak bulundu (p>0.05). Antitrombin-lll aktivitesi grup 1'de %7 ve grup 2'de ise %1.4 bulundu. Çalışmamızda, faktör V Leiden mutasyonu, protrombin gen mutasyonu, protein C, protein S ve antitrombin-lll eksikliğini içeren kalıtsal trombofilininaraştırılması preeklampsi, eklampsi ve diğer gebelik komplikasyonları (IUGR, IUMF ve dekolman plasenta) ile normal gebeler arasında istatistiksel olarak hiç birinde fark bulunmadı. Bu nedenle kalısal trombofilinin rutin tarama testi olarak yararlı olmadığı, sadece iş, emek ve ekonomik kayba neden olduğunu düşünmekteyiz. Buna karşın kalıtsal trombofili, tromboemboli yönünden yüksek risk taşıyan olgularda veya konuya katkı sunabilecek araştırmaların yapılmasında yararlı olabilir. Sonuç olarak preeklampsi ve eklampsi olgularında kalıtsal trombofili araştırılmasını, rutin bir tarama testi olarak önermemekteyiz.
Collections