Adolesan gebelerin gebelik, doğum, beslenme sorunları ve bunların yenidoğana etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışma Diyarbakır kent merkezi Bağlar 1 nolu sağlık ocağı bölgesinde yürütülmüştür. Çalışmanın yürütüldüğü bölge Diyarbakır ilinin diğer semtlerine göre sosyo-ekonomik bakımdan daha az gelişmiş bir bölgesidir. Bu çalışma; adolesan evlilikler ve gebeliklerin yaygın olduğu bölgemizde, adolesan gebelerin karşılaştıkları sorunları, genel sağlık ve beslenme durumlarını saptamak, bunun yeni doğan üzerindeki etkilerini belirlemek, adolesan gebeleri sağlıklı gebelik ve doğum uygulamaları konusunda bilinçlendirmek amacıyla planlanıp yürütülmüştür. Araştırmada veriler yüz yüze görüşme yöntemiyle yapılandırılmış görüşme formları yardımıyla toplanmıştır. Araştırma kapsamına alınan 19 yaş ve altındaki gebeler biri doğumdan önce diğeri doğumdan sonra iki kez evlerinde ziyaret edilmiştir. Ayrıca gebelere gebe beslenmesi, anne sütü konusunda eğitimler ve emzirme danışmanlığı verilmiştir. Gebelerden kan ve idrar örnekleri alınmış kan örnekleri Dicle Üniversitesi Kan Merkekzinde BC 3000 Plus cihazında manuel olarak, idrar örnekleri ise evde Active TM URS-10 strips ile usulüne uygun olarak değerlendirilmiştir. Bütün veriler SPSS veri analiz programında kaydedilmiş ve değerlendirilmiştir. Kesikli değişkenler için yüzdeler, sürekli değişkenler için artimetik ortalama ve bunlara ait standart sapmaları hesaplanmıştır. Frekans dağılımlarının gösterildiği çapraz tabloda ki kare analizi yapılmıştır. Beklenen değerler 5'in altında olduğu durumlarda Fisheıin kesin testi kullanılmıştır. Beslenme durumları değerlendirilirken öneriler doğrultusunda tüketilen yiyecek miktarı yeterli, önerilen miktardan %20-30 oranında daha az tüketilenler sınırda, bu oranın da altında tüketilen besinler ise yetersiz olarak kabul edilmiştir. Bu çalışmadaki adolesan gebeler, şehir merkezinde oturan ama çoğunlukla kırsaldan göç etmiş, bir kısmı hala kırsalda yaşayan ailelerden gelmektedir. Adolesanların anne ve babalarının eğitim ve ekonomik durumu kötü, kardeş sayısı yüksektir. Örneği oluşturan adolesanların %53.6'sı eğitimsiz olup hepsi ev hanımıdır. Genelde kendi istekleriyle erken yaşta evlenmişlerdir. Evliliklerin hemen hemen yansı akraba evliliği olup %72'si eşinin ailesiyle oturmaktadır. Eşlerinin yansından fazlası işsiz ve sosyal güvenceleri yoktur. 64Adolesanlar ilk adetlerinden ortalama 3.5 yıl sonra ortalama 16.9±1.2 yaşında evlenmişlerdir. Evlendikten sonra %85 'i herhangi bir aile planlaması yöntemi kullanmamıştır. Bundan dolayı evlendikten sonra ortalama 3 ay içinde gebe kalmışlardır. Çoklu gebeliği olan adolesanların ilk doğumdan sonra yansının bir yıl içinde tekrar gebe kaldıkları görülmüştür. Bu gebelik adolesanların %72'sinin ilk, %22'sinin ikinci, %6'sının üçüncü gebeliğidir. Araştırma kapsamına alınan 125 adolesan gebenin %20.8'i hiç DÖB almamıştır. DÖB yeterli düzeyde olmaması, gebelerin %71.2'sinin demir preparatı, %74.4'ünün hiçbir vitamin preparatı kullanmaması sonucunda % 38.5'inin anemik olması ve %52.8'inin tetanoz aşısının bulunmaması sonucunu doğurmuştur. Adolesanların önceki gebelikleri de dahil edildiğinde 100 gebeliğin 8.9'u kendiliğinden düşük, 1.8'i ölü doğum, 3.6'sı perinatal ölümle sonuçlanmıştır. Bu gebeliklerde Perinatal ölüm hızı 39 bulunmuştur. Araştırma kapsamına alınan adolesanların gebelik komplikasyonlarından preeklemsi diğer komplikasyonlara göre dikkat çekicidir. Bu bulgu adolesan gebelerin preekiemst açısından gebelikleri boyunca yakından takip edilmesinin önemini vurgulamaktadır. Adolesan annelerde DDA bebek oranı beklenenin üzerinde %11.7 bulunmuştur. PrematDr eylem ise normal sınırlardadır. Gebelik süresinin 37 haftadan kısa olması ile doğum komplikasyonu arasındaki ilişki anlamlı bulunmuştur. Annelerin gebeliklerinde kazandıkları ağırlık artışlarına bakıldığında %40.0'ının yetersiz kilo aldığı görülmüştür. Adolesan gebelerle yüzyüze yapılan kapsamlı soruşturmalar sonucunda çok büyük çoğunluğunun günlük enerji ihtiyaçlarını tahıllar ve karbonhidrat kaynağı diğer yiyeceklerle karşıladıklarını, protein, demir, kalsiyum, A ve C vitamini,folik asit, kaynağı yiyecek tüketimlerinin son derece yetersiz olduğu sonucuna varılmıştır. Adolesan gebelere ziyaretler sırasında anne sütü eğitimi verilmiştir. Eğitimle emzirilme oranı ve ilk gıda olarak anne sütü verilmesi oranında artma sağlanmıştır. Ancak doğumdan sonra ilk bir saat içinde emzirmeye başlanmada istenilen düzeye ulaşılamamıştır. 65 ABSTRACT This study was conducted within the zone of the Bağlar health center (no 1) in central Diyarbakır. The mentioned area is socio-economically less developed than the other districts of Diyarbakır. This study was designed and conducted in order to establish the problems that adolescent pregnant women face together with their general health and nutrition state, and investigate the effects of these on the newborns, and educate adolescent pregnant women concerning healthy pregnancy and birth practices. The data of the research were structured by face-to-face interview method and collected with the use of interview questionnaires. These women who had fallen pregnant at and under the age of 19 and thereby included into our research were visited in their houses twice, once before the delivery and once after. Besides, they were given education in pregnant nutrition and mother milk, and breasting consultancy. The blood samples that were taken from them were evaluated by BC 3000 Plus manually in Dicle University Blood Center, and the urine samples were evaluated at home by Active TM URS-1 0 strips in conformity with the procedures. AH the data were recorded to the SPSS data analysis program and processed accordingly. For the interval variables the percentages, for the continuous variables the arithmetic average and the corresponding standard deviation were calculated. Ki-square analysis was made in the cross table for the frequency distributions. In the cases where the expected values were under 5, Fisher's exact test was applied. When evaluating the nutrition state, the advised amount of food to consume was granted as sufficient, the amount of food that is 20-30% less than the sufficient amount was granted as the border line, and what is even under the border line was granted as insufficient.The majority of the adolescent pregnants in this study came from urban-dweller families which had originally migrated from countries, and the rest came from the families that were still living in the rural areas. The educational and economical status of adolescent parents is poor, and the number of their siblings is high. 53.6% of the sample adolescents are uneducated and all of them are housewives. Generally, they got married voluntarily. Almost half of the marriages are consanguineous marriages, and 72% of the wives live together with their in-iaws. More than half of their husbands are unemployed and deprived of any social security. The adolescents got married averagely 3.5 years after their first menstruation, averagely at the age of 1 6.9±1.2. After marriage 85% of them did not use any method of family planning. Because of this, they fell pregnant averagely 3 months after they got married. It was observed that half of the ones that had multiple pregnancy fell pregnant within one year after their first delivery. This is the first pregnancy of the 72%, the second of the 22%, and the third of the 6% of the adolescents. The studied 125 adolescents did never receive pre-delivery care. The insufficient level the pre-delivery care caused the result that 52.8% of them did not have tetanus vaccine, and that 38.5% of them became anemic due to the fact that 71.2% did not use iron preparative, and 74.4% did not use vitamin preparative. If the previous pregnancies of the adolescents are included, 8.9% of all pregnancies ended up with spontaneous abortion, 1.8% with still birth, 3.6% prenatal mortality. The prenatal mortality rate in these pregnancies were found to be 39. Among the pregnancy complications of the studied adolescents, preeclemcia came to the fore. This finding points out the importance of following the adolescents with respect to preeclemcia.!n the adolescent mothers, SGA baby rate was found to be 1 1.7% higher than the expected value. On the other hand, premature action is within the normal borders. The relation between pregnancy periods being shorter than 37 weeks and birth complications was found significant. When the weights that were gained by mothers during pregnancy were analysed, it was observed that 40.0% of them gained insufficient weight. After detailed fac-to-face interviews with adolescents, it was established that majority of them receive their daily needs from grains and other carbohydrate sources, and that the level of their consumption of protein, calcium, A and C vitamins, folic acid sources is insufficient. During the visits, adolescents were given mother milk education. With this education, a considerable increase was recorded in breasting rate and in the rate of giving mother milk as primary food. However, in starting breasting within the first hour after delivery the desired rate could not be reached.
Collections