Türk sosyal güvenlik sistemi, sorunlar ve çözüm önerileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Amacı sosyal risklere karşı bireyi korumak ve olumsuz etkilerini onarmak olan SOSYAL GÜVENLİK, Türkiye'de yaşayan herkes için bir hak, devlet için de bir görevdir. Osmanlı imparatorluğu döneminde sosyal güvenlik, aile içi dayanışma, dinsel yardımlar ve vakıflar sistemi üzerine oturtulmuştur. Son dönemde kurulan dar kapsamlı yardım sandıkları, Cumhuriyet döneminde de bazı sandıklar izlemiştir. 1936 yılında çıkarılan ille `îş Kanunu`nu takiben, 1945 yılında `îşçi Sigortaları`, 1949 yılında memurlar için `Emekli Sandığı` ve 1971 yılında `bağımsız çalışanlar için `Bağ-Kur` kanunları çıkarılmıştır. Türk sosyal güvenlik mevzuatı kapsam ve haklar açısından iyileştirmeler getiren pek çok yasal değişikliğe uğramıştır. 1950 yılında kurulan T.C. Emekli Sandığı 1996 yılı verilerine göre 2 milyona yalan iştirakçi, 1 milyonu aşkın aylık alan ve bunların 8 milyona yakın bağımlıları olmak üzere 10.8 milyon kişiyi kapsamaktadır. İşçilerin, tarım kesiminde çalışanların, isteğe bağlı ve topluluk sigortası yaptıranların sosyal güvenliği SSK tarafından sağlanmaktadır. Bunlar aile fertleri ile birlikte 28 milyondur. Kurum sağlık hizmetim kendisi üretmektedir. Bağımsız çalışanların sigorta kurumu olan Bağ-Kur kapsamında 2.6 milyon iştirakçi, 1.1 milyon emekli ve 10 milyon aile ferdi olmak üzere 13.7 milyon kişi bulunmaktadır. Bünyesinde 308 bin kişi bulunduran özel sandıklar da primli sistemin parçası durumundadır. Bunların dışında ilave garantiler sağlayan `Amele Birliği, Ordu Yardımlaşma Kurumu, Özel Sigorta Şirketleri` yardımcı sosyal güvenlik kuruluşları olarak faaliyet göstermektedir. Ayrıca devlet korunmaya muhtaç çocuklar, muhtaç sakat ve yaşlılara yönelik karşılıksız olarak sosyal güvenlik hizmeti vermektedir. Kamu sosyal güvenlik programlan ile ülke nüfusunun % 67. 1 'ne sağlık ve % 86' sına sosyal sigorta garantisi sağlanmaktadır. Gelişmiş ülkeler gayrisafı milli hasılalarının % 25-30'nu sosyal güvenliğe tahsis ederken, bu oran ülkemizde %6 civarındadır. Sosyal güvenlik kurumlarının ana kaynağını oluşturan primler, sigorta giderlerini karşılamaya yenilemektedir. Devletin finansmana katkısı, kurum açıklarının kapatmak üzere yaptığı hazine yardımları şeklindedir. Prim tahsilatındaki yetersizlikler, düşme eğilimdeki aktif/pasif sigortalı oranlan, plasmanların verimlilik ilkesine göre değerlendirilememesi kurumların aktuaryal dengelerini olumsuz etkilemektedir. Kurumlar arasındaki norm ve standart farklılıkları ise; sistemin aksayan bir başka yönünü teşkil etmektedir. Türk sosyal güvenlik sisteminin sorunları; amaçlar, yönetim,, etkinlik, kaynaklar, denetim ve koordinasyon açılarından gruplandırılabilir. Sistemin karşı karşıya bulunduğu bu yapısal ve kurumsal sorunların çözümü için sosyal güvenlik kurumlarının -idari ve mali özerkliğe kavuşturulması, -sigortacılık ilke ve tekniğine uygun çalışmaların sağlanması, -amacı dışında fonksiyon yüklenmemeleri gerekmektedir. Ayrıca kurumların; -hizmet verdikleri kesimlere bilgi/hesap vermelerini sağlayacak, -aralarında hızlı koordinasyona imkan verecek ve -sosyal güvenlikle ilgili politikaların belirlenmesine yardımcı olacak bir reorganizasyonu aynı bakanlık çatısı altında gerçekleştirmelerine ihtiyaç vardır. Bu nedenle; işlevsel ve kurumsal düzenlemelerin hukuksal kaynağını oluşturacak bir temel `sosyal güvenlik yasası` çıkarılmalıdır. Sigorta ve sağlık hizmetleri birbirinden ayrılmalı ve genel sağlık sigortasına geçilmelidir. Ferdi inisiyatifi öne çıkaran, sigorta ve sağlık hizmetlerinde rekabet ortamını hazırlayan bir yapılanmaya gidilmelidir. Sosyal yardım ve sosyal hizmet programlan uygulayan kamu kuruluşları tek bakanlık bünyesinde yeniden organize olmak ve sağlam mali kaynaklara kavuşturulmalıdır. Sosyal sigorta kuruluşlarının bu alandaki hizmetleri ilgili kuruluşlara devredilmelidir. Sonuç olarak, ülkede yaşayan herkesi sosyal güvenlik kapsamına alma hedefimiz, uluslararası asgari norm ve standartlarda sosyal sigorta güvencesine kavuşturmak olmalıdır. m ABSTRACT Social security, having aim of protecting individuals from social risks and to repair their negative effects, is a right for everyone living in Turkey, and also a duty of government In the period of Ottoman Empire, social security was based on family support, religious helps and foundations, hi the last time of The Empire funds of narrow inclusions were established. Some others were followed in Republic of Turkey. In 1936 the first 'labor law' was laid down. Afterwards in 1945 'Worker Insurance', in 1949 Emekli Sandığı (Retirement Fund) and in 1971, Bağ-Kur (Self-Employment Organization) was established. Turkish social security regulations are modified for times, from the points of rights and coverage. Emekli Sandığı (Retirement Fund) which was established in 1950 has 2 millions of participants, over 1 million getting salary and 8 millions of their relatives, covers totally 10.8 millions of people according to 1996 data. Social security of workers, farm laborers and voluntarily insured people are ensured by SSK (Social Security Institution). The total number is 28 millions. The social security association of self-employment Bağ-Kur covers totally 13.7 millions of people, 2.6 millions of participants, 1.1 million of retired and 10 millions of their relatives. Private social security funds which covers 308 thousand people is also a part of social security system. There are also some other funds ensuring extra guarantees as Amele Birliği (Trade Union), OYAK (Army Help Association) and other private social security funds. And also the government gives social security service to the children who need protection, defectives and old people, honorary. By the social security system 67.1 % of people have health security and 86 % of people have social security guarantee. Developed countries allocate 25-30 % of GNP (gross national product) for social security. But in Turkey this ratio is 6 %. Premiums which are the main resources of social security funds cannot reply security payments. The assistance of government for financing these payments, is to give treasury help. Insufficient premium collection, decreasing active/passive insuredIV people ratio, and inefficient usage of investments effects negatively on actuarial equilibrium. Another problem of social security system is norm and standard disparities between institutions. The problems of Turkish social security system can be formed into groups as aims, administration, efficiency, resources, audit and coordination. For solution of structural and institutional problems of the system the following principles should be considered. -Social security institutions should have administrative and financial independence. -Institutions should obey insurance principles and methods. -They should not undertake functions other than their own. In addition to these. -The institutions should have a system such as giving information to the sector, and must be fully responsible to them. -They should have rapid coordination between each other. -They should be united under one ministry so that true policies can be determined. For these regulations a new social security law should be laid down. Insurance and health security services should be separated. General health security system must be established. A competitive system which the individuals have right of choice should be established. Social assistance and social service institutions should be collected under one ministry and must have strong financial resources. As a result, our national aim is having a social security system which covers whole people at international standarda and norms.
Collections