İskemik kalp hastalıklarında infeksiyonun rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Yapılan çalışmada iskemik kalp hastalıkları etyopatogenezinde infeksiyon ajanları ve inflamasyonun rolü prospektif olarak araştırıldı. Bu amaçla Chlamydia Pneumoniae, Helicobacter Pylori ve Cytomegalovirüs seropozitifliği ile akut faz reaktanlarının kardiyovasküler risk faktörleriyle ilişkisi incelenmiştir. Çalışmaya göğüs ağrısı şikayetiyle ilk ve acil yardım kliniğine başvurup anamnez, fizik muayene ve laboratuvar tetkikleri sonrası anstabil angina pektoris (32 hasta), stabil angina pektoris (26 hasta), akut miyokart infarktüsü (38 hasta) tanısı konulan çalışma grubu ve kardiyak şikayeti olmayan sağlıklı kontrol grubu (30 birey) dahil edildi. Kronik böbrek yetmezliği, kronik karaciğer yetmezliği, sistemik hastalığı, noniskemik kalp hastalığı olanlar, son altı ay içerisinde herhangi bir infeksiyon hastalığı geçirmiş olanlar ve göğüs ağrısı 8 saati geçmiş olgular çalışmaya alınmadı. İlk ve acil yardım kliniğine kabul edilen hasta grubundan başlangıçta ve oniki saat sonra olmak üzere iki kez, kontrol grubundan ise bir kez venöz kan örneği alındı. Rutin tetkiklere ilaveten CRP, fibrinojen, C3, C4, Lipoprotein (a) gibi akut faz reaktanları, serum lipidleri ve adı geçen infeksiyon ajanlarının antikor düzeyleri araştırıldı. Çalışma sonucunda klasik koroner risk faktörlerinden hipertansiyon, aile öyküsü ve hiperlipidemi yönünden gruplar arasında farklılık saptanırken sigara ve diyabetes mellitusun gruplardaki oranı birbirine yakın bulundu. Akut faz reaktanlarının akut koroner sendromlardaki erken dönem seyrinde özellikle beyaz küre, lipoprotein (a) ve C3'ün serum değerleri yönünden istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar elde edildi. Akut faz reaktanlarının akut koroner sendromlu olgulardaki ilk 12 saatlik serum değerleri incelendiğinde; Akut miyokart infarktüslü hastalardaki fibrinojen (p<0.01), lipoprotein (a) (p<0.04), C3 (p<0.002), C4 (p<0.02) ve CRP'deki (p<0.05) değişim istatistiksel olarak anlamlı bulundu. İskemik kalp hastalığı etyopatogenezinde suçlanan infeksiyon ajanlarından Cytomegalovirüs ile akut koroner sendromlar arasında ilişki bulunamadı (p>0.05). Anstabil angina pektorisli olgularla Chlamydia pneumoniae IgA (p<0.03); Stabil angina pektoris, anstabil angina pektoris ve akut miyokart infarktüslü olgularla Chlamydia pneumoniae IgG (p<0.000) ve akut miyokart infarktüslü olgularla Helicobacter pylori IgG (p<0.01) arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Çalışmada anstabil angina pektorisli olgularda Helicobacter pylori IgG ile sigara (p=0.009), diyabetes mellitus (p=0.029) ve Chlamydia pneumoniae IgA ile sigara (=0.017) arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Akut miyokart infarktüslü olgularda ise sigara ile Helicobacter pylori IgG (p=0.038) ve Chlamydia pneumoniae IgA (p=0.013) arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tesbit edilmiştir. In this study, the role of infectious agents and inflammation in ischaemic heart disease etyopathogenesis was evaluated prospectively. Airning this, the relation between the seropositivity for Chlamydia pneumoniae (CP), Helicobacter pylori (HP), Cytomegalovirus (CMV) and acute phase reactants and cardiovascular risk factors were investigated. The study group consisted of patients with chest pain et arrival to the. emergency service and diagnosed as unstable angina pectoris (UAP) (32 patients), stable angina pectoris (SAP) (26 patients), acute myocardial infarction (AMI) (38 patients) due to history, physical examination and laboratory fmdings. The control group was composed of 30 healthy people, never had cardiac complaint, chronic kidney deficiency, chronic liver deficiency, systemic diseased, patients with nonischaemic heart disease, people who had a infectious disease in the last 6 months and patients who suffered from a chest pai.c.tJ. for more than 8 hours were excluded. From the patients evaluated in the emergency service, :first at the arrival and 12 hours later, two venous blood samples were taken; only one blood sample were taken from the control group. İn addition to the routinelly analysis, acute phase reactants like serum CRP, fibrinogen, C3, C4, lipoprotein (a), serum lipids and the antibody titer againts the infectious agents menfroned above were investigated. As a result of the study, among the classical risk factors, between hypertension, family history and hyperlipemia, there was a difference between groups; but the smoking and diabetes mellitus (DM) rate were similarily inall groups. Inthe early phase of the acute coronary syndromes, the acute phase reactants and especially white blood count, lipoprotein (a) and serum C3 levels showed a statistically significant results. When the serum levels of acute phase reactants in the acute coronary syndrome cases were evaluated for the fırst 12 hour; the change inthe levels of fıbrinogen (p<0.01), lipoprotein (a) (p<0.04), C3 (p<0.002), C4 (p<0.02) and CRP (p<0.05) were found statistically significant. There couldn't fount a relation between cytomegalovirus and ischaemic heart disease etyopathogenesis (p>0.05). In the cases with UAP, CP lgA (p<0.03); in the SAP, UAP and AM1 cases CP IgG {p<0.000) and cases with AM1 HP IgG (p<0.01), there was a signifıcant relation. In our study, in cases with UAP, between HP IgG and smoltjng(p=0.009), diabetes mellitus (p=0.029) and between CP IgA and smoking (p=0.017); there was a significant relation. Incases with AMJ, between smoking and HP IgG (p=0.038) and CP IgA (p=0.013), we found a significant relation.
Collections