Rotavirüs gastroenteriti geçiren 5 yaş altı çocuklarda vitamin D düzeyi ile hastalık seyri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
GİRİŞ ve AMAÇ: D vitamini eksikliği hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde dünya çapında prevalansı yüksek olduğu bildirilen önemli bir halk sağlığı problemidir. Son yıllarda vitamin D eksikliği ile birçok enfeksiyon hastalıklarının, özellikle viral enfeksiyonların hastalık seyri ile ilişki olduğu saptanmıştır. Bu çalışmada, 5 yaş altı Rotavirüs gastroenteriti tanılı hastalarda D vitamini yetersizliğinin hastalık sıklığı, şiddeti ve seyrine etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. GEREÇ ve YÖNTEM: Çalışmamız İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Acil Servisi'ne 1 Eylül 2018 - 1 Mart 2019 tarihleri arasında 5 yaş altı Rotavirüs gastroenteriti tanısı almış 28 erkek (%40) ve 42 (%60) kız olmak üzere toplam 70 hasta üzerinde ileriye dönük olarak gerçekleştirilmiştir. Hastaların 38'i (%55,1) Çocuk Enfeksiyon hastalıkları servisine yatış yapılarak izlenmiş, 32'i (%44,9) acil servisten taburcu edilmiştir. Çalışmaya alınan hastaların son 1 ay içinde hastanemizde bir poliklinik başvurusu sırasında D vitamini düzeylerine bakılmıştır. Gastroenterit ağırlık derecesi ise Vesikari skorlama sistemi ile değerlendirilmiştir. Çalışma grubu; D vitamini yetersizliği olan (serum 25-OH Vitamin D < 30 ng/mL, n=55) ve D vitamini düzeyi yeterli olan (serum 25-OH Vitamin D ≥ 30 ng/mL, n=15) hastalar şeklinde 2 alt gruba ayrılmış, hastaların demografik özellikleri; yaş, cinsiyet, D vitamini profilaksisi, güncel D vitamini kullanımı, ilk 6 ayda beslenme öyküleri iki grup arasında karşılaştırılmıştır. Hastalık ağırlık derecesi ve seyri ile (Vesikari skoru, dehidratasyon derecesi, intravenöz sıvı tedavisi ihtiyacı, hastaneye yatış sıklığı ve süresi, toplam diyare süresi) D vitamini yetersizliği arasındaki ilişki incelenmiştir. Hastalığın ağırlık derecesini ve hastanede yatış süresini etkileyebilecek diğer olası etkenler (yaş, cinsiyet, ilk 6 ayda anne sütü ile beslenme durumu, rotavirus aşılanma durumu, son 1 ay içinde antibiyotik kullanımı) açısından da hastalar değerlendirilmiştir. BULGULAR: Çalışmaya alınan 70 hastanın son 1 ay içinde bakılmış olan ortalama serum 25-(OH) D vitamin düzeyi 24,7 ± 14,1 ng/ mL (6,5 - 94,5 ng/mL arasında) olarak saptanmış olup hastaların 55'inde (%78,6) serum 25-(OH) D vitamin düzeyi, yetersizlik sınırı olarak kabul edilen 30 ng /mL'nin altında saptanmıştır. Çalışmamızda D vitamini düzeyi ile; cinsiyet, yaş, D vitamini proflaksisi ve ilk 6 ay anne sütüyle beslenme arasında ilişki saptanmamış, ancak güncel D vitamini kullanımı ile D vitamini düzeyi arasında anlamlı ilişki saptanmıştır (sırasıyla p > 0,05; p= 0,04). D vitamini düzeyi ile hastalık ağırlık derecesi ve seyri arasındaki ilişki karşılaştırdığında; dehidratasyon derecesi, Vesikari skoru, İv sıvı tedavisi ihtiyacı, kusma ve diyare süresi acısından anlamlı fark bulunmamıştır. Ancak D vitamini düzeyi < 30 ng/mL olan hastaların yatış oranının ve hastanede yatış süresinin, D vitamini düzeyi ≥ 30 ng/mL olan hastalardan anlamlı olarak yüksek olduğu saptanmıştır (sırasıyla p =0,015; p = 0,004, p<0,05). Çalışmamızda D vitamini yetersizliğinin yatış sıklığını 5 kat artırdığı bulunmuş ve bu sonuç istatistiksel olarak anlamlı saptanmıştır. Yatış süresi Vitamin D eksikliği ve son 1 ayda antibiyotik kullanımından pozitif yönde, ilk 6 ayda sadece anne sütüyle beslenme durumundan ise negatif yönde etkilenmiş ve bu sonuç istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.Vitamin D yetersizliği ile anne sütü ile beslenme arasında anlamlı ilişki saptamamış olsa da, ilk 6 ayda anne sütü ile beslenmenin diyare süresini kısaltan bağımsız bir değişken olduğu tespit edilmiştir.SONUÇ: Elde edilen bu sonuçlar ışığında, vitamin D yetersizliğinin; hastalık şiddetini, yatış sıklığı ve süresini uzattığını görmekteyiz. Vitamin D replasmanı ile önlenebilir bir durum olduğundan elde ettiğimiz bu sonuç literatüre katkı sağlamak bakımından önemlidir. Ancak çalışmadaki hasta sayısının az olduğu göz önüne alındığında, bu konuda daha geniş ve kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır. INTRODUCTION: Vitamin D deficiency is an important public health problem that is reported to have a high prevalence worldwide in both developed and developing countries. In recent years, vitamin D deficiency is associated with many infectious diseases, especially viral infections. The aim of this study was to investigate the effect of vitamin D deficiency on the frequency, severity and course of the disease in patients under 5 years of age with Rotavirus gastroenteritis.MATERIAL and METHODS: The study included 28 male (40%) and 42 (60%) female patients under 5 years of age who were diagnosed with rotavirus gastroenteritis between September 1, 2018 and March 1, 2019. It was performed prospectively on 70 patients. Out of 70 children; 38 (55.1%) of the patients were admitted to hospital and followed up by the Pediatric Infectious Diseases service and 32 (44.9%) were discharged from the emergency department. Vitamin D levels of the patients included in the study were examined during the last 1 month period at their usual admission to outpatients department of Pediatrics . Gastroenteritis severity was evaluated by Vesikari scoring system. Study group was subclassified into; Patients with vitamin D deficiency (serum 25-OH Vitamin D <30 ng / mL, n = 55) and patients with adequate vitamin D levels (serum 25-OH Vitamin D ≥ 30 ng / mL, n = 15). Demographic characteristics of patients including; age, sex, vitamin D prophylaxis, current vitamin D use, feeding history in first 6 months were compared between two groups. The relationship between disease severity and course (Vesikari score, degree of dehydration, need for intravenous fluid treatment, frequency and duration of hospitalization and diarrhea duration) was investigated. Patients were also evaluated in terms of other correlated factors (age, sex, breastfeeding status, rotavirus vaccination status, antibiotic use in the last 1 month) that could affect the severity of the disease and the duration of hospitalization. RESULTS: The mean serum 25- (OH) D vitamin level of the 70 patients included in the study was 24.7 ± 14.1 ng / mL (between 6.5 and 94.5 ng / mL). 78, 6% of patients were found to have serum 25- (OH) vitamin D level below 30 ng / mL which is accepted as the limit of insufficiency. In our study, there was no relationship between vitamin D levels and sex, age, vitamin D prophylaxis and breastfeeding for the first 6 months of age, but a significant relationship was found between the current vitamin D use and the measured vitamin D level (p> 0.05, p = 0.04, respectively). When the relationship between vitamin D level and disease severity and course is compared; there was no significant difference in the degree of dehydration, Vesikari score, the need for IV fluid replacement, duration of vomiting and diarrhea (p = 0,015; p = 0,004, p <0,05respectively). In our study, it was found that vitamin D insufficiency increased the frequency of hospitalization 5 times and the result was found to be statistically significant.(p<0,05) The duration of hospitalization was affected positively by vitamin D deficiency and the use of antibiotics in the last 1 month period and negatively affected by breastfeeding status only in the first 6 months and this result was also statistically significant.(p<0,05). Although there was no significant relationship between vitamin D deficiency and breastmilking and nutrition, we found that breastmilking was an independent variable that shortened the duration of diarrhea. CONCLUSION: From the results of our study we can conclude that vitamin D insufficiency prolonged the severity of the disease and the frequency of hospitalization in children with Rotavirüs Gastroenteritis. As it is a preventable medical condition with simple vitamin D replacement, so our results carry importance in order to contribute to literature. However, the main limitation of the study was due to relatively low number of patients included in the study, therfore results are needed to be supported by much more extensive future studies.
Collections