Böbrek hücreli karsinomda non - invazif radyolojik parametreler ile patolojik özelliklerin ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZETAmaç: Böbrek hücreli karsinom (BHK), böbrek malignitelerinin yaklaşık %80-85'ini oluşturur. BHK'da en önemli prognostik bilgiler sadece patolojik inceleme ile mümkün olduğundan, herhangi bir müdahale öncesinde mümkün olduğu kadar çok bilgi elde etmek zorunludur. Biz bu çalışmamızda, BHK'da non-invasif radyolojik parametreler ile patolojik özellikleri arasında herhangi bir ilişki olup olmadığını belirlemeyi amaçladık.Gereç ve yöntem: Ocak 2005_aralık 2011 tarihleri arasında Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı'nda böbrek tümörü tanısıyla radikal nefrektomi(RN) veya nefron koruyucu cerrahi (NKC) uygulanan ve patoloji sonucu BHK olan 201 hastanın verileri retrospektif olarak değerlendirildi.Bulgular: Tüm olguların 110'u (%54.7) endofitik büyüyen tümöral kitle, 91(%45.3) olguda ise egzofitik büyüyen tümöral kitle mevcuttu.Endofitik tümörlerin %80.9'u berrak BHK ve %19.1 berrak olmayan BHK iken; egzofitik tümörlerin %41.8 berrak BHK ve %58.3 berrak olmayan BHK idi ve istatistiksel olarak anlamlı bulundu(p<0.05).Tümörün endofitik ve egzofitik yerleşimli olması ile invazyon yapma ve Fuhrman grade'i açısından istatistiksel olarak anlamlı bulunmamasına rağmen, endofitik tümörü olan hastalarda egzofitik tümörü olan hastalara göre invazyon sıklığı daha fazla ve Fuhrman grade'i açısından daha yüksek gradeli olduğu tespit edilmiştir.Tümör boyutu ile tümörün histopatolojik tipi arasında, istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır(p>0.05). Ancak, tümör çapı büyüdükçe invazyon yapma riski ve Fuhrman grade'i de artmakta olup, bu da istatistiksel olarak anlamlı idi (p<0.05).Sonuç: Böbrek tümörü tanısı için preoperatif non-invazif radyolojik görüntülemeler yapıldığında, tümörün yerleşimi ve boyutu görülüp, tümörün tedavi ve seyri açısından üroloğa fikir vererek, hasta takibinin yapılması konusunda bir öngörü oluşturmaktadır. Egzofitik tümörü olan hastada, NKC ve ablative tedavi yöntemleri önerilirken; endofitik tümörü olan hastada, radikal cerrahi yöntemler önerilmelidir. Endofitik tümörü olan bir hasta, egzofitik 4cm'den küçük kitlesi olan bir hastaya göre daha sıkı takip edilmelidir. Sonuç olarak, tümörün endofitik ve egzofitik yerleşimli olması ve tümörün boyutu, böbrek hücreli karsinom tanısında etkilidir ve prognozu tahminde kullanılmalıdır. Bu konuda daha geniş serilerde çalışmalar yapılıp, tedaviye olan katkıları da değerlendirilmelidir.Anahtar Sözcükler: böbrek hücreli karsinom, endofitik tümör, egzofitik tümör, radyolojik görüntüleme yöntemleri, prognoz ABSTRACTRelationship Between Non-invasive Radiological Parameters and Pathological Features in Renal Cell CarcinomaObjective: Renal cell carcinoma (RCC), account for 80-85% of renal malignancies. İn RCC the most important prognostic information is available by pathological examination only, so, prior to any intervention as much information as possible was required. In our study we aimed to determine whether there are any relationship between non-invasive radiological parameters and pathological characteristics.Patients and methods: We retrospectively reviewed the records of 201 patients who underwent radical nephrectomy (RN) or nephron sparing surgery (NSS) and the pathologically reveled as renal cell carcinoma(RCC) between January 2005 ? December 2011 in Urology Clinic?s of Necmettin Erbakan University, Meram Medical Faculty Hospital.Results: 110 (54.7%) patients with endophytic growing tumor mass, 91 (45.3%) patients with the exophytic growing tumor mass were detected.İn endophytic tumors, 80.9% was clear cell RCC and non-clear RCC was 19.1%, while in exophytic tumors 41.8% was clear cell RCC and 58.3% was non-clear RCC and this is statistically significant(p<0.05).Although there was no significant statistical relationship was detected between endophytic, exophytic tumor location factor and risk of invasion and Fuhrman grade, patients with endophytic tumor had more invasion and high Fuhrman grade in comparsion to the exophytic tumor.There were no statistical significant difference were found between the tumor size and tumor histopathology (p>0.05) while, as an increasing tumor size, the risk of the tumor invasion and the higher Fuhrman grade was increased, this was statistically significant (p<0.05).Conclusion: Location and size of tumors was detected preoperatively by the non-invasive radiological imaging that used for the diagnosis of renal tumors, as well as the radiological imaging giving an idea to the urologist about the treatment of tumor and the process of tumor, so, constitutes a prediction of the patient should be evaluated. For example, when NSS and ablative treatment methods suggested in a patient with exophytic tumors, the radical surgical procedures should be directed to the patient with endophytic tumor. Also when the patient had endophytic tumor should be monitored more closely than the patient who had small exophytic lesion. In conclusion we thought, that the endophytic and exophytic location factor and size of the renal tumors should be used as a prognostic parameter in the diagnosis of renal cell carcinoma. İn this respect, a large prospective studies series are required to confirm these findings and determine the contributions on treatment should also be considered.Key Words: renal cell carcinoma, endophytic tumors, exophytic tumor, radiological imaging modalities, prognosis
Collections