Eğirdir ve Burdur Gölleri`nin hidrojeokimyasal ve izotop jeokimyasal karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Akdeniz Bölgesi'nde Göller Bölgesi'nin önemli iki gölü olan Eğirdir ve Burdur Gölleri, Isparta Büklümü içinde yer almaktadır. Burdur transform fayına bağlı bir rift tektoniği içinde gelişmiş olan göllerden Eğirdir Gölü dışarıya olan boşalımı nedeniyle yan kapalı havza, Burdur Gölü ise dışarıya olmayan akıntısı nedeniyle tam kapalı havza niteliğindedir. Anadolu plakasının, doğuda batıya ve kuzeyde güneybatıya hareketi ile bugünkü şeklini alan bölgedeki otokton birimler, Permiyen kireçtaşı, Triyas-Jura kireçtaşı, Kretase kireçtaşı, Paleojen fliş-konglomera ve Neojen seri, allokton birimler ise, ofiyolitik karmaşıktır. Bölgedeki alüvyon, konglomera ve kireçtaşları hidrojeolojik olarak akifer özelliği taşımaktadır. Çalışma alanında bulunan yeraltısuları içilebilir kalitede olup, Ca-HC03 tipi sular olarak sınıflandırılabilir. Eğirdir Gölü sulan da bölgedeki yeraltısulari ile benzerlik göstermektedir ve iyi içilebilir kalitede sular sınıfında yeralmaktadır. Eğirdir Gölü sulan Ca-Mg-HC03 tipi sulardır. Buna karşılık, Burdur Gölü sulan, yoğun buharlaşma nedeniyle, çok yüksek miktarda çözünmüş iyon konsantrasyonu içermeleri nedeni ile içilemez kalitede sular sınıfına girmektedir ve Na-Mg-(Cl)- (SC>4)-HC03 tip sular olarak sınıflandırılırlar. 8180 ve SD izotop ilişkilerine göre, inceleme alanındaki yeraltısuları kıtasal meteorik su çizgisi ile çakışma gösterirken, Eğirdir ve Burdur Gölleri kıtasal meteorik su çizgisinden önemli derecede sapmalar göstermektedir. 8180 izotopundaki bu artışın nedeni, yüksek buharlaşma oranına bağlanabilir. 8D izotopundaki artışın nedeni ise, hem yüksek buharlaşma ve hem de suların diğerleriyle karışmış olması olasılığını arttırmaktadır. Burdur Gölünde iç beslenmenin çok az, buharlaşmanın çok yoğun ve hızlı olması nedeniyle, Burdur Gölü sulan SMOW alanı sağ tarafına düşmektedir. Tüm bu sonuçlan, 3H verileri de desteklemektedir. 18.0 (TU) 'ya kadar olan 3H değerleri, çalışma alanındaki suların genç sular olduğunu göstermektedir. Eğirdir Gölü'nün iç beslenmesi fazla ve dışarıya akışı da bulunduğu için buharlaşma oram Burdur Gölü'ne oranla daha düşük ancak, bölgedeki yeraltısularına göre daha yoğun olarak gerçekleşmektedir. Burdur Gölü sularındaki Na+, Cl` ve SO42` iyonlarının yüksek konsantrasyonlarının, Gölcük volkanizması ve jips içerikli sedimentlerle ilgili olduğu düşünülebilir. Eğirdir ve Burdur Gölleri arasında yer alan Atabey Ovası'nın, her iki göl ile olan sınırında şerit halinde uzanan geçirimsiz ultrabazik kayaçlar, arada geçirimsiz jeolojik bariyer özelliği göstermektedir. Bu nedenle, Atabey Ovası'nın Eğirdir ve Burdur Gölleri ile hidrojeolojik bir bağlantısı bulunmadığı belirtilmektedir. Her iki göl birbirlerinden hidrojeokimyasal ve izotop jeokimyasal özellikleri karşılaştırıldığında oldukça farklılık göstermektedir. ANAHTAR KELİMELER: Eğirdir Gölü, Burdur Gölü, Hidrojeokimya, İzotop Jeokimyası, Anyon, Katyon Ill ABSTRACT The investigated area between Eğirdir and Burdur lakes is located within the İsparta angle has been developed in a rift tectonic regime related to the Burdur transform fault. Due to tectonic features, the region is controlled by Anatolian microplate, which shows motions to W in the E and to SW in the N, and was formed in the present-day shape. The autochthonous member of the Permian limestone, Trias- Jurassic limestone, Cretaceous limestone, Palaeogene flysh-conglomerate and Neogene series and the allochthonous member of the ophiolite-melange form the rocks of the region and were mapped in scale of 1:500 000. The alluvial deposits, conglomerates and limestones in the investigated area can be considered as aquifers hydrogeologically. The Burdur and Eğirdir lakes are of settling depending upon rift tectonic features in which the rainwaters and groundwaters in meteoric origin form these lakes within their drainage area in terms of drawdown component with half outlets and without outlets. The groundwaters in the study area are a drinkable quality and can be considered as Ca-HCCb type water hydrogeochemically. The Eğirdir lake waters display good drinking water quality, although these contain very low ion concentrations, and may be considered as Mg-Ca-HCCb water. In comparison, the Burdur lake waters are in a not drinkable quality, contain high dissolved ion concentrations due to high evaporation rate and may be considered as Na-Mg-(Cl)- (S04)-HC03 type water. The ratio of 8180 and SD shows that the groundwaters in the investigated area correspond with continental meteoric water line whereas the Burdur and Eğirdir lake waters deviate from the meteoric water line strongly. In the Burdur lake, the shift is in the right side of SMOW which shows that there are very low feeding, very high and speed evaporation rate corraborated by 3H data. In comparison, the Eğirdir lake indicates high feeding rate and high outlets. Moreover the lake waters supply the province capitals of İsparta and Burdur and the town of Eğirdir. Therefore, the evaporation rate of the Eğirdir lake is lower in comparison to the Burdur lake and higher in comparison to the groundwaters in the area. Moreover, very high concentrations of Na+, CI` and S042`in the lake waters of Burdur seems to be related with the Gölcük volcanism and the sediments containing gypsum intercalations. Therefore, the both lakes differ from each other strongly with respect to hydrogeochemical and isotope geochemical features. KEY WORDS: Eğirdir Lake, Burdur Lake, Hydrogeochemistry, Isotope Geochemistry, Anion, Cation
Collections