Rezeksiyon yapılan küçük hücreli dışı akciğer kanser (KHDAK)` li hastalarda pozitron emisyon tomografi (PET)`sindeki standart uptake value (SUV) değerinin sağ kalım ile ilişkisinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZETAmaç:Bu çalışmanın amacı; retrospektif olarak hastalardaki yaş, sigara, cinsiyet, ana semptom, preop tanı yöntemi, sigara öyküsü, TNM evresi, histopatoloji, cerrahi rezeksiyon prosedürü gibi klinikopatolojik parametrelerin preop dönemde çekilen PET-BT'de primer tümör ve mediastinal lenf nodu SUVmax ile evrelere göre sağ kalım ilişkisini kıyaslamaktır.Gereç ve Yöntem:Çalışmamıza dahil edilen 263 hastanın yaş aralığı 20-85 olup ortalama yaş 58'dir (18 <). Cinsiyetleri ise 52 (%20) kadın ve 211 (%80)'i erkek idi.Hastaların demografik verileri; yaş, cinsiyet, semptom başlama tarihi, kilo kaybı, sigara içim öyküsü, sigara miktarı (paket-yıl olarak), eşlik eden hastalıklar, ana semptom, preop bulgular, tanı anında performans skoru, perop-postop komplikasyon bilgileri elde edildi. Operasyon tarihi, operasyon şekli, mediastinoskopi yapılıp-yapılmadığı araştırıldı.Evrelemede 2009 yılından önceki 6. sisteme göre arşivlenen olgular, yeni 7. sisteme dönüştürülerek yeniden sınıflandırıldı.Retrospektif çalışmamızda hastaların yapılan cerrahi rezeksiyon sonrası sağ olup olmadıkları öğrenildiBulgular ve SonuçÇalışmaya dahil edilen 2007-2011 yılları arasında 211'i erkek, 52'si kadın 263 hastanın yaş ortalaması 58,27±10,903 idi. Evrelere göre cinsiyet dağılımı erkeklerde evre3a'da 71 (33,6) ile kadınlarda evre1a'da 19 (36,5) olduğu tespit edildi.PET çekilen hastalarda yaş grupları ile tümör SUV arasında ilişkiye bakıldığında istatistiksel anlamlılık tespit edilmedi (p>0.05).PET çekilen hastalarda cinsiyetlerine göre bakıldığında erkeklerde SUV değerinin kadınlara göre daha yüksek olduğu tespit edildi. İstatistiksel olarak anlamlı fark görülmüştür (p<0,05).PET -BT 263 hastanın 159'una (%60,5) çekilmiş, 104'ne (%39,5) çekilmemiş. En çok Evre 3'de tanıya yardımcı olmuş.Nefes darlığı ve paraneoplastik sendrom semptomlarıyla gelen PET çekilen hastalarda ana lezyon SUV değeri ile nefes darlığı ve paraneoplastik sendrom arasında ilişki tespit edilemedi (p>0,05).Kilo kaybı değerlerine bakıldığında Evre 4'de %35,7 ile en fazla olan evreydi.Tümör histopatolojisi 34'le (%52,3) yassı hücreli ca Evre 3a'da ve 17 ile (%26,2) adeno ca en çok görülmüştür.Bronkoskopi ile kesin tanı 41 hasta (%27) ile en çok Evre 3a ve 35 hasta ile en çok (%23) Evre 1a'da tanı konulmuştur. İstatistiksel olarak anlamlılık gözlenmiştir (p<0,05).Evreler arasında preop histopatolojik tanıları açısından istatistiksel olarak anlamlılık gözlenmemiştir (p>0,05).Sigara kullanmayanlarda PET-BT çekilen hastalarda SUV değerine bakıldığında sigara kullanan hastalardan SUV değerinin daha düşük olduğu tespit edildi. SUV değeri 20'nin üzerinde olan 18 hasta (%100) sigara kullananlardı. İstatistiksel olarak anlamlı fark gözlendi (p<0,05).Postoperatif dönemde pozitif gelen mediastinal lenf nodu istasyoları PET-BT'deki SUV değerlerine göre karşılaştırıldığında lenf nodlarının SUV tutulumları arasında anlamlı farklılık tespit edilmedi (p>0,05).Mediastinoskopi hastalardan 66'sına (%25,1) yapılmış, 197'sine (%74,9) yapılmamış. En çok Evre 3a'da 45 hastaya (%57,7) mediastinoskopi yapılmıştır. İstatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür (p<0,05).Postop lenf nodu haritalanması (N2) yeni evreye göre yapılarak, evrelerde hasta sayılarına göre yüzde ve sağ kalımlıkları tespit edilmiştirHastalarda uygulanan cerrahi prosedürler; yüzdeleri hesaplandığında en çok uygulanan lobektomi idi.İntraoperatif radyolojik uyumluluk yüzdelerine bakıldığında 142 hasta (%54) radyolojik olarak perop görüntü olarak karşılaştırıldığında uyumluluk tespit edilmiş. İstatistiksel olarak anlamlı fark görülmüştür (p<0,05).Evre 3a'da 56 hasta ile en çok lenf nodu pozitifliği görülen evredir. 26 olguda N1, 60 olguda N2 istasyonunda lenf nodu tutulumu göstermiştir.PET-BT çekilen hastaların ortalama tümör çaplarına bakıldığında sıklık sırasına göre evre 3 a'da toplam 65 hasta ortalaması 4,81±2,68 idi. tümör çapları arasındaki ilişkiye bakıldığında tümör çapları arttıkça SUV değerlerinin yükseldiği tespit edildi. İstatsistiki olarak anlamlı fark vardı (p<0,05). Hastaların 7. sisteme göre tümör boyutlarına baktığımızda ortalama sağ kalım süresi tümör boyutu T1b'de 23,31±18,87 ay ile en uzun idi.Hastaların çekilen PET-BT'lerindeki anasuv değerlerini üç grup altında incelediğimizde sırası ile SUV < 10 olan grupda ortalalama sağ kalım 24,03 (ay), 10>SUV<20'de sağ kalım 9,75 (ay) ve SUV>20'de sağ kalım 4,73 (ay) olarak gözlendi. Ana kitlenin SUV değeri ile sürvi arasındaki ilişki değerlendirildiğinde, bizim çalışmamızda istatistiksel olarak yüksek oranda anlamlı farklılık saptandı (p>0,05).PET-BT çekilen hastalarda mediasten pozitif tespit edilip, postoperatif histopatolojide doğruluğu tespit edilen (Gerçek pozitif) hasta sayısı 40, PET-BT pozitif histopatoloji negatif olan (Yalancı pozitif) hasta sayısı 34, PET-BT negatif histopatoloji pozitif olan (Yalancı negatif) 18, PET-BT negatif histopatoloji negatif olan (Gerçek negatif) hasta sayımız 86 olarak tespit edildi.Sonuç olarak retrospektif çalışmamız da KHDAK'li hastalarda cerrahi prosedür öncesi PET-BT ile tespit edilen SUV değerinin sağ kalıma etkisi karşılaştırıldığında anlamlı olduğu fakat tek başına yeterli olmadığı, birçok parametrenin sağ kalımı etkilediği, PET-BT'nin maliyetinin yüksek olmasına rağmen tedaviyi planlamada yol gösterici olduğunu tespit ettik.PET-BT'nin gelecekte maliyetinin düşmesi ve güvenilirliğinin artması ile teşhis ve evreleme için en önde gelen cerrahiye yardımcı yöntemlerden biri olarak rutin kullanımda yer alacağı öngörülmektedir.Çalışmamızda PET-BT'nin tek merkezde çekilmiş olması SUV değerinin standardize edilmesi sayesinde doğruluğunu artırmıştır. SUV değerinin yüksek olması halinde bile biyopsi ile tümör histopatolojisini tespit etmek cerrahi prosedürümüzü belirlemede etkili olmuştur. PET-BT'nin tek başına güvenilir bir gösterge olması için daha fazla geliştirmesine ihtiyaç vardır.Çalışmamız rezeksiyon yapılan KHDAK'li hastalarda cerrahi prosedürün hasta sağ kalım süresini arttırdığı ve akciğer kanseri tedavisinde cerrahi seçeneğin ilk ve en önemli seçenek olduğu istatistiksel olarak anlamlı şekilde yarar sağladığı kanısındayız. . SUMMARYPurpose:The purpose of this study, to compare the relationship between patients clinicopathological parameters such as age, smoking status, gender, the main symptom, preoperative diagnostic method, smoking history, TNM stage, histopathology, surgical resection procedure and the primary tumor and SUVmax of the mediastinal lymph nodes in the PET-CT that taken preoperatively and survival according to stages which was evaluated retrospectively.Materials and Methods:From 263 patients included in the study age ranged between 20-85 and the mean age was 58 years (18 <). 52 (20%) were women and 211 (80%) were male.The demographic characteristics of patients included; age, gender, Date of onset of the symptoms, weight loss, smoking history, amount of cigarette smoking (pack-years), concomitant diseases, the main symptom, preoperative symptoms, performance status at diagnosis, pre-operative and postoperative complications were obtained. Date of operation, type of operation and whether mediastinoscopy done or not were analyzed.In the staging patients who archived according to the 6th system before 2009 converted to the 7th system and re-classified.In this retrospective study, whether the patient alive or not after surgical resection have been learned.Results and ConclusionFrom 263 patients were included in the study between the 2007-2011, a 211 were male and 52 were female. The mean age of the patients was 58.27 ± 10.903. According to the stages, the gender distribution was detected as 71 (33.6) male in the stage IIIa and 19 (36.5) female in stage Ia.Regarding patient?s age group and tumor SVU relationship in patients which PET there was no statistical significance was found (p> 0.05).Patients who withdrawn the PET according to gender the value of the SUV were found to be higher in male than female, Statistically significant difference was observed (p <0.05).PET-CT was withdrew in 159 (60.5%) patients from 263 while donot done in 104 (39.5%) and it was the most helpful in the diagnosis of stage III.PET withdrew in the patients who presented with shortness of breath and symptoms of paraneoplastic syndrome, there were no relationship detected between the main lesion SUV value and shortness of breath and a paraneoplastic syndrome (p> 0.05).The most weight loss seen in the stage IV which was about 35.7% patients.According to the tumor histopathology about 34 (52.3%) patient with squamous cell CA and 17 (26.2%) patients with the adeno ca were the most commonly seen in the stage IIIa.With the bronchoscopy, the definite diagnosis done in 41(27%) patients in the stage IIIa and 35(23%) patients with the stage Ia. Statistical significance was observed (p <0.05).There was no statistically significant difference between the preoperative histopathologic diagnosis according to the stages (p> 0.05).When patients compared according to smoking status the SUV value was lower in smoker than the non smoker patients. 18 (100%) patients with the SUV value more than 20 in which they are smokers so, showed a statistically significant difference (p <0.05).When The SUV values in the PET ?CT compared with the positive mediastinal lymph node stations in the postoperative period, there was no significant difference detected in the SUV involvement of the lymph nodes (p> 0.05).Mediastinoscopy was done for 66(25.1%) patients and not made in 197 (74.9%). mediastinoscopy most commonly in the stage IIIa was done for 45(57.7%) and were found to be statistically significant (p <0.05).Postoperative lymph node mapping (N2) is made according to the new staging system, the percentage and the survival detected when the stages compared with the number of patients.When the surgical procedures calculated in the patients, the most applicable percentages was the lobectomy.Compliance with intraoperative radiological coverage was 142(54%) patients as compared to the radiological images pre-operative compatibility determined. Statistically significant difference was observed (p <0.05).The lymph node positivity was most commonly in the stage IIIa about 56. in 26 cases N1, 60 cases N2 showed involvement of lymph node station.When the average tumor diameter evaluated in the patients withdrew of the PET-CT according to the order of frequency the average was 4.81 ± 2.68 in a total of 65 patients with stage IIIa. When comparing the relationship between the tumor diameter and the SUV values, the SUV value was increased with the increasing tumor diameter was detected and Istatistically significant difference was observed (p <0.05). When the tumor size evaluated according to 7th system, the median survival time of tumor in T1b was as longe as 23.31 ± 18.87 months.When evaluating the main lesion?s SUV values in the PET-BT as a three groups, the mean survival was 24.03 (month) in the SUV <10 groups, the mean survival was 9.75 (months) in the 10> SUV <20 groups and the mean survival was 4.73 (months)in the SUV>20 groups respectively. Considering the relationship between the main mass SUV value and the survival, our study showed a statistically highly significant difference (p> 0.05).Positive mediastinal PET-CT and postoperative positive histopathology to verify the correctness of the positivity (true positive) was identified in the 40 patients, positive PET-CT and negative histopathology (false-positive) was identified in the 34 patients, negative PET-CT and positive histopathology (false negative) was identified in the 18 patients and negative PET-CT with negative histopathology (true-negative) was identified in the 86 patients.As a result, in our retrospective study we identify that in the Non Small Cell Lung Cancer (NSCLC) patients before the surgical procedure the SUV value in the PET-CT has significant effect on survival, but alone is not sufficient as there were many parameters that affect the survival, even though the high cost of PET-CT we founded that it has a role in the treatment planning.In the future decreasing the cost and increasing the reliability of the PET-CT made it one of the most prominent methods for the diagnosis and staging which helps the surgery and would be take place as a routine use.In our study as the PET-CT withdrew in a single center, increased accuracy of the SUV value standardization. Even if the SUV value is higher, identifying the tumor?s histopathology by the biopsy has been effective in the determination of the surgical procedure. PET-CT as reliable indicator alone need to develop more.In our study, the surgical procedure increases survival in patients with NSCLC who underwent resection , and we believed that the surgical option in the treatment of lung cancer is the first and most important option which had statistically significant benefit.
Collections