Hipertansif hastalarda yükselmiş intrakraniyel basınç tespiti için optik sinir kılıf çapı ölçümü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmada ultrasonografi (USG) cihazı ile optik sinir kılıf çapını ölçerek hipertansif hastalarda intrakraniyel basınç artışı olup olmadığını ve optik sinir kılıf çapının antihipertansif tedaviden etkilenip etkilenmediğini tespit etmeyi amaçladık.Materyal ve Method: Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisine başvuran 54 hipertansif-semptomatik hasta (grup 1), 45 hipertansif-asemptomatik hasta (grup 2) ve 50 sağlıklı ve gönüllü kişinin (kontrol) dahil edildiği 149 kişiyle prospektif gözlemsel olarak gerçekleştirildi. Hastaların kan basınçları sağ ve sol üst ekstremiteden en az 5 dakika dinlenmeyi takiben aynı tansiyon aleti ile ölçüldü ve her iki ekstremiteden yapılan ölçümlerin aritmetik ortalaması alındı. Hastaların ve sağlıklı gönüllülerin optik sinir kılıf çapı (OSKÇ); güncel literatürde yer aldığı şekilde, her iki gözde hem aksiyel ve hem sagital olarak ölçüldü. Bu dört ölçümün aritmetik ortalaması alındı. Grup 1'deki hastaların antihipertansif tedavi sonrası 30. dakikada tüm ölçümler tekrar tespit edildi. Hastaların tedavi ve tetkik sürecine araştırmacı tarafından müdahale edilmedi. Bu konuda tek yetkili hastayı acil serviste takip eden acil servis hekimiydi.Bulgular: Çalışmaya 149 kişi dahil edildi ve 77'si ( %51,7) kadındı. Kontrol grubunda 50, grup 2'de 45 kişi, grup 1'de 54 kişi mevcuttu. Çalışmada kontrol grubu ile hipertansif gruplar arasında yaş açısından istatistiksel anlamlı fark tespit edildi (p<0.05). Ancak hipertansif gruplar arasında yaş açısından istatistiksel anlamlı fark yoktu (p>0.05). Çalışmada ilk ölçülen ortalama sistolik kan basıncı ortalaması kontrol grubunda 111,70±9,77 mmHg, grup 2'de 165,66±18,19 mmHg, grup 1'de 177,12±22,58 mmHg idi. Bu sonuçlara göre kontrol grubu ile grup 2 arasında; kontol grubu ile grup 1 arasında; grup 2 ile grup 1 arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edildi (sırasıyla p=0,000, p=0,000, p=0,009). Çalışmada kontrol grubunda ilk ölçülen ortalama diyastolik kan basıncı ortalaması 76,35 ±7,71 mmHg, grup 2'de 93,66± 10,73 mmHg, grup 1'de ise 100,32 ±11,79 mmHg idi. Bu sonuçlara göre kontrol grubu ile grup 2 arasında; kontrol grubu ile grup 1 arasında; grup 1 ile grup 2 arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edildi (sırasıyla p=0,000, p=0,000, p=0.005). Çalışmada ilk geliş OSKÇ ortalaması kontrol grubunda 0,442±0,0386 cm, grup 2'de 0,523±0,0570 cm, grup 1'de ise 0,527±0,0652 cm idi. Bu sonuçlara göre kontrol grubu ile grup 2 ve kontrol grubu ile grup 1 arasında istatistiksel olarak fark tespit edilirken; (sırasıyla p=0,000, p=0,000); grup 1 ile grup 2 arasında fark tespit edilmedi (p=0.254). Tüm çalışma gruplarında ilk geliş ortalama sistolik kan basıncı ile OSKÇ arasında orta- iyi düzeyde bir korelasyon (rho=0,629); ilk geliş ortalama diyastolik kan basıncı ile OSKÇ arasında orta-iyi düzeyde korelasyon (rho=0,561) tespit edildi. Bu korelasyonlar istatistiksel olarak anlamlıydı (sırasıyla p=0,000, p=0,000). Hipertansif grupta (grup 1 + grup 2) ilk geliş ortalama sistolik kan basıncı ile OSKÇ arasında belirgin düzeyde bir korelasyon (rho=0,382); ilk geliş ortalama diyastolik kan basıncı ile OSKÇ arasında belirgin düzeyde bir korelasyon (rho=0,280) tespit edildi. Bu korelasyonlar istatistiksel olarak anlamlı idi (sırasıyla p=0,000, p=0,005). Çalışmada grup1'de antihipertansif tedavi alan 40 hastada tedavi öncesi ve sonrası ortalama sistolik kan basınçları arasında; tedavi öncesi ve sonrası ortalama diyastolik kan basınçları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edildi (sırasıyla p=0,000, p=0,000). Çalışmada grup 1'de yer alan ve acil serviste antihipertansif tedavi alan 40 hastada tedavi öncesi OSKÇ ortalaması 0,528±0,072 cm, tedavi sonrası OSKÇ ortalaması 0,461±0,058 cm idi ve tedavi öncesi ve sonrası OSKÇ açısından istatiksel olarak anlamlı bir fark tespit edildi (p=0,000).Sonuç: Ultrasonografi ile OSKÇ ölçümü hipertansif hastalarda intrakraniyel basınç artışını gösterdi. Yine aynı metod ile antihipertansif tedavisi sonrası intrakraniyel basıncın düşüşü tespit edildi. Bu sonuçlara göre hipertansif semptomatik hastalarda uygulanan tedaviye yanıtın izleminde ve ileri görüntüleme kararının verilmesinde klinik bulgular ve kan basıncı ölçümlerinin yanısıra ultrasonografi ile OSKÇ kullanılabileceği anlaşılmaktadır.Anahtar Kelimeler: Hipertansiyon, intrakraniyel basınç, optik sinir kılıf çapı, ultrasonografi EKLENECEKTİR.
Collections