Tiorid nodülü olan ve olmayan hastalarda 25(OH)d3 düzeyinin karşılaştırılması

Abstract

Amaç: D vitamini insan vücudunda ince barsak, böbrek ve kemik üzerine etki ederek kalsiyum homeostazını sağlar. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda D vitaminin bu etkilerine ek olarak birçok doku ve hücreye etki ederek hücre farklılaşmasında da önemli rolü olduğu ve hücreler üzerinde antiproliferatif etki gösterdiği gösterilmiştir. Bu nedenle de D vitamini eksikliğinin tiroid kanseri gibi birçok kanser gelişiminde bir risk faktörü olduğu belirtilmektedir. Tiroid nödülleri çok yaygındır ve temel klinik önemi kanser prevalansının %5-15 oranında olmasıdır. D vitamini eksikliği tiroid kanseri için bir risk faktörü olduğuna göre tiroid nodülü gelişimi içinde bir risk faktörü olabilir. Bu çalışmanın amacı tiroid nodülü gelişiminde D vitamini eksikliğinin bir risk faktörü olup olmadığının araştırılmasıdır.Yöntem: Nodül şüphesi ile yapılan tiroid USG'de tiroid nodülü olan ötiroid 100 hasta ve yine nodül şüphesi ile yapılan tiroid USG'de tiroid nodülü saptanmayan 100 ötiroid kişiden kan alınarak santrifüj edildi ve plazmalar -80 santigrat derecede saklandı. Daha sonra bu örneklerden topluca likit kromotografi kütle spektrometri analizörü ile 25(OH)D3 düzeyi çalışıldı. Bulgular: Hasta ve kontrol grubunun 25(OH)D düzeyi sırasıyla 15,39 ± 9,1 ve 13,33 ± 7,1 ng/ml olarak saptandı. Kontrol grubunda 25(OH)D3 düzeyi daha düşük saptanmakla beraber bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. Hasta grubunun %72'sinde, kontrol grubunun %82'sinde D vitamini eksikliği saptandı. Çalışmamızda 25(OH)D3 düzeyi ile tiroid nodülü varlığı, nodül sayısı, nodül ve tiroid bezi volümü arasında anlamlı korelasyon saptanmadı. Sonuç: Her iki grupta da D vitamini eksikliği ülkemizde yapılmış diğer çalışmalara göre daha yüksek oranda saptandı. Bu durum Konya ilinin sosyokültürel yapısı ve coğrafi konumu ile ilişkilendirildi. D vitamini eksikliğinin tiroid nodülü gelişiminde bir risk faktörü olup olmadığının saptanması için ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.

Introduction: Vitamin D provides calcium homeostasis in the human body, by acting on intestinal system, kidney and bone. Additionally Vitamin D also acts in cell differentiation and antiproliferative effect on cells in recent studies. So, it is reported vitamin D deficiency is a risk factor for a numerous cancers include thyroid cancer. Thyroid nodules are very common and basic clinical significance of thyroid nodules is 5-15% prevalence of cancer Because of vitamin D deficiency is a risk factor for thyroid cancer, it can be a risk factor for thyroid nodules. The aim of this study is to research vitamin D deficiency in development of thyroid nodules.Method: From the blood samples of 100 euthyroid patients with thyroid nodule who are shown by thyroid USG and 100 euthyroid subjects without thyroid nodule were centrifuged and the plasms were preserved in -80 degrees celsius. Afterwards the levels of 25(OH)D3 were studied with liquid chromatography mass spectrometry analyzer in these plasma samples.Results: The levels of 25(OH)D3 were determined 15.39 ± 9.1 in patients and 13.33 ± 7.1 ng / ml in control group. 25(OH)D3 was determined lower in control group, but this difference was not statistically significant. Vitamin D deficiency was determined 72% in patients and %82 in control group. There was no significant correlation between 25 (OH)D3 levels and the presence of thyroid nodules, nodule number, nodule volume and thyroid gland volumeConclusion: In both groups, Vitamin D deficiency showed a higher rate according to other studies in our country. This case was associated with socio-cultural structure and geographic location of Konya. Further studies are needed to determine whether vitamin D deficiency is a risk factor for development of thyroid nodules.