Kutanöz sessiz periyodun üremik polinöropatideki yeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kutanöz sessiz periyod (KSP), istemli kasılma esnasında bir kutanöz sinire uygulanan şiddetli bir stimulasyonun ardından kısa süreli duraklamadır. Kutanöz sessiz periyodun klinik önemi, standart elektrodiagnostik yöntemlerle çok iyi anlaşılamayan duysal sinirlerin segment ve bileşenlerinin analizinde yararlı olmasından kaynaklanır. Çalışmanın amacı, üremik polinöropatide KSP'nin standart sinir ileti çalışmalarına erken tanıda üstünlüğü olup olmadığının ortaya konulmasıdır. Çalışmaya hemodiyaliz tedavisi gören 20 kronik böbrek yetersizliği hastası alındı. Ortalama yaş 42.6 (22-63) idi. Ortalama diyaliz öncesi üremik dönem ve diyalize giriş süresi sırasıyla 13.9+7.2 ay (6-36) ve 51.2+46.8 ay idi (12-190). Hastaların 8'i semptomatik (uyuşma, yanma hissi), 12'si asemptomatikti. Kontrol grubu, 20 sağlıklı gönüllüden oluştu. Her hastada standart duysal ve motor sinir iletileri ve F-yanıtları kaydedildi. Üçüncü parmak, halka elektrodu ile uyarılarak abduktor pollisis brevis (APB) ve sural sinir uyarımına cevaben tibialis anterior kasından KSP bakıldı. Standart sinir ileti incelemeleri açısından diyaliz ve kontrol grubu arasında anlamlı bir fark bulunamadı. Ama, APB kasından kayıtlı KSP latansı (ms) hemodiyaliz hastalarında (82.44+7.80) kontrollerden (63.60+13.70) daha uzundu (p<0.001). Hemodiyaliz hastalarındaki KSP süresi (ms) (42.10+9.95) anlamlı olarak kontrollerden (51.54+11.24) daha kısaydı (p<0.001). Tibialis anterior kasından kayıtlı KSP distal latansı (101.90+13.38) kontrollerdekine (95.03+12.59) benzerdi (0.1<p<0.5). KSP süresi (34.12+16.09) anlamlı olarak kontrollerden (52.95+18.13) daha kısaydı (p<0.001). Sonuç olarak, bu da KSP süresindeki azalmanın ince lif nöropatisinin baskın olduğu üremik polinöropati için öncül ve önemli bir parametre olduğunu düşündürmüştür. Cutaneous silent period (CSP) which consists of a brief pause in a voluntary contraction following strong stimulation of a cutaneous nerve. Clinical interest in the CSP stems from its potential usefulness for evaluating segment and components of sensory nerves that are not well assessed by standart electrodiagnostic methods. Aim of study was to determine whether CSP has precedence over standart nerve conduction studies in uremic polyneuropathy. The study included 20 chronic renal failure patients treated with hemodialysis. Mean age was 42.6 (22-63). Mean uremic period before dialysis and dialysis age were 13.9+7.2 (6-36) and 51.2+46.8 months (12-190), respectively. The eight of patients were symptomatic (paresthesia, pain-burning), the others were asymptomatic. Twenty healthy willing were accepted for control group. Standart sensorial and motor nerve conductions and F- responses were recorded in patients. Cutaneous silent period were measured from abductor pollicis brevis (APB) muscle by stimulating third finger and from tibialis anterior muscle by stimulating sural nerve. The significant difference between dialysis and control groups was not found in standart nerve conduction studies. But, at the recording from APB muscle, CSP latency (ms) (82.44+7.80) in hemodialysis patients was longer than controls (63.60+13.70) (p<0.001) and CSP duration (ms) (42.10+9.95) was significantly shorter than controls (51.54+11.24) (p<0.001). At the recording from tibialis anterior muscle, CSP latency (101.90+13.38) was similar with controls (95.03+12.59) (0.1<p<0.5) and CSP duration (34.12+16.09) was significantly shorter than controls (52.95+18.13) (p<0.001). As resultly, shortening of CSP duration was thought an antecedent and important method for uremic polyneuropathy as thin fiber neuropathy.
Collections