Kronik sacrococcygeal pilonidal sinüs tedavisinde minimal cilt eksizyonu ile gerilimsiz kapatma tekniği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kıl anlamına gelen `pilus` ve yuva anlamına gelen `nidus` sözcüklerinin birleşiminin, sinüs sözcüğü ile tamlanması ile oluşan pilonidal sinüs hastalığının etyolojisi halen kesin olarak ispatlanamamıştır. Aynı şekilde insidansı da belli değildir. Tedavisi konusunda her geçen gün yeni cerrahi teknikler geliştirilmektedir. Basit bir hastalık olarak kabul edilen pilonidal sinüs hastalığının tedavisi de basit olmalıdır. Bu nedenle seçilecek cerrahi yöntem kolay uygulanmalı, morbiditesi düşük olmalı, en az ağrılı ve günlük aktiviteye dönüş süresi en kısa olmalı, nüks oranı mininal ve maliyeti ucuz olmalıdır. Bu amaçla biz de uygulanması kolay, öğrenme süresi kısa, hastayı en az travmatize edecek şekilde cerrahi yöntem geliştirmeye çalıştık. Yöntemimiz primer kapama yönteminin, önemli ayrıntılar içermekle birlikte, bir benzeridir. Sonuç olarak yalnızca hastalıklı cildin minimal şekilde çıkarılması ve cilt altının serbestleştirilmesiyle primer kapatılan yara kenarlarında en az gerilim meydana gelmektedir. Bu sayede gerilimsiz yara daha süratli iyileşmekte, hastanın gerilim nedeniyle hissettiği ağrı azalmakta, kolayca günlük aktivitelerine dönebilmekte ve de doku gerilimine bağlı yara komplikasyonları da en aza indirgenmektedir. İntergluteal sulkusun derinliğinin azaltılmasıyla serbest kılların birikimi en aza indirgenmekte olup bu sayede uzun süreli nüks oranının da azalacağını düşünmekteyiz. The etiology of the pilonidal sinus which derives from the combination of the word sinus with the word `pilus` (means hair) and the word `nidus` (means nest) is still not exactly proven. In the same way the incidence is also not known. New surgical techniques about the treatment are being developed every passing day. The treatment must be simple as the pilonidal sinus is concerned as a simple disease. For this reason the chosen technique must be easily applicable with lower morbidity and the lowest pain and the time for returning to normal activity must be the shortest with minimal recurrence and cheap cost. For this purpose we tried to develop an easy applicable, requiring short learning time and the less patient traumatizing surgical technique. Our technique while includes important details, is similar to the primary closure method. As a result, minimal excising of the only diseased skin and relaxing the subcutaneous tissue make the least tension at the primary closed wound edges. Thus tension free wound cures faster, the pain that the patient feels because of the tension decreases and the patient easily returns to the daily activities and wound complications due to the tissue tension are reduced to the least. By decreasing of the depth of the intergluteal sulcus, free hair collection is reduced and in this way we think that long time reccurence will also reduce.
Collections