Kronik böbrek yetmezliği olan diyaliz hastalarında oksidatif ve nitrozatif stresin ve ilgili enzim polimorfizmlerinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kronik böbrek yetmezliği(KBY), dünyada ve ülkemizde yaygın olarak görülen, glomerüler filtrasyon hızının azalmasına bağlı olarak böbreğin temel fonksiyonlarının bozulmasıyla kendini gösteren ilerleyici bir hastalıktır. Son dönem böbrek yetmezliği geliştiğinde renal replasman tedavilerinden hemodiyaliz ya da periton diyalizine gerek duyulur.Serbest radikaller, tüm hücre bileşenleri ile etkileşebilme özelliği gösteren, çok aktif zararlı moleküllerdir. Bu moleküllere reaktif oksijen ürünleri adı verilir. Nitrik oksitin, süperoksit radikali ya da moleküler oksijenle reaksiyona girmesi sonucu da reaktif nitrojen ürünleri oluşur. Bu ürünlerin ve oksidan-antioksidan dengede önemi olan bazı enzimlerin polimorfizmlerinin birçok hastalığın patogenezinde önemli rol oynadığı artık bilinmektedir.Bizim bu çalışmadaki amacımız; diyalize giren böbrek yetmezlikli hasta grubunun hem oksidatif hem nitrozatif stres açısından beraber değerlendirilmesi ve karşılaştırılması, aynı zamanda moleküler düzeyde enzim polimorfizmi açısından da ilişkilendirilmesidir. Bu noktadan yola çıkarak KBY nedeni ile takipli 50 hemodiyaliz ve 50 periton diyalizi hastasından alınan kan örneklerinde oksidatif stres tayini için lipid peroksidasyon ürünleri olan TBARS ve 4-HNE ve miyeloperoksidaz enzim aktivitesi; nitrozatif stres tayini için 3-nitrotirozin ve total nitrit düzeyleri, inflamatuar belirteçlerden IL-1ß, IL-6, TNF-α ve laktoferrin düzeyleri spektrofotometrik ve ELISA yöntemleriyle tayin edildi. Ayrıca, PCR-RFLP yöntemi ile MPO, MnSOD ve iNOS gen polimorfizmleri değerlendirildi. 20 sağlıklı kontrol grubundan alınan kan örnekleri bu sonuçlarla karşılaştırıldı.Çalışmalar sonucunda, diyaliz grubunda kontrol grubuna göre, hem oksidatif, hem nitrozatif stres parametreleri, hem de inflamatuar belirteçler anlamlı olarak yüksek saptanmıştır. Değerlendirilen 3 genin polimorfizmine bakıldığında, diyalize giren hastalarda yalnızca MnSOD enzimi geninin A/A genotipinde anlamlı yükseklik saptanmıştır.Sonuç olarak, hemodiyaliz tedavisi alan hasta grubunda diyaliz sonrasında periton diyaliz hastalarına göre belirgin oksidan ve nitrozan stres artışı gelişmektedir. Son dönem böbrek yetmezliği gelişen hastalarda; uygun tedavinin seçiminde, oksidan-antioksidan dengenin önemini vurgulayarak, yapmış olduğumuz bu çalışmanın, literatüre katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz. Chronic kidney failure (CKF) is a progressive disease that is widespread around the world as well as Turkey and reveals itself as a result of the failure of a kidney's basic functions due to a decrease in the glomerular filtration rate. In the later stages of the disease, renal replacement treatment options such as hemodialysis or peritoneal dialysis are required.Free radicals are active and harmful molecules because they can interact with all cell components. These molecules are also called reactive oxygen species. Reactive nitrogen species are derived from chemical compound nitric oxide's reaction with either superoxide radicals or molecular oxygen. It is known that these species and polymorphisms in some enzymes that are vital to the antioxidant-oxidant balance play an important role in the pathogenesis of many diseases.The purposes of this study are twofold. First, based on both oxidative and nitrosative stress, we seek to evaluate and compare the conditions of those kidney failure patients who are subject to dialysis. Second, we analyze their relationship with respect to enzyme polymorphism in molecular level. To this end, blood samples were taken from 50 CKF patients that are treated with hemodialysis and another 50 treated with peritoneal dialysis. First, these blood samples were used to determine the activity level of lipid peroxidation species such as TBARS, 4-HNE and myeloperoxidase enzymes in order to identify the oxidative stress level. Second, nitrotyrosine and total nitrite levels were checked for measuring the nitrosative stress. Inflammatory indicators such as IL-1ß, IL-6, TNF-α and lactoferrin levels were examined as well. Spectrometric and ELISA methods were used in this effort. In addition, PCR-RFLP method was used to evaluate MPO, MnSOD and iNOS gene polymorphisms. Blood samples that were taken from another group of 20 healthy patients (marked as a control group) were compared to the results obtained from the first 100 patients.As a result of our statistical analysis, levels of both oxidative and nitrosative stress parameters as well as inflammatory indicators of the dialysis patients were found significantly higher than that of control group patients. In considering the polymorphism of 3 genes analyzed here, the statistical analysis suggested that only A/A genotype of MnSOD enzyme gene was significantly higher in dialysis patients.As a conclusion, a significant elevation of oxidant and nitrosant stress is detected after hemodialysis in comparison to those patients going through peritoneal dialysis. We believe that our study that develops treatments strageties considering antioxidant-oxidant balance and helps selection of an appropriate treatment option will contribute to the associated literature on the treatment of those patients that experience later stages of kidney failure
Collections