Nonpigmente tümoral deri lezyonlarında vasküler paternlerin videodermoskopi ve reflektans konfokal mikroskopi ile değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Nonpigmente tümöral deri lezyonlarının noninvaziv yöntemlerle tanısına imkân sağlayan teknikler sürekli geliştirilirken güvenilirlik ve yeterlilikleri üzerine çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.Bu çalışmada deri tümörü ile başvuran 114 gönüllünün 122 tümöral lezyonu vasküler yapılar açısından videodermoskopi ve reflektans konfokal mikroskopi (RKM) ile değerlendirilmiştir. Videodermoskopi ile vasküler morfolojiler noktasal damarlar, virgül damarlar, dallanan damarlar, mikrodallanan damarlar, glomerüler damarlar, tortuöz ve mikrotortuöz damarlar, saç tokası damarlar ve düzensiz lineer damarlar olacak biçimde 8 alt tip olarak incelenirken, dağılım paternleri de kümesel, çizgisel, ışınsal, düzenli, düzensiz, dallanan, ip merdiven paterni olacak biçimde 7 alt tipte incelenmiştir.Oluşturduğumuz RKM vasküler morfolojileri tanımlayan terminolojideki 6 tipten 4'ünde gözlemciler arası uyumluluk analizinde mükemmel uyum izlenirken, yuvarlak damarlarda çok kuvvetli uyum, atipik/polimorfik damarlarda ekseriyetle uyum tespit edilmesi istatistiksel olarak anlamlı (p<0,05) bulundu.Nonpigmente tümörlerin 56'sı bazal hücreli karsinom (BHK), 13'ü seboreik keratoz (SK), 8'i aktinik keratoz (AK), 7'si Bowen hastalığı, 11'i skuamoz hücreli karsinom (SHK), 3'ü keratoakantom (KA) idi. Bu grupların dışındaki nadir tümörler diğer grubu içerisinde değerlendirildi.Dermoskopik incelemede plak ve nodül şeklinde izlenen nonpigmente bazal hücreli karsinom (BHK) lezyonları için mikrodallanan damarlar yüksek duyarlılık ve özgüllük göstermekle birlikte %66,7 pozitif prediktif değere sahipti (p<0,001). İrrite seboreik keratoz (SK) lezyonlarında dermoskopide saç tokası damar sıklığı anlamlı olarak (p<0,05) skuamoz hücreli karsinom/keratoakantom (SHK/KA) lezyonlarından fazla bulundu. Dermoskopide glomerüler damar izlenmesi tüm nonpigmente tümörler içerisinde AK/Bowen hastalığı lezyonları için %42,1 olarak yüksek pozitif prediktif değere sahipti (p<0,001). RKM incelemede dallanan damar morfolojisi izlemenin BHK lezyonları için yüksek prediktif değere sahipti (p<0,001). Buna ek olarak vasküler polimorfizmde bu lezyonlarda anlamlı oranda yüksek sıklıkta izlenmekteydi (p<0,05). Nonpigmente tümöral lezyonlarından RKM incelemede vasküler polimorfizm gösterenlerin malign olma olasılığı yüksekti (p<0,05). Ayrıca RKM incelemede zıt yönlü akım gösteren damar izlenmesi de malign tümörler için yüksek prediktif değere sahipti (p<0,05).Sonuç olarak RKM ile nonpigmente tümöral deri lezyonlarında vasküler özellikler değerlendirilebilir. Uygun lezyonlarda vasküler morfolojik ve akım özellikleri belirlenebilir. Buna ek olarak damarların çap, uzunluk, derinlik ve sayılarına ilişkin kantitatif veriler de elde edilebilir. While techniques that allow noninvasive diagnosis of skin tumors are being developed permanently, there is requirement to studies on reliability and accuracy of them. In this study, 114 volunteers with 122 tumoral lesions have been evaluated via videodermoscopy and reflectance confocal microscopy (RCM) in terms of their vascular structures. By videodermoscopy vascular morphologies were investigated as dotted, comma, arborizing, microarborizing, glomerular, tortuous and microtortuos vessels, hairpin and linear irregular vessels in 8 subgroups whereas vascular distribution patterns were investigated as clustered, linear, radial, homogenous, irregular, arborizing and rope ladder in 7 subgroups. While excellent compliance was obtained in inter-observer analysis among observers in 4 of 6 terminologies that define RCM vascular morphologies we developed, and also good compliance in round vessels and moderate compliance in atypical/polymorphic vessels (p<0,05).Nonpigmented tumors were mainly composed of 56 basal cell carcinoma, 13 seborrheic keratosis, 8 actinic keratosis, 7 Bowen disease, 11 squamous cell carcinoma, 3 keratoacanthoma. Other rare tumors were included in other group. In dermoscopic examination, for nonpigmented basal cell carcinoma (BCC) lesions presented as plaque and nodule, micro-arborizing vessels demonstrated high sensitivity and specificity, and also had a positive predictive value (p<0,001) of 66,7%. Frequency of hairpin-like vessels was significantly higher (p<0,05) in irritated seborrheic keratosis (SK) lesions than in squamous cell carcinoma/keratoacanthoma (SHK/KA) lesions. Glomerular vessels had a high positive predictive value of 42,1% for actinic keratosis/Bowen (AK/Bowen) lesions among all non-pigmented tumors(p<0,001). In RCM, arborizing vessels had a high predictive value for BCC (p<0,001). Additionally vascular polymorphism of these lesions in a significantly high frequency was also found (p<0,05). In RCM examination of non-pigmented tumoral lesions, malignancy possibility of the ones showing vascular polymorphism was found high (p<0,05). Furthermore observing vessels which have flow in opposite directions had high predictive value for malign tumors (p<0,05). Consequently, vascular properties can be evaluated in non-pigmented tumoral skin lesions via RCM. In appropriate cases qualitatively vascular morphologies and flow properties can be determined. Additionally diameter, length, depth and count of vessels can be obtained as quantitatively.
Collections