Postmenopozal atrofik vajinitte PRP (Plateletten Zengin Plazma) uygulamasının kısa dönem fizyolojik ve fonksiyonel sonuçları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş : Platelet konsantrasyonları 1990lı yıllarda kullanılmaya başlanmış olup günümüze kadar kullanım alanları genişleyerek artmıştır. Plateletlerin içerdiği büyüme faktörleri ve biyoaktif proteinler iyileşme sürecinde önemli role sahiptirler. Burada büyüme faktörleri hücre çoğalmasını uyararak bağ dokusu iyileşmesi, kemik rejenerasyonu, fibroblast artışı, yara bölgesinin anjiognezisinde artış ve makrofaj aktivasyonunda etkilidir. Özellikle son dönemde kozmetik dermatolojide popülaritesi artan PRP, yaşlanma bulgularına karşı da geniş bir biçimde kullanılmaktadır. Genital uygulama alanı olarak servikal ektropiyon ve vulvar liken sklerozis üzerine çalışmalar yapılmış olan bu tekniğin, menapozda yanma, kuruluk, cinsel ilişkide konforsuzluk gibi değişiklikler ile ortaya çıkan atrofik vajinit yönetiminde etkinliği, östrojen içerikli preparatlara alternatif olabileceği düşünülerek araştırma planlanmıştır.Amaç : Postmenapozal kadınlarda atrofik vajinite bağlı gelişen şikayetler ve cinsel fonksiyon bozukluklarında PRP (Plateletten Zengin Plazma) uygulamasının kullanımı hedeflenmiştir.Gereç ve Yöntemler : Uyguladığımız yöntemde toplam 15 ml kan CE Class 2a sertifikalı özel dizayn edilmiş tek kullanımlık tüpe konularak, sistem için uygun cihazda 10 dakika 2000 rpmde santrifüj edilmiştir. Ardından plazma, platelet ve lökositlerden oluşan üst iki katman uzun bir kanül yardımı ile ikinci tüpe alınarak 2600 rpmde 15 dk santrifüje edilmiştir. İşlem sonrası yaklaşık 2-4 ml PRP enjektöre çekilerek hazırlanmış olmuştur. Uygulama için ise jinekolojik masaya alınan hastaya spekulum yerleştirilerek vajen duvar dört kadranına yaklaşık 2 şer cm aralıklarla subkutan olarak PRP uygulanmıştır. Uygulama yapılan hastalar 1. ve 3. ay kontrol muayeneye çağrılmış, vajinal sağlık indeksine göre değerlendirilmiş ve hastalara FSFI kadın cinsel işlev ölçeği yapılarak önceki sonuçlar ile karşılaştırılmıştır.Bulgular : 30-60 yaş aralığında atrofik vajinit şikayetleri olan 35 kadın hasta ele alınmıştır. Vajinal PRP uygulaması sonrası hastaların kuruluk, disparoni, yanma ve kaşıntı şikayetlerinin; vajinal sağlık indeksine göre yapılan muayenelerde bakılan elastikiyet, sıvı miktarı, PH, epitelyal bütünlük ve nem parametrelerinin; FSFI cinsel işlev ölçeğine göre cinsel istek, uyarılma, lubrikasyon, orgazm, memnuniyet ve ağrı değerlerinin tamamının 1. ayda istatistiksel olarak anlamlı olarak gerilediği ancak 3. ayda 1. aya oranla istatistiksel olarak anlamlı bir değişiklik olmadığı gözlenmiştir.Sonuç : Atrofik vajinit şikayetleri olan postmenopozal hastalarda PRP uygulaması; hasta şikayetlerinin anlamlı olarak gerilemesine, vajinal sağlık indeksine göre yapılan vajinal muayenede anlamlı olarak iyileşmeye, FSFI cinsel işlev ölçeğine göre hastaların cinsel hayat kalitelerinde anlamlı olarak artışa neden olmuştur. Çalışmamız sonucunda vajinal PRP uygulamasının atrofik vajinitte hormon preparatlarına alternatif bir tedavi olarak uygulanabileceği sonucuna varılmıştır.Anahtar Kelimeler: Atrofik vajinit, cinsel disfonksiyon, menopoz, plateletten zengin plazma. Introduction: Starting from the 1990s, platelet concentrations have been used in numerous different fields. The platelets contain growth components and bioactive proteins, which greatly influence the recovery process. These elements are responsible for ligament healing, bone regeneration, increasing the fibroblast rhytm and macrophage activation. In the recent years PRP has been widely used in the dermotology field, identifying symptoms for aging. Furthermore this method has also been applied in cervical ectropion and vulvar lichen sclerosis studies. PRP produced positive and effective end results when used for atrophic vaginitis, typically identified through burning during menostasis, dryness and irritation during intercourse. Therefore it's currently being studied as a substitute for preparations containing estrogen. Objective: This study aims to identify the implications of using PRP to help with atrophic vaginitis symptoms in post-menopause women. Method and Application: Initially 15 ml blood was placed in a CE Class 2a custom designed, single use tube and centrifuged for 10 minutes at 2000 rpm in a systematically appropriate device. Afterwards the upper two layers, containing plasma platelet and leucocyte, were placed in the second tube, using a cannula, and centrifuged for 15 min at 2600 rpm. Following the process 2-4 ml PRP were drawn using an injector. PRP was then hypodermically injected into the patients vaginal wall quadrant in approximately 2 cm intervals, using a speculum. The patients were examined on the first and third months, analysed for their vaginal health index. They were also studied using the FSFI sexual function scale and cross-referenced with previous results. Findings: The study examined 35 women with atrophic vaginitis between the ages 30-60. After receiving the PRP treatment, the patients reported a decrease in dryness, dyspareunia, burning and itching. Furthermore elasticity, fluidity, Ph values, epithelial integrity and moisture parameters had improved, measured according to the vaginal health index. Lastly, according to the FSFI sexual function scale, there were significant improvements in sexual desire, arousal, lubrication, orgasm, satisfaction and pain. These improvements were significantly observed in the first month but the findings statistically didn't change critically in the third month, compared to the first. Conclusion: Using the PRP treatment in patients with atrophic vaginitis helps reduce patients, complaints, improves sypmtoms observed during vaginal examination and positively impacts patients' quality of sexual intercourse. In conclusion, the study reveals that vaginal PRP treatment for atrophic vaginitis does act as a substitute to traditional hormonal preparations.Keywords: Atrophic vaginitis, menopause, platelet-rich plasma, sexual dysfunction.
Collections