Servikal sitolojik taraması negatif veya önemi belirlenemeyen atipik squamoz hücre, human papilloma virus tarama testi pozitif hastaların reid indeksi kullanılarak sınıflandırılmış kolposkopik bulgularının histopatolojik sonuçlarla karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüzde eradike edilebilir tek kanser olması nedeniyle erken tanıve uygun tedavi servikal kanserli hastalarda hayat kurtarıcıdır. Tarama yöntemlerininyaygınlaştırılması ile servikal kanserler erken evrede yakalanıp, ölüm oranı %70azaltılmıştır. Servikal taramanın amacı erken prekanseröz lezyonları: CIN 2, CIN 3zamanında teşhis edip, servikal karsinomu önlemektir. Taramada servikal smear veHPV DNA kullanılması preinvaziv lezyon bulgularının belirlenip, ikinci basamakolarak kolposkopiye zamanında yönlendirilmesini sağlıyor. Servikal smearinspesifitesi yüksek, fakat sensitivite değeri düşüktür. Her yıl servikal kanser tanısı alanhastaların yarısı smear test sonucunun yetersizliğinden erken evrede tanıalamamışlardır [1].HPV DNA'nın serviks kanseri ile ilişkisi kanıtlanmış olup bu hastaların hemenhemen hepsinde HPV DNA varlığı gösterilmiştir. Serviks kanserinin HPV DNAnegatif olduğu durumlarda 5 yıl içinde gelişme ihtimali düşüktür. Virusla bulaştanservikal kanseri oluşmasına kadar geçen süre ortalama 10 yıldır [2].HPV DNA pozitif, sitolojisi pozitif hastalarda kolposkopi kontrolünde biyopsirutin uygulama haline gelmiştir. HPV tarama testi pozitif, sitolojisi negatif hastalar aragrup oluşturmaktadır. Onkojenik riski düşük HPV tipleri pozitif olan gruplardasitolojik takip, onkojenik riski yüksek HPV tiplerine (high risk HPV) ise kolposkopiönerilmektedir. Servikal lezyonların kolposkopi yardımıyla tanımlanması vepreinvazif veya invazif hastalıkla ilişkisi bu yöntemi serviks kanserinin erken evrede yakalanmasında çok önemli hale getirmiştir. Kolposkopi yönlendirmeli biyopsilerkonizasyon ve invaziv cerrahilerin azaltılmasını sağlamıştır. Fakat kolposkopi hiçbirzaman ilk basamak tarama olarak kullanılmamalıdır. Sitoloji, HPV DNA taraması vekolposkopi eşliğinde biyopsi erken evre lezyonların belirlenmesinde en uygun veefektif yaklaşımdır.Amaç: Çalışmamızda amaç servikal sitolojisi negatif veya ASCUS olarakyorumlanan, HPV DNA taraması pozitif olan hastaların kolposkopi sonuçlarını Reidindeksi yardımıyla yorumlayıp, elde edilen sonuçların histopatoloji ile karşılaştırılması ve tekbaşına HPV pozitifliğinin preinvaziv veya invaziv hastalığı tanımlayıpkolposkopiye refere edilmesinin gerekliliğini araştırmaktır. Sitolojisi negatif veyaASCUS, HPV tarama testi pozitif hastalarda kolposkopik incelemenin servikalintraepitelyal neoplazileri yakalama şansımızı ne kadar artırdığını belirlemek ve tekbaşına HPV tayini pozitifliğinde sitoloji ve kolposkopinin ekleme koşullarınıbelirlemek çalışmamızın amaçlarındandır.Gereç ve yöntem: 2015-2017 yılları arasında SBÜ İstanbul Eğitim veAraştırma Hastanesine sitolojisi negatif veya ASCUS olan, HPV DNA sonucu pozitifolan 30-65 yaş arası hastalar çalışmaya dahil edildi. Yapılmış kolposkopilerinkolpofotoğrafları ve histopatolojik biyopsi sonuçları hasta kayıt sisteminden çıkarıldı.Kolpofotoğraflar Reid indeksine göre sınıflandırılıp, histopatolojik sonuçlarlakıyaslandı. Reid İndeks skorlaması kullanılarak displazi derecesinin tahmini LGSIL,HGSIL ve invazif hastalık şeklinde sınıflandırıldı.Bulgular: Sitolojisi normal veya ASCUS, hr-HPV DNA sonucu pozitif olan150 hasta retrospektif olarak taranmıştır. Hastaların %88.7'i sitoloji normal/HPVpozitif, %11.3'ü ASCUS/HPV pozitifti. Sitolojisi normal olan grupta %59.3 oranındaHPV 16,18 pozitifliği izlendi. ASCUS grubunda %5.3 oranında HPV 16 ve/veya 18pozitifliği tespit edildi. Diğer hr-HPV pozitifliği %3.3 olarak görüldü. Reid indeks skalasına göre 0-2 puan alan hasta oranı %70, 3-5 puan %20.7, 6-8 puan %8.7 olarakhesaplanmıştır. Histopatolojik sonuçlara baktığımızda %82 normal, %10.7 HGSIL,%1.3 LGSIL, %1.3 servikal karsınom olarak gözlemlenmiştir.Sonuç: Reid indeksi kullanılarak yapılan displazi tahmini ile kesin histolojisonuçlarındakı displazi tahmini arasında uyum vardır. Kolposkopi bir sekonder tanıtesti olarak sitoloji negatif veya ASCUS olan olgularda serviksteki en şüpheli alanıbelirlemede ve lezyondaki displazi derecesini tahmin etmede yararlıdır.Çalışmamızın retrospektif olması, bazı hr-HPV'lerin tiplerinin kayıtlıolmaması kısıtlamalarımızdır. Ayrıca kontrol grubunun olmaması nedeniyle sensitiviteve spesifite hesaplanamamıştır. Çalışmamız sonuç olarak sitoloji sonucunun normalolduğu hastalarda yüksek oranda servikal displazi, hatta kanser vakalarının HPV DNApozitifliğiyle refere edilen bir kolposkopik biyopsi ile yakalanabildiğinigöstermektedir. Ayrıca kolposkopinin belli kriterleri olan bir skorlama sistemi ile yapıldığı taktirde histopatoloji sonuçları ile daha yüksek korelasyon gösterdiğigörülmektedir. Currently early diagnosis and appropriate treatment is lifesavingin patients with cervical cancer due to the fact that it is the only cancer that canbe eradicated. Cervical cancers were caught early and the mortality rate was reducedby 70% with the spread of screening methods. The aim of cervical screening is todiagnose early precancerous lesions - CIN 2, CIN 3 at the time, and prevent cervicalcarcinoma. The use of cervical smear and HPV DNA in the screening allows to detectpervasive lesion findings and forward them in colposcopy time as a second step. Thespecificity of cervical smear is high but sensitivity is low. Half of the patients whowere diagnosed with cervical cancer each year were not diagnosed early due to theinadequacy of the smear test result [1] HPV DNA has been proved to be associatedwith cervical cancer and all of these patients have HPV DNA. When HPV DNA isnegative, it is less likely to develop cervical cancer in next 5 years. The average timebetween virus transmission and cervical cancer is 10 years [2].Colposcopy-controlled biopsy has become routine practice in HPV DNApositive,cytology-positive patients. HPV screening test positive, and cytologynegative patients create an intermediate group. Cytologic follow-up is recommendedfor oncogenic low-risk HPV groups and colposcopy is recommended for oncogenichigh-risk HPV groups. The identification of cervical lesions by colposcopy and itsrelation to preinvasive or invasive disease has made this procedure very important forthe early detection of cervical cancer. Colposcopy guided biopsy has reduced invasive and conization surgery. However, colposcopy should never be used as a first-line scan.Cytology, HPV DNA screening, and colposcopically assisted biopsy are the mostappropriate and effective approaches to identify early stage lesions.Aim: To analyze the colposcopy results of patients with cervical cytologynegative or interpreted as ASCUS, positive HPV DNA screening with Reid index,and to compare the results obtained with histopathology and to determine the necessityof defining HPV positivity as preinvasive or invasive disease and referringcolposcopy. The aim of our study is to determine how much the colposcopic examiner5has increased our chances of catching cervical intraepithelial neoplasms in cytologynegative or ASCUS, HPV screening-positive patients, and to study the conditions forinsertion of cytology and colposcopy in the positive HPV assay alone.Materials and methods: Between 2015-2017, patients aged 30-65 who hadnegative cytology or ASCUS and positive HPV DNA in the SBU Istanbul Educationand Research Hospital were included in the study. Colpophotographs of thecolposcopies and histopathological biopsy results were removed from the patientregistry. Colpophotographs were classified according to Reid index and comparedwith histopathologic results. Estimation of dysplasia grade using Reid Index scoringwas classified as LGSIL, HGSIL, and invasive disease.Results: 150 patients with normal cytology or ASCUS, and HR-HPV DNApositive results were retrospectively screened. 88.7% of patients were cytology normal/ HPV positive, 11.3% were ASCUS / HPV positive. HPV 16,18 positivity wasobserved in 59.3% of the patients with normal cytology. 5.3% HPV 16 and/or 18positivity was detected in the ASCUS group. Another hr-HPV positivity was recordedat 3.3%. The percentage of patients whose score was 0-2 points according to the Reidindex scale was calculated as 70%, 3-5 points 20.7% and 6-8 points 8.7%. Accordingto histopathological results, 82% normal, 10.7% HGSIL, 1.3% LGSIL, 1.3% cervicalcarcinoma have been observed. Conclusion: There is a relation between dysplasia prediction using Reid indexand dysplasia in definitive histology results. Colposcopy is useful in predicting themost suspicious area in the cervix in cases with abnormal smear results as a secondarydiagnostic test and predicting the extent of dysplasia in the lesion. The limitation isthat certain types of hr-HPVs have not been registered. Sensitivity and specificitycould not be calculated due to lack of control group. Our study suggests that cervicaldysplasia, or even cancer, can be detected with HPV DNA in patients with a normalcytology result. In addition, if colposcopy is performed with a scoring system withcertain criteria, a higher correlation with histopathology results has been seen.
Collections