Sistolik kalp yetmezliği olan hastalarda prokalsitonin değerlerinin önemi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Kalp yetmezliği gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde insidansı giderek artan kronik bir hastalıktır ve hastane yatışlarının en sık nedenlerinden birisidir. Kalp yetmezliği hastalarında tedavi hedefleri, belirti ve bulguları iyileştirmek, hastane başvurularını önlemek ve sağkalımı arttırmaktır. Klinik çalışmaların odak noktası önceleri mortalite iken, kalp yetmezliği ile ilişkili hastane yatışlarını önlemenin de hastalık ve sağlık sistemleri için önemli olduğu farkedilmiştir. KY ve inflamatuar biyobelirteçler arasındaki ilişkiyi gösteren pek çok çalışma mevcuttur. Kliniğimizde yaptığımız bu çalışmada bakteriyel enfeksiyon ve sepsis biyobelirteci olarak kullanılan prokalsitonin değerlerinin, KY hastalarında ejeksiyon fraksiyonundan etkilenip etkilenmediğini incelenmiştir. Amaç: Çalışma ile ejeksiyon fraksiyonu (EF) ile prokalsitonin değerleri arasında negatif korelasyon saptanması amaçlanmıştır. Bu korelasyonun saptanması, kalp yetmezliği olan hastalarda yalnızca prokalsitonin değerlerinden yola çıkılarak gereksiz antibiyotik kullanımının engellenmesine ve hastanede yatış sürelerinin kısaltılmasına olanak sağlayabilir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda incelenen hasta gruplarının seçimi için, 1 ocak 2016 - 30 nisan 2017 tarihleri arasında İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Servisi ve Koroner Yoğun Bakım Ünitesi'nde yatarak tedavi görmekte olan ve antibiyoterapi ile takip edilen hastaların dosyaları retrospektif olarak incelendi. Hastanemiz İç Hastalıkları Servisi ve Koroner Yoğun Bakım Ünitesi'nde yatarak tedavi gören ve antibiyoterapi almakta olan toplam 146 hastaya ait yaş, cinsiyet, antibiyotik başlanmasına neden olan klinik durum, kan/doku/idrar vb. kültürlerde üreme durumu, lökosit sayısı, ejeksiyon fraksiyonu yüzdesi ve ek komorbitide bilgileri kaydedildi. Kaydedilen bilgiler doğrultusunda hasta gruplarında prokalsitonin ile EF, WBC, kültürde üreme durumu ilişkisi incelendi. Bulgular: Çalışma sonuçlarına göre EF ile prokalsitonin arasında negatif korelasyon saptanmadı. EF'ye göre ikiye ayrılmış olan hasta gruplarında PCT değeri anlamlı fark göstermedi. (p=0.234). Kültürde üreme olanlar hastalarda prokalsitonin değeri kültür negatif olan hastalardan anlamlı (p = 0.043) olarak daha yüksekti. Prokalsitonin değeri ile WBC değeri arasında ise anlamlı (p ˂ 0.05) pozitif korelasyon mevcuttu.Sonuç ve Tartışma: Çalışmanın birincil amacı olan EF ile prokalsitonin düzeyleri arasında ilişki saptanmadı; ancak çalışmamızda diğer çalışmaları destekler şekilde kültür sonuçlarında üreme ile prokalsitonin düzeyleri arasında anlamlı ilişki saptandı, prokalsitonin düzeyleri kültürde üremesi saptanan hasta grubunda kültürde üremesi olmayan hasta grubuna göre anlamlı olarak daha yüksekti (p<0.05). Bu sonuçlar prokalsitonin düzeylerinin bakteriyel enfeksiyonlarda diagnostik önemini desteklemektedir. Çalışmanın birincil amacına ilişkin sonuçlarda ile anlamlı fark olmamasının nedeni; hasta gruplarının EF düzeylerine göre homojen dağılmaması ve çalışmamız retrospektif olarak planlandığından, düşük EF grubuna dahil edilen hastaların klinik olarak kompanse/dekompanse KY ayrımı yapılmamış olması olabilir. Prokalsitonin düzeyleri ile sistolik ejeksiyon fraksiyonu arasındaki ilişkiyi ortaya koymak için daha büyük ve homojen hasta grupları ile yapılacak başka çalışmalara ihtiyaç vardır; EF ile PCT düzeyleri arasındaki ilişkinin ortaya konması halinde gereksiz antibiyotik kullanımı ve uzun süreli hospitalizasyonun önüne geçilebilir.Anahtar kelimeler: Sistolik Kalp Yetmezliği, İnflamasyon, Prokalsitonin. Introduction: Heart failure is a chronic disease that is increasing in prevalence in developed and developing countries and is one of the most common causes of hospitalizations. Treatment goals in patients with heart failure are to improve symptoms and signs, prevent hospital admissions and increase survival. While the focus of clinical trials is mortality in the beginning, it has also been noticed that prevention of hospitalization associated with heart failure is important for disease and health systems. There are many studies indicating the relationship between HF and inflammatory biomarkers. In this study, which we conducted in our clinic, we examined whether the values of procalcitonin used as a biomarker for bacterial infection and sepsis are affected by the ejection fraction in the patients with HF.Objective: The aim of this study was to determine a negative correlation between ejection fraction (EF) and procalcitonin levels. Detection of this correlation may allow patients with heart failure to avoid unnecessary antibiotic use and to shorten hospitalization times only depending on the levels of procalcitonin.Materials and Method: We retrospectively reviewed the patient folders who had in-patient treatment and followed up with antibiotherapy at the Istanbul Training and Research Hospital, Internal Medicine Service and Coronary Intensive Care Unit between January 1, 2016 - April 30, 2017 for the selection of patient groups examined in our study. Age, gender, clinical condition causing the initiation of antibiotics, growth status in blood/tissue/urine etc., leucocyte count, percentage of ejection fraction and additional comorbidity information of 146 patients receiving in-patient treatment and antibiotherapy in our Hospital's Internal Medicine Service and Coronary Intensive Care Unit were recorded. The relationship between procalcitonin and EF, WBC and the growth status in culture was investigated in the patient group in line with the recorded data.Results: According to the study results, a negative correlation between EF and procalcitonin was not determined. PCT levels did not differ significantly in patient groups divided according to EF. (p=0.234). Procalcitonin level was significantly higher in culture-positive patients than culture-negative patients (p=0.043). There was a significant (p ˂ 0.05) positive correlation between procalcitonin level and WBC value.Conclusion and Discussion: There was no relationship between EF and procalcitonin levels which was the primary objective of the study; however, in our study supporting the other studies, the culture results indicated a significant relationship between the growth and procalcitonin levels, procalcitonin levels were found to be significantly higher in culture-positive patient group than culture-negative patient group (p <0.05). These results support the diagnostic importance of procalcitonin levels in bacterial infections. The reason for the lack of significant differences in the results of the primary purpose of the study may be that the patients included in the low EF group were not homogenously distributed according to the EF levels and the patient groups were not clinically separated as compensated/decompensated HF since our study was planned retrospectively. Further studies with larger and homogeneous patient groups are required to establish the relationship between procalcitonin levels and systolic ejection fraction; if the relationship between EF and PCT levels is determined, unnecessary antibiotic use and long-term hospitalization can be avoided.Key words: Systolic Heart Failure, Inflammation, Procalcitonin.
Collections