Prokalsitonin (PCT) ve C-reaktif protein (CRP) kılavuzlu antibiyotik tedavi protokollerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZETAmaç: Mikrobiyolojik etkeni kesinleşmemiş tanılar antibiyotiklerin aşırı kullanımının en sık nedenidir. Antibiyotik tedavi süresinin uzaması da bakteri direncinin artması ve ilaç yan etkilerinin daha sık görülmesi ile sonuçlanmaktadır. Antibiyotiklere bakteri direncini azaltmanın en etkili yolu antibiyotik tedavi süresini kısaltmaktır. Ancak bir başka bilinen gerçek; şüpheli şiddetli bakteriyel enfeksiyonlu hastalara antibiyotik tedavisinin erken ve ampirik olarak başlanması önerilir ve daha düşük mortalite ile birliktedir.Enflamatuvar belirteçlerin antibiyotik tedavisinin sonlandırılmasında bir kılavuz olarak kullanılması antibiyotik kullanım süresini kısaltmada sık kullanılan bir uygulamadır. CRP ve PCT bu amaçla kullanılan parametrelerden iki tanesidir.Hastanemizde 2014 yılına kadar CRP; bu tarihten sonra PCT, antibiyotik tedavi protokollerinde antibiyotik tedavilerinin sonlandırılmasında kullanılmıştır. Primer ve sekonder sonuç değişkenler açısından iki tedavi protokolünü karşılaştırmayı amaçladık.Gereç ve Yöntem: Bu çalışma, 01.01.2010 – 01.07.2019 tarihleri arasında Sağlık Bilimler Üniversitesi İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları ve Enfeksiyon Hastalıkları Klinikleri'nde yatarak tedavi gören 200 hasta; enfeksiyon lokalizasyonlarına(solunum, üriner, kateter, febril nötropeni), antibiyotik tedavisinin sonlandırılmasında 'aktif enfeksiyon işaretlerinin olmamasına' ve enfeksiyöz belirteçlerden serum PCT ile CRP değerlerinin kullanımına göre gruplara ayrılmıştır. Hastaların CRP ve PCT ölçümü, Sağlık Bilimler Üniversitesi İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Biyokimya Kliniği'nde gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubuna iç hastalıkları ve enfeksiyon hastalıkları servisine 2010-2019 tarihleri arasında yatan 18 yaş üstü, dışlanma kriterlerini taşımayan, aktif enfeksiyonu olan 200 hasta alındı (100 hastanın takibinde CRP; 100 hastanın takibinde PCT kullanıldı.). Çalışmadaki 200 hastanın 73 tanesi respiratuvar enfeksiyon, 64 tanesi üriner enfeksiyon, 35 tanesi febril nötropeni, 20 tanesi kateter enfeksiyonu, 8 tanesi diğer enfeksiyonlar idi. Gebelik durumu olanlar, M.tüberkülozis veya mantar enfeksiyonu mikrobiyolojik olarak doğrulanmış olgular, şüpheli veya doğrulanmış virüs veya parazitle enfekte olgular, uzun süre antibiyotik tedavisi gerektiren olgular (bakteriyel endokardit gibi), lokalize kronik enfeksiyonlar, travma, yanık, cerrahi operasyonlu olgular, medüller tiroid tümörü olan olgular çalışmaya dahil edilmedi.Bulgular: Çalışmamıza hastanemizde enfeksiyon kaynaklı tedavi gören (solunum, üriner, kateter enfeksiyonları, febril nötropeni) hastaların PCT ve CRP değerleri hastanemiz biyokimya kliniğinde çalışıldı. Çalışmamızda CRP grubunda antibiyotik kullanım süresi proklasitonin grubundan anlamlı (p ˂ 0.05) olarak daha yüksek bulundu. Antibiyotik kullanım süresi ile proklasitonin arasında anlamlı (p ˂ 0.05 ) pozitif korelasyon gözlenmiştir. Kan kültüründe üreme olan grupta antibiyotik kullanım süresi kan kültüründe üreme olmayan gruptan anlamlı (p ˂ 0.05) olarak daha yüksekti. CRP ve prokalsitonin grubunda antibiyotik değişim oranı anlamlı (p ˃ 0.05) farklılık göstermemiştir. CRP ve prokalsitonin grubunda kan kültüründe üreme oranı anlamlı (p ˃ 0.05) farklılık göstermemiştir. CRP ve prokalsitonin grubunda yatış tanı dağılımı anlamlı (p ˃ 0.05) farklılık göstermemiştir.Sonuç: Prokalsitonin ve C-reaktif protein düzeyleri ile enfeksiyon şiddeti ve yatış süresi arasında güçlü ilişki görülmektedir. Kültür bakılamayan yada negatif olarak gelen hasta gruplarında 'Serum PCT ve CRP kılavuzlu tedavi protokolleri' enfeksiyon takibinde güvenilir yöntemler olduğu görülmüştür. Bunun ile birlikte çalışmamızda prokalsitonin kılavuzlu antibiyotik tedavi protokolerinin C-reaktif protein kılavuzlu antibiyotik tedavi prokollerine göre antibiyotik tedavisinin sonlandırılmasında daha üstün olduğu görülmüştür.Anahtar Kelimeler: C-reaktif protein, prokalsitonin, pnömoni, idrar yolu enfeksiyonu, kateter enfeksiyonu ABSTRACTAim: Diagnosis without a confirmed microbiological factor is the most common cause of antibiotic overuse. Prolonged antibiotic treatment results in increased bacterial resistance and more frequent side effects. The most effective way to reduce bacterial resistance to antibiotics is to shorten the duration of antibiotic treatment. However, according to another known fact, it is recommended that antibiotic treatment should be started early and empirically in patients with suspected severe bacterial infection and this associates with lower mortality. The use of inflammatory markers as a guideline for termination of antibiotic therapy is a common practice in reducing the duration of antibiotic use. CRP and PCT are two of the parameters used for this purpose.CRP was used in our hospital until 2014, after which the PCT was used, to terminate antibiotic treatment in antibiotic treatment protocols. We aimed to compare two treatment protocols in terms of primary and secondary outcome variables.Materials and Methods: In this study, 200 patients, who were hospitalized in Internal Medicine and Infection Clinics of Health Sciences University Istanbul Training and Research Hospital between 01.01.2010 and 01.07.2019, were divided into groups according to infection locations (respiratory, urinary, catheter, febrile neutropenia), termination of antibiotic treatment, 'absence of active signs of infection' and the use of serum PCT and CRP values from infectious markers. CRP and PCT measurements of the patients were performed in the Biochemistry Clinic of Health Education University Istanbul Training and Research Hospital. The study group consisted of 200 patients over 18 years of age who did not meet the exclusion criteria and who were hospitalized in the Internal Medicine and Infection Service between 2010-2019. (CRP was used in 100 patients while PCT was used in the other 100 patients.) Of the 200 patients, 73 had respiratory infection, 64 had urinary infection, 35 had febrile neutropenia, 20 had catheter infection, and 8 had other infections. Patients with pregnancy condition, microbiologically confirmed cases of M. tuberculosis or fungal infection, infected with suspected or confirmed virus or parasite, cases requiring long-term antibiotic treatment (such as bacterial endocarditis), localized chronic infections, trauma, burns, surgically operated cases, medullary thyroid tumors were not included in the study.Results: In our study, PCT and CRP values of patients receiving infection-induced treatment (respiratory, urinary, catheter infections, febrile neutropenia) in our hospital were studied in our hospital's biochemistry clinic. . The duration of antibiotic use was found to be significantly higher in the CRP group than in the proclasitonin group (p ˂ 0.05). There was a significant (p ˂ 0.05 ) positive correlation between the duration of antibiotic use and procalcitonin. The duration of antibiotic use was significantly (p ˂ 0.05) higher in the group with bacterial growth in blood culture. The rate of antibiotic change in CRP and procalcitonin group did not differ significantly (p ˃ 0.05). The growth rate in blood culture in CRP and procalcitonin group did not differ significantly (p ˃ 0.05). The incidence of hospitalization in CRP and procalcitonin group did not differ significantly (p ˃ 0.05).Result: Procalcitonin and C-reactive protein levels are observed to be strongly correlated with the severity of infection and length of stay. 'Serum PCT and CRP guided treatment protocols' were found to be reliable in the follow-up of infection in patients whose cultures could not be harvested or were negative. However, it was observed in our study that, procalcitonin-guided antibiotic treatment protocols were superior to C-reactive protein-guided antibiotic treatment protocols in the termination of antibiotic therapy.Keywords: C-reactive protein, procalcitonin, pneumonia, urinary tract infection, catheter infection
Collections