Abdominal aort anevrizmalarında endovasküler tedavi sonrası volümetrik regresyonun incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Aort anevrizması, yıllar içerisinde aort duvarına yapılan basınç ve çeşitlinedenlerle duvarın zayıflaması sonucu meydana gelir. En sık infrarenal abdominal aorttagörülür. Teşhis için, görüntülemede en çok tercih edilen yöntem BTA' dır. Tedavidekonvansiyonel cerrahi ya da endovasküler yöntemler kullanılır. Tedavi sırasında,zayıflayan duvarın yerine sentetik veya stent greftler konularak zayıf duvara uygulananbasıncın ortadan kaldırılması amaçlanır. Bu çalışmada, AAA nedeniyle EVAR uygulananhastaların postop altıncı ay, birinci yıl ve ikinci yıllarda BTA ile incelenerek, anevrizmakesesinde, tedavi sonrası beklenen volümetrik regresyon ve buna etki eden faktörlerinaraştırılması amaçlandı.Materyal-Metod: Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Kalp veDamar Cerrahisi Kliniği'nde Kasım 2015 - Mayıs 2019 tarihleri arasında EVAR yapılan138 hasta geriye dönük incelendi. Postop altıncı ay, onikinci ay ve yirmi dördüncü ayiçerisinde rutin poliklinik kontrol muaynesine gelmiş ve BTA çektirmiş 54 hastaçalışmaya dahil edildi. Preop (54 adet) ve postop (81 adet) BTA incelendi. ÖlçümlerSyngo.via (VB20B versiyonu) (Siemens Sağlık, Erlangen, Almanya) yazılımprogramının yarı otomatik özelliği kullanılarak gerçekleştirildi. Ölçümler sonucundavolümetrik regresyon veya ekspansiyon miktarları kayıt altına alındı. Eşlik eden sigarabağımlılığı, HT, DM, KAH, KOAH, PAH, HL, SVO, KBY, malignite varlığı,iiiantikoagülan ve antihipertansif ilaç kullanımının volümetrik regresyona etkileri araştırıldı.Elde edilen üç boyutlu volümetrik görüntüler üzerinde yapılan ölçümlerde; TAH, PLHdeğerleri hesaplandı. Sonra TKADH, GVF TAH, GVF TKADH değerleri ve değişimoranlarına ait hesaplamalar yapılarak volümetrik regresyon açısından preop ve postopsonuçlar karşılaştırıldı.Bulgular: Volümetrik ölçümler sonucu; TAH değerinin preopda 240 cm3 ikenpostop 6. Ayda 245 cm3 'e artarak ekspansiyon olduğu, postop 12. ayda 166 cm3, postop24. ayda 199 cm3 değeri ile preopa göre volümetrik regresyona uğradığı bulundu. Ancakbu değerler istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. TKADH açısından bakıldığında yinebenzer bulgular elde edildi; postop 6. ayda TKADH değerinde artış (preop: 136 cm3,postop 6. ay: 160 cm3) sonrasında preopa göre volümetrik regresyon (postop 12. Ay: 87cm3, postop 24. ay: 115 cm3) izlendi. GVF TAH değişim oranları üzerine etki edenfaktörlerden DM olanlarda postop 24. ayda (p=0,006) ve SVO olanlarda postop 6. ayda(p=0,040) istatistiksel olarak anlamlı izlendi, diğer faktörler açısında anlamlı farkizlenmedi. GVF TKADH değişim oranları üzerine etki eden faktörlerden malignitevarlığında postop 12. ayda (p=0,050) , HT tedavisi alanlarda postop 24. ayda (p=0,036) ,HL varlığında postop 24. ayda (p=0,029) volümetrik regresyon izlendi, istatiksel olarakanlamlı olduğu görüldü. Diğer faktörler ise istatistik olarak anlamlı izlenmedi. TAH içinGVF sadece postop 12. ayda anlamlı regresyona uğradığı görüldü (p=0,001). TKADH içinise preop trombüs yüküne göre oransal ölçümlere bakıldı. GVF TKADH postop 6. aydagöreceli artışla regresyon yerine volümetrik ekspansiyon (p=0,088) izlendi.Tartışma ve Sonuç: EVAR sonrası uzun dönem morbidite ve mortalite artışı,anevrizma kese ekspansiyonu ve rüptürü ile ilişkilendirilen endoleak varlığınadayandırılmaktadır. EVAR' ın en çok gözlemlenen komplikasyonu endoleaklerdir,bunların da bazıları diğer tiplerine göre daha agresif yaklaşım gerektirmektedir. Sonyıllarda EVAR daha çok yaşlı, yüksek riskli komorbit durumları ve AAA rüptürü olangrupta tercih edilmesi önerilmektedir. Konvansiyonel cerrahi, uzun dönem sağkalımaçısından daha fazla önplana çıkmaktadır.Bilindiğ gibi EVAR sonrası aort duvarındaki patolojik süreç devam etmekte olupstent greft vasıtasıyla lümen açıklığı korunmakta ve aort nativ duvara olan basınç kısmenazalmaktadır. Fakat kese ekspansiyonu progresif devam ederse ve bu durum tespit edilipmüdahele edilemezse rüptür kaçınılmaz son olmaktadır. Bu açıdan postoperatif takiplerinivyapılması ve komplikasyon varsa müdahale edilmesi hasta açısından hayati önemarzetmektedir.Çalışmamızda postop 12. ayda TAH ve TKADH değerinde volümetrik regresyonaçısından istatistiksel anlamlılığa yakın değer bulundu. Postop 24. Ayda ise bu volümetrikregresyonun devam etmediği görüldü. Hatta 24. Ayda, 12. Aya göre ekspansiyon izlendi.Bu sonuç EVAR'ın AAA' da uzun dönem prognoz açısından sorgulanarak etkinliğininanlaşılması için daha çok çalışma yapılması gerektiği kanaatini bizde oluşturdu. Introduction: Aortic aneurysm occurs as a result of weakening of the wall of theblood vessel due to pressure and other various causes. Aortic aneurysm is mostly seen ininfrarenal abdominal aorta. The most common method for diagnosis is CTA. Conventionalsurgery or endovascular methods are used for treatment. During treatment, the goal is toeliminate the pressure on the weakened vessel wall by usage of synthetic or stent grafts. Inthis study, the aim is the examination of expected volumetric regression of the aneurysmsac after the treatment and the factors affecting the regression in the patients who hadEVAR due to AAA by examination of the patients using CTA six months, one year andtwo years after the treatment.Material-Method: 138 patients who had EVAR between November 2015 – May2019 in Necmettin Erbakan University Meram Faculty of Medicine Clinic ofCardiovascular Surgery were retroactively examined. 54 patients who went to routineexaminations and had CTA scans after sixth, twelfth and twenty fourth months postopwere included in this study. Preop (54 total) and postop (81 total) CTA scans wereexamined. Evaluations were made using semi-automatic feature of Syngo.via (VB20BVersion) (Siemens Healthineers, Erlangen, Germany) program. Volumetric regressionand expansion amounts were recorded using the evaluations. Effects of smoking addiction,HT, DM, CAD, COPD, PAH, HL, CVA, CKD, presence of malignancy, usage ofvianticoagulant and antihypertensive drugs to volumetric regression was examined. TAV andPLV values were calculated on the three dimensional volumetric imagery. AfterwardsTLAC, RVD TAV, RVD TLAC values and their change rates were calculated and resultsbetween preop and postop values regarding volumetric regression were compared.Findings: As results of the volumetric measurements; TAV value was 240 cm3 atpreop, expanded to 245 cm3 at 6th month postop, 166 cm3 at 12th month postop, 199 cm3 at24th month postop, meaning that there was a volumetric regression. However these valuesweren't found significant statistically. Similar results were obtained in regards of TLACvalues; an increase of TLAC value at postop 6th month (preop: 136 cm3, postop 6thmonth:160 cm3), afterwards volumetric regression considering preop values (postop 12thmonth:87 cm3, postop 24th month: 115 cm3) was observed.In regards of RVD TAV change rates, patients with DM at postop 24th month (p=0,006) and patients with CVA at postop 6th month (p= 0,040) were observed asstatistically significant. Statistically significant differences weren't observed in otherpredictive factors.In regards of RVD TLAC change rates, patients with present malignencies atpostop 12th month (p=0,050), patients who are getting HT treatment at postop 24th month(p=0,036), patients with HL at postop 24th month (p=0,029) was observed havingvolumetric regression, with statistically significant differences. Statistically significantdifferences weren't observed in other predictive factors.It's been observed that RVD postop TAV value has significant regression at 12thmonth (p=0,001). For TLAC value, proportional measurements of preop thrombus loadwere examined. It's been observed that RVD TLAC value increased relatively at 6thmonth, having volumetric expansion instead of regression (p=0,088).Discussion and Conclusion: Long term morbidity and mortality increase afterEVAR is based on presence of endoleak which is associated with aneurysm sac expansionand rupture. The most observed complication of EVAR are endoleaks, which some typesof them require a more aggresive approach than others.viiIn the recent years, it's suggested that EVAR should be preferred mostly for elderlypeople, high risk comorbidity situations and persons with AAA rupture. Conventionalsurgery comes to the foreground due to long term survival.As it's known, after EVAR the pathological process at the aorta wall is still inprogress with lumen kept open and pressure to the wall decreased by using stent graft.However, if the sac expansion continues progressively and this situation is not detected andintervened, a rupture becomes an inevitable result. As such, doing postoperative followupsand intervening if there's any complication has a very vital importance for the patient.In our study, TAV and TLAC values at postop 12th month were observed beingstatistically significant regarding volumetric regression. It's been observed that thisvolumetric regression doesn't continue at postop 24th month. In fact, it's been observedthat at 24th month, there is an expansion in regards to 12th month. This result gave us theopinion that more research regarding EVAR treatment in AAA in regards to long termprognosis must be made.
Collections