Efor testi yapılan hastalarda vücut kompozisyon indekslerinin efor testi parametreleri ve testin pozitif öngördürücülüğü ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Koroner arter hastalığı tanısında en sık kullanılan, girişimsel olmayan, kolay uygulanabilen ve ucuz bir tanı yöntemi olan efor testinin duyarlılık ve özgüllüğünün düşük olması, bu testin klinik kullanımdaki faydasını sınırlamaktadır. Biz bu çalışmamızda artmış kardiyovasküler hastalık ile ilişkisi olduğu bilinen beden kitle indeksi (BKİ)'nin yanı sıra nispeten yeni vücut kompozisyon indekslerinin efor testi parametreleriyle ilişkisini ve testin pozitif öngördürücülüğüne katkısını saptamayı amaçladık.Materyal-Metod: Araştırmaya İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji polikliniğine 20.07.2019 ile 20.01.2020 tarihleri arasında herhangi bir şikayetle başvurmuş, koroner arter hastalığı şüphesiyle efor testi yapılan, yaşları 18-80 arasında değişen, kooperasyon ve oryantasyonu yeterli, çalışmaya katılmaya gönüllü ve onamı alınmış, dışlama kriterlerinden herhangi birine sahip olmayan 143 gönüllü (58 kadın, 85 erkek; yaş ortalaması 55,96±10,70 yıl) dahil edildi. Çalışma kesitsel bir çalışma olup mevcut çalışma sürecindeki hasta seçimi rastgele yapıldı. Çalışmaya dahil edilen hastaların tümünden ayrıntılı anamnez alındı. Efor testi öncesi bütün hastalar sistemik muayeneden geçirildi ve bütün hastaların boy, kilo, bel çevresi (BÇ), kalça çevresi (KÇ) ölçülerek kaydedildi. BKİ, bel-kalça oranı (BKO), bel-boy oranı (BBO), beden adipozite indeksi (BAİ), beden yuvarlaklık indeksi (BYİ), beden şekil indeksi (BŞİ) ve abdominal volüm indeksi (AVİ) gibi vücut antropometrik parametreleri hesaplandı. Hastaların koroner yoğun bakım ünitesine yatışları sırasında TTE yapıldı, ejeksiyon fraksiyonu ve kapak patolojileri kayıt altına alındı. Venöz kan örneklerinden hemogram, açlık kan şekeri, üre, kreatinin, AST, ALT, lipid panelleri, Na, K, Ca, Mg değerlerine bakıldı. Hastalar efor testi sonrası efor testi negatif ve pozitif olarak iki gruba ayrıldı. . İki grup arasında vücut kompozisyon indeksleri karşılaştırıldı. Hastaların efor testi parametreleri, Duke skoru, 1. Ve 2. dakika kalp hızı toparlanma indeksleri kaydedildi. Efor pozitif saptanan hastalara koroner anjiyografi yapıldı. %50'den fazla darlık kritik darlık olarak kabul edildi. Hastalar kritik darlık yok ve kritik darlık var olarak tekrar iki gruba ayrıldı ve koroner arter hastalığının ciddiyeti ve yaygınlığı Gensini skoru ile hesaplandı. Vücut kompozisyon indeksleri ile efor testi parametreleri korelasyonuna bakıldı.Bulgular: Çalışmaya alınan 143 hastanın (58K, 85E) yaş ortalaması 55,96±10,70'dir. Efor testi negatif saptanan 50 ve efor testi pozitif saptanan 93 hastadan oluşmaktadır. Gruplar arası demografik veriler karşılaştırıldığında HT ve DM efor testi pozitif grupta anlamlı olarak yüksekti (p<0,05). Grupların vücut kompoziyon indeksleri karşılaştırılmasında efor pozitif grupta BÇ, KÇ, BKO, BŞİ, BAİ değerleri efor negatif gruba göre anlamlı olarak yüksekti (p<0,01). Gruplar arasında Efor pozitif grupta efor testi parametrelerinden total süre, evre sayısı, Duke skoru, HRR1, HRR2 değerleri efor negatif gruba göre anlamlı olark yüksekti (p<0,001). Efor pozitif olup KAG sonrası kritik darlık saptanan ve saptanmayan grupta vücut kompozisyon indeksleri benzerdi. Kritik darlık olan grupta maksimum ST depresyonu, Gensini skoru, Duke skoru, HRR1 (Heart rate recovery), HRR2 değerleri anlamlı olarak yüksekti (<0,05). Vücut kompozisyon indeksleriyle bazı efor test parametreleri arasında anlamlı korelasyonlar vardı (BÇ: Total süre; r=-0,20p=0,06, BKİ: Total süre; r=-0,27 p=0,01, Evre sayısı: r=-0,20 p=0,05, BKO: ST depresyonu başlama evresi; r=-0,23 p=0,03, BBO: Duke skoru: r=-0,20 p=0,05, ST depresyonu başlama evresi: r=-0,20 p=0,05, Total süre: r=-0,32 p<0,01, Evre sayısı: r=-0,28 p<0,01, BYİ: Duke skoru r=-0,20 p=0,05, ST depresyonu başlama evresi: r=-0,20 p=0,05, Total süre: r=-0,32 p<0,01, Evre sayısı: r=-0,28 p<0,01, BAİ: Duke skoru: r=-0,24 p=0,02, Total süre: r=-0,30 p<0,01, Evre sayısı: r=-0,24 p=0,02).Sonuç: Çalışma grubumuzda efor testi pozitif olan bireylerde gerek BKİ gerekse de vücut kompozisyon indeksleri efor testi negatif olan hastalara göre istatistiksel anlamlı olmasa bile daha yüksek çıkabilmektedir. Bunun yanı sıra efor testi pozitif olup koroner anjiyografi sonucunda kritik darlık saptanan bireylerde vücut kompozisyon indeksleri benzerdir. Yine kritik darlık saptanan bireylerde efor testi parametreleri daha olumsuz olmakta bu parametreler bazı vücut kompozisyon indeksleri ile korelasyon göstermektedir.Anahtar kelimeler : Efor testi, Koroner arter hastalığı, Vücut kompozisyon indeksleri Introduction: The low sensitivity and specificity of the stress test, which is the most frequently used, non-invasive, easy-to-apply and cheap diagnostic method in the diagnosis of coronary artery disease, limits the usefulness of this test in clinical use. In this study, in addition to the relationship between BMI, which is known to be associated with increased cardiovascular disease, we aimed to determine the relationship of the cardiovascular diseases and the relatively new body composition indices with the exercise stress test parameters and its contribution to the positive predictability of the test.Material-Method: 143 volunteers (58 females, 85 males; mean age 55.96 ± 10.70 years) included this research who applied to the Cardiology outpatient clinic of Istanbul Education and Research Hospital with any complaints between 20.07.2019 and 20.01.2020, underwent a stress test with suspicion of coronary artery disease, whose ages ranged between 18-80, the cooperation and orientation was sufficient, volunteering to participate in the study and with their consent and without any exclusion criteria. The study had a cross-sectional design and the patients were selected by a randomization method. All patients underwent a systemic examination before the stress test and all patients' height, weight, waist circumference (WC) and hip circumference were measured and recorded. Body anthropometric parameters such as Body mass index (BMI), WHR (Waist Hip Ratio), WHtR (Waist to height ratio), BAI (Body adiposity index), BRI (Body roundness index), BSI (Body shape index) and AVI (Abdominal volüme index) were calculated. During the hospitalization of the patients to the coronary intensive care unit, TTE was performed. Ejection fraction and valve pathologies were recorded. Hemogram, fasting blood sugar, urea, creatinine, AST, ALT, lipid panels, Na, K, Ca, Mg values were examined.After the exercise stress test, the patients were divided into two groups as positive and negative results. Body composition indices were compared between the two groups. Stress test parameters, Duke score, 1st and 2nd minute heart rate recovery indices were recorded. Coronary angiography was performed in patients with positive stress test. More than 50% stenosis was considered as critical stenosis. The patients were divided into two groups as there was no critical stenosis and critical stenosis. And the severity and prevalence of coronary artery disease was calculated with the Gensini score.Results: The average age of 143 patients (58F, 85M) included in the study was 55.96 ± 10.70. The stress test consisted of 50 patients who were found to be negative and 93 patients who were found to be positive. When the demographic data between the groups were compared, the HT and DM stress tests were significantly higher in the positive group (p <0.05). In comparing the body composition indices of the groups, WC, hip circumference, WHR, BSI, BAI values were significantly higher in the stress test positive group compared to the stress test negative group (p <0.01). Among the groups, the stress test parameters of the total time, stage number, Duke score, HRR1, HRR2 values were significantly higher in the stress test positive group compared to the stress test negative group (p <0.001). Stress test was positive and body composition indices were similar in the group with and without critical stenosis after CAG. Maximum ST depression, Gensini score, Duke score, HRR1, HRR2 values were significantly higher in the group with critical stenosis (<0.05). There were significant correlations between body composition indices and some stress test parameters (WC: Total time; r = -0.20 p = 0.06, BMI: Total time; r = -0.27 p = 0.01, Number of stages: r = -0.20 p = 0.05, WHR: ST depression onset stage; r = -0.23 p = 0.03, WHtR: Duke score: r = -0.20 p = 0.05, ST depression onset stage: r = -0.20 p = 0.05, Total time: r = -0.32 p <0.01, number of stages: r = -0.28 p <0.01, BRI: Duke score r = -0.20 p = 0.05, ST depression start stage: r = -0.20 p = 0.05, Total time: r = -0.32 p <0.01, Number of stages: r = -0, 28 p <0,01, BAI: Duke score: r = -0,24 p = 0,02, Total time: r = -0,30 p <0,01, Number of stages: r = -0,24 p = 0.02).Conclusion: In our study group, both BMI and body composition indexes may be higher in individuals who are positive results for the exercise stress test, even if they are not statistically significant compared to patients with negative stress tests results. In addition, the body composition indices are similar in patients who is detected critical stenosis as a result of coronary angiography and has a positive effort test result. Again, stress test parameters are more negative in individuals with critical stenosis. These parameters correlate with some body composition indices. Keywords: body composition indices, exercise stress test, coronary artery disease
Collections