Pilonidal sinüsün cerrahi tedavisinde rombik eksizyon ve limbery flep ile kapatmanın oblik eksizyon ve primer kapatma yöntemiyle karşılaştırılması

Abstract

ÖZET Pilonidal sinüs, konservatif ve konvansiyonel cerrahi yöntemlerle tedavi edildiğinde yüksek nüks oranı olan, hastanede kalış süresini uzatan bir hastalıktır. Hastaların yasam konforunu bozması ve büyük is gücü kaybına yol açması, mevcut yöntemlerle nüks oranlarının oldukça yüksek olması cerrahları yeni arayışlara yöneltmektedir. Bu çalışmanın amacı son zamanlarda popüler olan ve nüks olasılığı çok düşük olarak bildirilen flep ile kapatmanın primer kapatma yöntemi ile karşılaştırılması ve yöntemler arası fark olup olmadığının gözlenmesidir. Bu çalışma prospektif olarak Ocak 1990 - Eylül 1993 tarihleri arasında S.B. Ankara Hastanesi 1. Genel Cerrahi kliniğinde sinüs pilonidal is tanısı ile öpere edilen hastalar arasından seçilen 40 vakada yapılmıştır. Hastaların 20 tanesinde oblik insizyon ile eksizyon + primer kapatma. 20 tanesine ise rombik eksizyon +- transpozisyonel (Limberg) flep ile kapatma teknikleri uygulanmıştır. Sinus traktı intergluteal sulkustan uzakta olan hastalara eksizyon + primer kapatma uygulanırken, orta hata veya orta hata yakın olanlara rombik eksizyon + transpozisyonel (Limberg) flep uygulandı.Hastalar postoperatif 1., 6. ve 12. aylarda kontrole çağrıldı. (30)Kontrollerde hastalarda nüks görülmedi. Literatürde de her iki yöntem için çok düşük nüks oranı bildirilmesi, bu yöntemlerin iyi hasta secimi yapılarak pilonidal sinus cerrahisinde seçilmesi gereken yöntemler olduğunu ve cerrahi teknik iyi uygulandığı taktirde yöntemler arasında fark olmadığını göstermektedir. (31)

SUMMARY Pilonidal sinus is a phenomenon which has a high incidence of recurrence and a long period of hospitalisation, when managed with conservative and conventional surgical methods. Its adverse effects on life comfort, capacity to cause labor loss and high recurrence rate has led the surgeons to new investigations. The aim of this study is to compare the metods of primary closure and flap closure which is a popular tecnique bearing very low recurrence rates. This prospective study is performed in Ankara Hospital first General Surgery Clinic between January 1990 - September 1993. in 40 patients choosen among patients operated for sinus pi lonidalis. On 20 patients excission with oblique incission and primary closure was performed ; whereas 20 patients were managed with rhombic excission and transpositional Limberg flap closure. Patients with sinus tracts at a distance from the intergluteal sulcus were managed with excisson and primary closure and rhombic excission and Limberg flap closure was performed on cases in which the sinus tracts were on or close to the median region. The patients were seen on the Is,6 and 12 postoperative months, and no recurrences were found. (32)No recurrence in the follow-up period and the literature data which reports very low recurrence rates for both metods reveals that each procedure could be performed safety whith careful patient choosing and strict adherrence to the surgical technique, without a major difference between the two. (33)