1992-1994 Yılları arasında S. B. Ankara Hastanesinde yatan yenidoğan sarılığı vakalarının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET 1992-1994 yıllan arasında, 3 yıl süreyle S. B. Ankara Hastanesi Çocuk Kliniği'nde yenidoğan sanlığı tanısıyla yatırılan, takip ve tedavi edilen 472 hasta retrospektif olarak incelenmiştir. 472 vakanın 22'sinde Rh uyuşmazlığı (% 4.7), 142'sinde ABO uyuşmazlığı (% 30.1), 63'ünde subgrup uygunsuzluğu (% 13.3), 57'sinde çoğul uyuşmazlık (% 12.1), 172'sinde fizyolojik (diğer nedenlere bağlanamayan) (% 36.5), 16'smda ise diğer yenidoğan sanlık nedenleri (% 3.4) saptanmıştır. Rh uyuşmazlığı, kliniğimizde daha önce yapılan çalışmalara göre azalış trendindedir. Hemolitik yenidoğan sarılıkları en çok ilk 48 saatte farkedilirken, fizyolojik sanlık vakaları en fazla 3 günde ortaya çıkmıştır. Tüm komplikasyonsuz vakalar hastanede ortalama 4 ± 1.7 gün yatmışlardır. Sanlık tiplerine göre yatış süreleri anlamlı bir değişiklik göstermezken, kan değişimi yapılan vakalar beklendiği gibi daha uzun süre hastanede yatmışlardır. Kliniğimize yatırılan hastaların % 89.8'i Ankara merkezden başvururken, diğerleri çevre ilçe ve illerden gelen hastalardan oluşuyordu. Bunlardan 188'i (% 39.8) S.B. Ankara Hastanesinde doğmuşlardır. Rh uyuşmazlığı olan vakaların % 9'u ilk doğumda ortaya çıkmış vakalar iken, ABO uyuşmazlığında ve fizyolojik sanlıkta bu oranlar % 52.8 ve % 65.7 olarak saptanmıştır. Direkt Coombs testi pozitifliği Rh uyuşmazlıktı vakaların 3'ünde (% 13.6), ABO uyuşmazlığında ise 18 vakada (% 12.6) tespit edilmiştir. Hastaneye yatışta bilirubin düzeyleri karşılaştırıldığında, Rh uyuşmazlıklı vakaların, prenatal takip sonucu uyuşmazlığı bilinenlerde, diğer sanlık tiplerine göre daha düşük bilirubin düzeylerinde daha yüksek oranda, takip amacıyla yatırıldığı görülmüştür. Kliniğimizde yenidoğan sarılıklı vakalara fototerapi ve uygun vakalara 5 mg/kg fenobarbital tedavisi yanında endikasyonu olan 64 vakaya (% 13.5) kan değişimiuygulanmıştır. En yüksek oranlı kan değişimi Rh uyuşmazlığında, en düşük oranlı kan değişimi ise çoğul uyuşmazlıktı gruptadır. Prematüre ve düşük doğum ağırlığı kan değişimi oranlarım arttırmaktadır. Kan değişimlerinden sonra serum indirekt bilirubin düzeyleri ortalama % 51.03 ±8.1 oranında, Hb düzeyleri ise 0.82 gr/dL azalmıştır. 3 yıllık dönemde, hastaneye geç başvuran 2 vakada kernikterus saptanmıştır (% 0.4). Bir vaka eksitus olmuş, diğeri ise salah ile taburcu edilmiştir. SUMMARY 472 neonates with neonatal jaundice who were hospitalized and treated in Ankara State Hospital of MH for a period of 3 years between 1992 and 1994, have been evaluated retrospectively. 22 of the cases had Rh incompatibility (4.7%), 142 ABO incompatibility (30.1%), 63 subgroup incompatibility (13.3%), 57 multiple blood group incompatibility (12.1%), 172 physiological or jaundice of unexplained origin (36.5%) and 16 had other neonatal jaundice causes (3.4%). Rh incompatibility percentage has decreased according to prior studies in our clinics. Hemolytic neonatal jaundice cases have been observed in the first 48 hours mostly while physiological jaundice in the first 72 hours. All the cases without any complication have been hospitalized for 4 ± 1.7 days in average while there has been no change in hospitalization periods between different types of jaundices, exchange transfusion cases have been observed for a longer period. The patients hospitalized in our clinics have come from Ankara center mostly (89.8%). 188 of the cases had been bora in Ankara Hospital. 9% of Rh incompatibility cases have been observed in the first baby, while the percentages in ABO incompatibility and physiological jaundice have been 52.8% and 65.7%, respectively. Direct Coombs has been positive in 13.6% of Rh incompatibility and 12.6% of ABO incompatibility. Rh incompatibility cases have been admitted to the ward with lower bilirubin levels with respect to other neonatal jaundice causes. Phototherapy has been given to all the cases, phenobarbital to eligible cases in a dose of 5 mg/kg. Exchange transfusions have been applied to 64 appropriate cases. The highest exchange transfusion percentage has been in Rh incompatibility while the 60lowest in multiple incompatibility. Prematurity and low birth weight have increased exchange transfusion ratios. Exchange transfusions have decreased serum indirect bilirubin levels 51.03 ± 8.1 per cent. Hemoglobin levels have decreased 0.82 gr/dL in average after exchange transfusions. Two latecomer cases had overt bilirubin encephalopathy in the study period. One has died and the other has discharged with kernicterus sequel. 61
Collections