Kliniğimizde 1993-1995 yıllarında izlenen akut romatizmal ateş olgularının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
54 ÖZET Çalışmamızda Ocak 1993-Haziran 1995 döneminde S. B. Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği'nde akut eklem romatizması tanısı ile izlenen 59 olguyu inceleyerek hastalığın çeşitli özelliklerini yeniden gözden geçirmeyi amaçladık. Olgularda erkek/kız oranı 1.27 olarak tespit edilmiş (33 E; 26 K) ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Yedi olguda (% 12) tekrarlayan atak olduğu saptanmıştır. Olguların yaş dağılımı 5-15; yaş ortalaması ilk ataklarda 9, tekrarlarda 12 olarak bulunmuştur. Olguların yaklaşık yarısının 9-12 yaş grubunda bulunduğu görülmüştür. Bu bulgu, istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.01). Otuz sekiz (% 64) hastada geçirilmiş üst solunum yolu enfeksiyonu öyküsü alınmıştır. Yaklaşık 2/3 olgunun Ankara Merkez ilçeden başvurduğu; ayrıca başvuruların % 40'mm kış aylarında olduğu gözlenmiştir. En sık başvuru nedeni eklemle ilgili yakınmalar olmuş (50 olgu; % 85), bunu ateş takip etmiştir (19 olgu; % 32). En sık gözlenen majör bulgu artrit (41 olgu; % 69), ikinci sıklıkla görülen majör bulgu kardit olarak tespit edilmiştir (14 olgu; % 24). Klinik olarak 47 hastada (% 80) artralji izlenmiş olup en sık rastlanan minör bulgu olmuştur. Bunu ateş izlemektedir (13 olgu; % 22). Laboratuvar incelemelerinde akut faz reaktanlarından en sık rastlanan minör bulgu sedimentasyon yüksekliği (51 olgu; % 87). CRP pozitifliği ise ikinci sıklıktadır ve 40 (% 68) hastada saptanmıştır. Geçirilmiş streptokok enfeksiyonuna ait bulgulardan; ASO yüksekliği büyük bir farkla birinci sırada yer almıştır (42 olgu; % 71). En sık tutulan eklemler diz ve ayak bileğidir. Bunları el bileği takip etmektedir. Kardit saptanan 14 olgudan 13'ünde (% 93) üfürüm bulunmuştur; ayrıca, 4 hastada (% 29) kardiyomegali saptanmıştır. Akut farenjit tablosu olan veya boğaz kültüründe GABHS üreyen hastalara penisilin tedavisi verilmiştir. Bu gruptan iki hastada penisilin55 allerjisi tespit edilmiş ve eritromisin tedavisi uygulanmıştır. 45 (% 76) hastaya tek başına veya steroidi takiben aspirin verilmiştir. Steroid verilen hastaların oram ise % 25'dir (15 olgu). Steroid tedavisinin tüm hastalarda 4-6 hafta arasında kullanıldığı görülmüştür. Koresi bulunan tüm hastalara fenobarbital tedavisi verilmiştir. Artritin iyileşmesi yönünden; tedaviye ilk cevap verenlerin sırasıyla ağrı, ısı artışı ve kızarıklık olduğu gözlenmiştir. Bu hastaların % 90'mda artritin tüm bulguları ilk 5 gün içinde kaybolmuştur. Üfürümün kaybolma zamanlan incelendiğinde, 1 ay içinde üfürümü kaybolan hastaların oranı % 31 olarak bulunmuştur (4 olgu). 9 olguda (% 69) ise üfürüm 30. günden sonra da devam etmiştir. Sedimentasyonu yüksek olan hastaların % 72'sinde sedimentasyonun ortalama 22 günde normale döndüğü görülmüştür. Tekrarlaması olan 7 hasta incelendiğinde; karditli 2 hasta kardit ile, artritli 4 hastadan 2'si artrit, 2'si kardit +artrit ile, kardit +artritli 1 hastanın ise kardit ile tekrarladığı görülmüştür. Tekrarlama gösteren bu olguların tümünün benzatin penisilin profilaksisini almayan ya da düzenli yaptırmayan hastalar olduğu saptanmıştır. Özellikle profilaksinin etkinliği için, hastalığın hasar yapıcı etkilerinin önlenmesi/azaltılmasında hekim ve ailenin işbirliği içinde olması zorunludur. Çalışmaya konu olan dönem içinde hiçbir hasta kaybedilmemiştir. Ülkemizde ARA insidansının azaltılması; ailelere, çocuklardaki üst solunum yolu enfeksiyonlarının öneminin anlatılması yönünde eğitim, sağlık kurumlarına başvuran hastalarda GABHS farenjiderinin tedavisinin tam olarak yapılması; ARA gelişen olgularda sekonder profilaksinin tam olarak uygulanması ve bunun öneminin ailelere iyice anlatılması ile mümkün olabilecektir.
Collections