2-16 yaş arası sağlıklı çocuklarda kemik mineral yoğunluğunun değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
77 ÖZET Pik kemik kitlesinin çocukluk çağı boyunca arttığı ve geç adolesan dönem veya erken erişkinlik sırasında en üst düzeylere ulaştığı bilinmektedir.Bu dönemden sonra yaşlanma ve seks steroidi düzeylerinin azalması ile kemik mineral kaybı oluşur. Aşırı kemik kaybı ise trabeküler kemik yapıda harabiyetle osteoporoza yol açar. Pik kemik kitlesine ulaşma yaşı ve pik kemik kitlesi gelişiminde etkili faktörlerin araştırılmasına yoğun çaba sarf edilmiştir.Pik kemik yoğunluğu ölçümünde de çeşitli yöntemler geliştirilmiştir.Birçok ülkede çeşitli yöntemler kullanılarak yapılan çalışmalarda pik kemik kitlesine 20'li yaşlardan önce ulaşıldığı gösterilmiştir. Ayrıca pik kemik kitlesi oluşumunda genetik faktörlerin dışında etkisi olabilecek çeşitli faktörler araştırılmıştır. Yaptığımız çalışmada yaşlan 2-16 yıl arasında değişen 148 sağlıklı çocukta (80 erkek. 68 kız) DEXA yöntemi kullanılarak lomber vertebra KMY'nun gelişimi ve KMY'u etkileyebilecek çeşitli faktörlerin araştırılması planlandı. Çalışma grubumuz normal büyüme gösteren (vücut ağırlığı ve boyları 3.-97.persentiller arasında), kemik metabolizmasını etkileyebilecek kronik yada sistemik hastalığı olmayan, sürekli ilaç kullanma ihtiyacı göstermeyen olgulardan oluşuyordu. Yapılan ölçümlerde KMY'nun her iki cinsiyette yaşla birlikte antiği görüldü (Tablo-IX; Tablo-IV; Şekil- 1; Şekil-2; r2=0.73, p=0.000<0.05).İki-dört yaş grubunda ortalama lomber vertebra KMY 0.42+0. 16 g/cm2 iken, 8-10 yaş grubunda 0.69+0. 1 1 g/cm2 ve 14-16 yaş grubunda 1.05+0.16 g/cm2 idi. Oniki yaşına kadar kız ve erkekler arasında KMY yönünden fark bulunmazken bu yaştan itibaren daha erken pubertal gelişim nedeniyle kızların daha yüksek değerlere ulaştığı görüldü (erkeklerde 0.82+0.09 g/cm2 olan KMY'a karşılık kızlarda 1.01+0.15 g/cm2 ; p=0.046<0.05 idi).Ondört-onaltı yaş grubunda ise cinsiyetler arası fark izlenmedi (kızlarda 1.06+0.16 g/cm2 olan KMY erkeklerde 1.03+0. 14 g/cm2 idi). Yaş gruplarına göre bulunan KMY değerlerinin (Tablo-IV) literatürlerde (23,25,27,28) belirtilen değerlerin biraz altında olduğu görüldü.78 KMY'nun yaşın yanısıra boy, vücut ağırlığı ve kemik yaşı ile de arttığı, ilişkili olduğu görüldü (sırası ile r2=0.74, r2=0.79, r2=0.7l; hepsi için p=0.000<0.05). Puberte evresi ile KMY'nun arttığı görüldü.Özellikle PTden P2/e ve P3'den P4'e geçişte KMY artışı daha belirgindi Ancak istatistiksel anlamlılık sadece erkeklerde Evre IU'den IV'e geçiş sırasında saptandı (p=0.000<0.05). Dietle Ca^alımının KMY ile ilişkili olduğu görüldü (r2=0.90; p=0.0 1440.05). KMY ile süt çocukluğu dönemi beslenme şekli ve fizik aktivite arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki gösterilemedi (p>0.05). Aynı şekilde serum alkalen fosfataz düzeyi ile KMY arasında da ilişki saptanamadı. KMY ile diğer değişkenler arası ilişki tek tek incelendiğinde yaş, boy, vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi ve kemik yaşı KMY ile korelasyon gösterirken, çoklu regresyon analizi ile diğer değişkenlerin etkisi arındırıldığında sadece vücut ağırlığı ve dietle Ca `alımının KMY üzerinde etkili olduğu görüldü. Sağlıklı çocukların normal KMY değerlerini belirlemek, kemik metabolizmasını etkilediği silinen hastalığa sahip çocukların KMY farklılıklarını araştırabilmek ve bizim çalışmamızda etkisi gösterilemeyen fizik aktivite gibi faktörlerin KMY üzerine etkisini belirleyebilmek için ileri çalışmalar gerektiği sonucuna varıldı.
Collections