Epilepsi polikliniğimizde düzenli takip edilen dirençli epilepsi hastalarının demografik ve klinik verilerinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Epilepsi genel popülasyonun yaklaşık %1'ini etkileyen ve en sık rastlanılan nörolojik hastalıklardan biridir. Beyindeki sinir hücrelerinin artmış uyarılabilirliğinden kaynaklanan spontan tekrarlayan nöbetlerle karakterizedir. Epilepsi nöbeti klinikte belli bir süreye sınırlı olarak, bilinç, davranış, duygu, hareket ve algılama fonksiyonlarına ilişkin stereotipik bir bozuklukla karakterizedir.Tüm ırklarda görülür ve sıklıklığı kadınlarla erkekler arasında eşit dağılım gösterir. Epilepsi tüm yaş gruplarında gözlenir ancak yaşla insidansı belirgin olarak değişir. Epilepsili yeni vakaların %30'u çocukluk ve adölesan çağında başlar. Erişkinde de 65 yaş üzerinde yeni vakaların insidansı yüksektir. Epileptik nöbetlerin etyolojisinde herediter faktörler, santral sinir sistemi enfeksiyonları, kafa travması, serebral anoksi, dejeneratif beyin hastalıkları, toksik, metobolik faktörler yeralır. Epilepsili hastaların %50'sinde nöbetlere neden olabilecek nörolojik bir bozukluk saptanamaz. Bu idiopatik vakalarda genetik bir yatkınlık söz konusudur. Aile çalışmaları, hasta ile onun kardeş ve çocuklarının %30'unda benzer EEG bozuklukları saptandığını göstermektedir.Epilepsinin aşırı glutamat ve aspartat salınımı ile artmış N-metil-D-aspartat (NMDA) reseptör aktivitesi sonucu lokal paroksismal deşarjı başlatan relatif olarak büyük bir hücre popülasyonunun fonksiyon bozukluğu sonucu geliştiği düşünülmektedir.Epileptik nöbetleri sınıflamak için International League Against Epilepsy (ILAE)'nin 1981 yılında yayınladığı klasifikasyon sistemi kullanılmaktadır. Bu sınıflamada nöbetler nöbet tipi ve iktal-interiktal EEG bulguları ile birlikte değerlendirilmektedir.Epilepside tedavinin amacı nöbetlerin tam kontrolü, antiepileptik ilaçlardan dolayı minimal yan etki ve yaşam kalitesinin optimal düzeyde olmasını sağlamaktır. Epilepsili hastaların çoğunda monoterapi ile nöbetler kontrol altına alınmaktadır.Monoterapinin yetersiz olduğu dirençli epilepsilerde farmakokinetik ve farmakodinamik bakımdan uygun antiepileptik ilaç kombinasyonlarını kullanmak gerekebilmektedir.Bu çalışmada, Sağlık Bakanlığı Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği, Epilepsi Polikliniği'nde takip edilmekte olan 80 dirençli epilepsi hastasının demografik ve klinik verileri incelenmiş, düzenli takip ve tedavinin etkinliği araştırılmıştır. Epilepsy is one of the most common neurological diseases affecting approximately 1% of the general population. It is characterized by spontaneous recurrent seizures caused by increased excitability of nerve cells in the brain. Epilepsy seizure is characterized by a stereotypic disorder of consciousness, behavior, emotion, movement and perception functions, limited to a certain period of time in the clinic.It occurs in all races and its frequency is equally distributed between men and women. Epilepsy occurs in all age groups, but its incidence varies significantly with age. 30% of new cases with epilepsy begin in childhood and adolescence. The incidence of new cases in adults over 65 years is high.The etiological factors of epileptic seizures are hereditary factors, central nervous system infections, head trauma, cerebral anoxia, degenerative brain diseases, toxic and metabolic factors. In 50% of patients with epilepsy, there is not a neurological disorder that can cause seizures. There is a genetic predisposition in these idiopathic cases. Family studies show that 30% of patients and their siblings and children have similar EEG disorders.Epilepsy is thought to have developed as a result of dysfunction of a relatively large cell population that initiates local paroxysmal discharge as a result of excessive glutamate and aspartate release and increased N-methyl-D-aspartate (NMDA) receptor activity.The classification system published by the International League Against Epilepsy (ILAE) in 1981 is used to classify epileptic seizures. In this classification, seizures are evaluated together with seizure type and ictal-interictal EEG findings.The aim of the treatment in epilepsy is to ensure complete control of seizures, minimal side effects due to antiepileptic drugs and to ensure optimal quality of life. Seizures are controlled by monotherapy in most epileptic patients.Pharmacokinetic and pharmacodynamically appropriate combinations of antiepileptic drugs may be required in resistant epilepsies where monotherapy is insufficient.In this study, the demographic and clinical data of 80 drug resistant epilepsy patients who were followed up in the Epilepsy outpatient clinic of Neurology Clinic of Ankara Training and Research Hospital of the Ministry of Health were examined and the effectiveness of regular follow-up and treatment was investigated.
Collections