Gestasyonel diyabette plazma chemerin düzeyleri ve metabolik parametrelerle ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş ve Amaç: Gestasyonel Diyabetes Mellitus (GDM) ilk kez hamileliktetespit edilen veya başlangıcı hamileliğe dayanan glukoz toleransı bozukluğudur.Tedavi edilmediği takdirde annenin ileriki yaşamında tip 2 Diyabetes Mellitus'a(T2DM) sebep olabileceği gibi fetusta konjenital anomalilere ve doğum sonrasıdönemde çocuklarda obezite ve diyabet gelişme riskinde artışa da neden olmaktadır.5 yıl içerisinde Tip 2 DM gelişme kümülatif insidansı %50'dir. Chemerin yenitanımlanmış bir adipokin olup obezite, insülin direnci ve T2DM patogenezindeönemli role sahiptir. Yapılan çalışmalarda obez bireylerde kan düzeylerininyükseldiği ve metabolik sendromla pozitif korelasyon gösterdiği saptanmıştır. Sonyıllarda yapılan çalışmalarda obezite ilişkili Tip 2 diyabet ve gestasyonel diyabetarasında benzer patojenik mekanizmalar saptanmıştır.Gebelik sırasında oluşan azalmış insulin sensitivitesi ve pankreatik beta hücrerezervi hem GDM hem de T2DM'de ortak patogenezde yer alır. Metaboliksendromda kan chemerin düzeylerini inceleyen çalışmalar olmasına rağmengestasyonel diyabette sadece bir tane çalışma mevcuttur. Bu çalışma da biz de GDMhastalarında chemerin düzeylerini ve etyopatogenezindeki rolünü incelemeyiplanladık. Ayrıca chemerinin metabolik parametreler ve inflamasyon belirteci hsCRPile ilişkisini değerlendirdik.Gereç ve Yöntem: Çalışmaya dahil edilen hasta grubu 24-30 haftalık gebeolup 100 gr OGTT sonucu GDM tanısı alan 48 hasta ve sağlıklı 32 gebedenoluşuyordu. Tüm hastalarda kanda chemerin düzeyleri, biyokimyasal parametrelerbakıldı ve ayrıntılı antropometrik ölçümler yapıldı. Chemerin düzeyleri GDM vesağlıklı gebe gurupta karşılaştırıldı. Chemerin düzeylerinin metabolik parametreler,leptin düzeyi, inflamasyon markırı olan hsCRP ve homosistein ile ilişkisi incelendi.Bulgular: Çalışmamızda her iki hasta grubunda yaş, gestasyonel yaşortalamaları farklı değildi (p>0.05). Ancak VKİ'i GDM grubunda anlamlı şekildeyüksekti (p<0.05). GDM grubunda chemerin düzeyleri de istatiksel olarak anlamlı41şekilde kontrol grubuna göre daha yüksekti (p<0.05). Ancak VKİ'e göre kısmidüzeltme yapıldığında chemerin düzeyleri her iki gurupta aynı bulundu. Chemerindüzeyleri ile insulin direnci arasında bağlantı bulunamazken, chemerin ile HDL-Karasında negatif bir korelasyon tesbit edildi.Sonuç: Biz çalışmamız sonucunda chemerinin gestasyonel diyabetetyopatogenezinde nedensel bir faktör olmadığını düşünüyoruz. Bu çalışma ayrıcagestasyonel diyabet hastalarında chemerin ile HDL-K arasındaki var olankorelasyonun da ilk kez gösterilmiş olmasından dolayı önemlidir. Bu bağlantı aynızamanda gebelikte ve gestasyonel diyabette lipid metabolizması değişikliklerine dedikkat çekmektedir. Bu sonuç kardiyovasküler hastalıklarda serum chemerindüzeyinin önemli olabileceği hipotezini ortaya koymakta ve bu konu ile ilgiliçalışmalara gereksinimi göstermektedir. Ayrıca gestasyonel diyabetli hastalardaazalmış insulin sensitivitesi ile serum chemerin düzeyleri arasındaki bağlantı,chemerinin HDL-K ile korelasyonu, gestasyonel diyabetli hastalarda chemerinsensitivitesi ve reseptör ve hedef dokularda postreseptör sinyalizasyon bozukluklarıile chemerinin metabolik ve vasküler hastalıklarda etkileri ile ilgili daha fazla sayıdaçalışmaya ihtiyaç vardır. Objectives: GDM is a disease that is first diagnosed in pregnancy and thebeginning of it depends upon pregnancy. It does not only cause Type 2 diabetesmellitus in mother, but also results with congenital anomalities in fetus and increasedrisk of obesity and diabetes mellitus in child after delivery. The cumulativedevelopment of diabetes mellitus is %50 within five years. Chemerin is a newadipokine which has an important role in pathogenesis of obesity, insulin resistanceand type 2 diabetes mellitus. Increased levels of chemerin and positive corelationwith insulin resistance is reported in the literature. The same ethyopathogenicmechanisms exist between obesity related Type 2 Diabetes Mellitus and GDM.Decreased insulin sensitivity and pancreatic reserve is the main reason both inetiopathogenesis of GDM and type 2 diabetes mellitus. Although there are manystudies about chemerin in metabolic syndrome, there is only one in GDM. In thisstudy, we investigated chemerin levels and its correlations with metabolic parametersand hsCRP in metabolic syndrome.Methods: We investigated 48 patients with newly diagnosed gestationaldiabetes and 32 normal pregnant women as a control group. Chemerin, biochemicalparameters, leptin, homosistein, hsCRP, thyroid function tests were examined andantropometric measurements were applied in all patients. Serum levels of chemerinwas compared between the two groups and relationships of chemerin with leptin,metabolic parameters and hsCRP, homosistein were examined.Results: The mean age and gestational age was not different between the twogroups. But body mass index was istatistically higher than control group (p<0.05).Chemerin was higher in GDM group as well. When body mass index was correctedpartially, the difference of chemerin was lost between control and GDM group. Wedidn't find any relation between chemerin and insulin resistance when there was anegative correlation between chemerin and HDL-K.43Conclusion: According to this study, we think that chemerin is not a causalfactor in the ethyopathogenesis of gestational diabetes mellitus. This study isespecially important because of showing a relationship of chemerin with HDL-K inGDM for the first time. Furthermore, this relationship points lipid metabolismchanges in pregnancy and gestational diabetes mellitus and supports the hypothesisthat chemerin levels in cardiovascular disease may be important and perhaps may beone of the risk factors. More advanced studies are necessary for supporting thishypothesis. Furthermore, the relationship between insulin sensitivity and chemerinlevel, the correlation of chemerin with HDL-K, chemerin sensitivity in gestationaldiabetes mellitus, the effects of chemerin in metabolic and vascular diseases, and thepost-receptor signalization defects in target tissues need to be investigated in furtherstudies.
Collections