Bisipital oluk morfolojisi ve biseps tendonu uzun başındaki farklılıkların biseps tendiniti üzerindeki etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Biseps uzun bası patolojileri omuz anteriorda çok şiddetli ağrı ve hareket kısıtlılığına neden olabilmektedir. Biseps tendonunda görülen hastalıklar; rotator kılıf lezyonuyla birlikte biseps tenosinoviti, primer bisipital tenosinovit, biseps tendonu instabilitesi ve travmatik biseps tendonu yırtığı olarak sayılabilir. Biseps patolojisi kaynaklı omuz ön ağrılarının tedavisinde kabul edilen en iyi tedavi bisepsin uzun başının glenohumeral eklem içindeki anatomik pozisyonunun tenotomi veya tenodez tekniğiyle değiştirilmesidir.Bu çalışmanın amacı; biseps tendiniti sebebiyle tenotomi veya tenodez yapılan hastalarla sağlıklı bireylerin bisipital oluğunu karşılaştırarak bisipital oluk morfolojisindeki farklılıkların biseps tendiniti ile ilişkisini araştırmaktır. Gereç ve Yöntemler: Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği arşivinden Ocak 2015 ile Aralık 2017 tarihleri geriye dönük (retrospektif) olarak tarandı ve biseps tendiniti nedeniyle tenotomi veya tenodez yapılmış olan 18 hasta çalışmaya dahil edildi. Kontrol grubu olarak çeşitli sebeplerle polikliniğimize başvurmuş olup, herhangi bir omuzundan çekilmiş manyetik rezonans görüntüleme (MR) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT)'si olan ancak biseps patolojilerine ait herhangi bir klinik veya radyolojik bulgusu olmayan hastalardan oluşturuldu. Dahil etme kriterlerine uyan 33 hasta ile kontrol grubu oluşturuldu. Çalışma grubuna dahil edilen 18 hastanın 11'ine tenodez ve 7'sine tenotomi yapıldı. Çalışma ve kontrol grubunu oluşturan tüm hastaların aksiyel BT görüntülerinden, bisipital oluğun en derin olduğu yerden OsiriX (Pixmeo, İsviçre) programı yardımıyla Toplam Açılış Açısı (Total Opening Angle, TOA), Medial Duvar Açısı (Medial Wall Angle, MWA), genişlik ve derinlik ölçüldü. Tüm hastaların aksiyel BT ve aksiyel T1 MR görüntüleri üzerinden, tüberkulum majus ve minusun görüldüğü tüm imajlarda bisipital oluğun sınırları uygulamadaki kalem aracılığıyla işaretlenerek kesitsel alanları belirlendi. Daha sonra OsiriX DICOM viewer programı tarafından işaretlenen tüm alanlar birleştirilerek mm³ cinsinden bisipital oluğun hacmi hesaplandı.Sonuçlar: Çalışma grubu ile kontrol grubu arasında; genişlik, derinlik, Toplam Açılış Açısı (Total Opening Angle, TOA), Medial Duvar Açısı (Medial Wall Angle, MWA), BT hacmi ve MR hacmi açısından istatiksel olarak anlamlı fark tespit edilmiştir. Çalışma grubunu kendi içerisinde tenodez ve tenotomi yapılan hastaları genişlik, derinlik, Toplam Açılış Açısı, Medial Duvar Açısı, BT hacmi ve MR hacmi açısından karşılaştırdığımızda istatiksel anlamlı fark olmadığı saptanmıştır. Kadın ve erkeklerin arasında genişlik, derinlik, Toplam Açılış Açısı, Medial Duvar Açısı, BT hacmi ve MR hacmi açısından istatiksel olarak anlamlı fark tespit edilmemiştir. Korelasyon analizine tüberkulum majus ve minusun en tepe noktaları arasındaki mesafe artıp bisipital oluğun genişliği arttığında, buna paralel olarak Toplam Açılış Açısı ve MR hacmi de artarken Medial Duvar Açısı azalmaktadır. Bisipital oluğun derinliği arttıkça Toplam Açılış Açısı azalırken, Medial Duvar Açısı artmaktadır. Hastalarda Toplam Açılış Açısının artması BT ve MR'da hacim artışına sebep olurken, Medial Duvar Açısı azalmaktadır. BT hacmi ile MR hacmi arasında da pozitif korelasyon mevcuttur. Sonuç olarak; Biseps tendiniti olan hastalar kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı daha dar ve daha derin bir bisipital oluğa sahiptir. Yine biseps tendiniti olan grupta Toplam Açılış Açısı kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı daha küçükken Medial Duvar Açısı kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı daha büyüktür. Ayrıca bu çalışmanın sonucuna göre biseps tendiniti olan hasta grubunun hem BT hem de MR'da ölçülen bisipital oluk hacimleri kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı daha küçüktür.Biseps pulleyinin kompleks yapısı ve burayı oluşturan yumuşak doku yapılarınında bisipital oluk morfolojik farklılıklarıyla beraber biseps tendiniti oluşumunda rolü olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle bu ilişkinin daha net ortaya konulabilmesi için çok parametreli ve daha çok hastanın yer aldığı çalışmalara ihtiyaç vardır. Introduction: Long head of biceps tendon pathologies can cause very severe pain and movement restriction at the anterior part of the shoulder. Diseases seen in biceps tendon considered as biceps tenosynovitis with rotator cuff lesion, primary biceps tenosynovitis, biceps tendon instability and traumatic biceps tendon rupture. The best treatment of biceps pathology-induced shoulder anterior pain is to change the anatomical position of the long head of biceps tendon within the glenohumeral joint with tenodesis or tenotomy.The aim of this study is; to investigate the relationship between bicipital groove morphology differences and biceps tendinitis by comparing the bicipital groove morphology of patients who underwent tenodesis or tenotomy due to biceps tendinitis with healthy subjects.Materials and Methods: Ankara Training and Research Hospital, Orthopedics and Traumatology clinical archive scanned retrospectively from January 2015 to December 2017 and 18 patients who had undergone tenotomy or tenodesis due to biceps tendinitis were included in the study. The control group consisted of patients who were admitted to our outpatient clinic for various reasons and who did not have any clinical or radiological findings of the biceps tendon pathology but had MRI and CT scans taken from any shoulder. Control group was formed with 33 patients who met the inclusion criteria. 11 patients had tenodesis and 7 patients had tenotomy of 18 patients included in the study group. The total Opening Angle (TOA), Medial Wall Angle (MWA), width and depth were measured from the axial CT images of all patients constituting the study and control group using the OsiriX (Pixmeo, Switzerland) program from where the bicipital groove was deepest. Cross-sectional areas were also identified on the axial CT and axial T1 MRI images of all patients by marking the borders of the bicipital groove in all images where the tuberculum majus and minus were seen. Then all areas marked by the OsiriX DICOM viewer program were combined to calculate the volume of the bicipital groove as mm³. Results: Between the study group and the control group; There was a statistically significant difference in terms of width, depth, Total Opening Angle (TOA), Medial Wall Angle (MWA), CT volume and MRI volume. There was no statistically significant difference between the tenodesis and tenotomy patients in the study group in terms of width, depth, TOA, MWA, CT volume and MRI volume. There were no statistically significant differences in terms of width, depth, TOA, MWA, CT volume and MRI volume between women and men. Correlation analysis showed that when the distance between the highest points of the tuberculum majus and minus was increased and the width of the bicipital groove was increased, the TOA and MR volume increased while the MWA decreased. As the depth of bicipital groove increases, TOA decreases while MWA increases. Again, increase in TOA in patients leads to volume increase in CT and MRI, while MWA is decreasing. There is also a positive correlation between CT volume and MRI volume.As a result; Patients with biceps tendinitis have statistically significant narrower and deeper bicipital groove than the control group. The biceps tendinitis group has statistically significant smaller TOA and larger MWA than the control group. In addition, according to the results of this study, the bicipital groove volumes measured on both CT and MRI images of the patients with biceps tendinitis have statistically significant smaller volume than the control group.It should not be forgotten that biceps pulley has a complex structure and the surrounding soft tissue also has role with bicipital groove morphological differences in the formation of biseps tendinitis. For this reason, in order to clarify this relationship more clearly, we think there are need to studies which have more parameters and more patients are involved.
Collections