Melezleme ıslahı ile tohum verimi, yağ ve oleik asit içeriği yüksek aspir (Carthamus tinctorius L.) hatlarının geliştirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünde 2008, 2009 ve 2010 yıllarında yürütülen bu tez çalışmasında Dinçer 5-118 ve Montola 2000 çeşitleri melezlenmiş ve melezlenme sonrası elde edilen populasyonlarda (F1, BC1P1, BC1P2 ve F2) tarımsal ve kalite özelliklerine ilişkin dar anlamda kalıtım dereceleri ve heterosis oranları belirlenmiştir.Çalışmada aspirde yabancı döllenme oranı ortalama % 10.3 oranında belirlenmiş ve rüzgar yöneyinin tozlanma ve döllenme üzerine etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Populasyon analizleri sonucunda F1'de dikenliliğin dikensizlik üzerine, kırmızı çiçek renginin ise sarı çiçek rengi üzerine dominant olduğu ve F2'de bu iki özelliğin monogenik bir kalıtım gösterdiği belirlenmiştir. Melezleme sonrasında elde edilen F1 döllerinde dal sayısı, tabla sayısı, tabla çapı, tablada tohum sayısı, bitkide tohum sayısı, hasat indeksi, tohum verimi, yağ verimi ve stearik asit oranı özelliklerinde pozitif ve önemli heterosis ve heterobeltiyosis değeri belirlenirken, 1000 tohum ağırlığı ve palmitik asit oranı özelliklerinde pozitif ve önemli heterosis değerleri elde edilmiştir. Yağ oranı ve linoleik asit oranında pozitif ve önemli heterosis ile negatif ve önemli heterobeltiyosis değerleri saptanmıştır. Bununla birlikten oleik asit oranı için negatif ve önemli heterosis ve heterobeltiyosis değerleri tespit edilmiştir.Bitkide tohum sayısı, tohum verimi, yağ verimi, oleik asit ve linoleik asit özelliklenin genetik kontrolünde eklemeli etkili ve kısmi olarak ta dominant genlerin görev aldığı, diğer özelliklerde ise sadece eklemeli etkili genlerin görev aldığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte bitki boyu % 71.6, dal sayısı % 64.2, tabla sayısı % 76.1, tabla çapı % 65.5, tablada tohum sayısı % 69.5, bitki tohum sayısı % 47.4, hasat indeksi % 49.4, 1000 tohum ağırlığı % 86.2, tohum verimi % 50.4, kabuk oranı % 84.4, yağ oranı % 76.7 ve yağ verimi % 47.5 oranında dar anlamda kalıtım derecesi hesaplanmıştır. Palmitik, stearik, oleik ve linoleik asit oranının sırasıyla % 52.3, % 54.2, % 80.0 ve % 76.6 kalıtım gösterdikleri tespit edilmiştir.Sonuç olarak; aspirde melezleme sonrası elde edilen melez populasyonlardan seçilen hatların ileri generasyonlara kendi çiçek tozuyla taşınması için çiçeklenme öncesinde izolasyon yapılması gerekmektedir. BC1P1, BC1P2 ve F2 populasyonlarında incelenen tarımsal ve kalite özelliklerinin heterozigot durumunda olmasından dolayı ileri generasyonlarda açılmanın devam edeceği düşünülerek bütün hatların ebeveynleri ile karşılaştırılması için ileri bir generasyona taşınması uygun bulunmuştur. İleri generasyonlarda yüksek kalıtım derecesi gösteren bitki boyu, tabla sayısı, 1000 tane ağırlığı, kabuk oranı, yağ oranı, oleik ve linoleik asit oranı özeliklerine göre erken generasyonlarda yapılan seçimlerin ıslah programlarında başarı şansını artıracağı sonucuna varılmıştır. The present research conducted in 2008, 2009 and 2010 at Department of Field Crops, Faculty of Agriculture, Suleyman Demirel University was planned to determine narrow sense heritabilities and heterosis values of yield, yield components and quality characteristics. Safflower populations (F1, BC1P1, BC1P2 and F2) derived from a cross between Dinçer 5-118 and Montola 2000.The average cross pollination was 10.3% and wind direction had no effect on pollination and fertilization. In F1 generation, the spiny phenotype to spineless and the red flower to yellow flower were completely dominant. Also, these two features in F2 generation showed a monogenic inheritance (3:1 ratio). While heterosis and heterobeltiosis were positive and significant for branches number, head number per plant, head diameter, seed number per head, seed number per plant, harvest index, seed yield, oil yield and stearic acid, heterosis was positive and significant for 1000 seed weight and palmitic acid. In addition, for oil content and linoleic acid were positive and significant heterosis, negative and significant heterobeltiosis. However, oleic acid had high negative heterosis and heterobeltiosis.It was found that gene action was predominantly additive and partially dominant for seed number per plant, seed yield, oil yield, oleic and linoleic acids, and predominantly additive for all the other characters. The narrow sense heritability for plant height, branches number, head number per plant, head diameter, seed number per head, seed number per plant, harvest index, 1000 seed weight, seed yield, husk ratio, oil content and oil yield were determined as 71.6 %, 64.2 %, 76.1 %, 65.5 %, 69.5 %, 47.4 %, 49.4 %, 86.2 %, 50.4 %, 84.4 %, 76.7 % and 47.5 %, respectively. Also, the narrow sense heritability for palmitic, stearic, oleic and linoleic acid were estimated 52.3 %, 54.2 %, 80.0 % and 76.6 %, respectively.It was concluded that isolation of flowers is necessary to make hybrids to transfer desired characters in safflower breeding. Due to its heterozygosity in agronomic and quality characteristics investigated in BC1P1, BC1P2 and F2 populations, it is necessary to advance segregating populations to next generation to study. On the other hand, the plant height, head number per plant, 1000 seed weight, husk ratio, oil content, oleic acid and linoleic acids could be used to successfully in selection early generations.
Collections